• sahtepetrucci arkadaşımızın sanatının (şimdilik)doruğuna ulaştığı noktadır.*
  • ah çok güzel olan, özellikle 31 ila 36ıncı saniyeler arasını beğendiğim bestedir**(bkz: iyi gelen şarkılar)
  • insanin kendi içinde yer alan karamsarlıkların,korkuların,çelişkilerin en bi güzel şekilde anlatıldığına inandığım kesinlikle dinlenesi bi başyapıt kanımca...
    sahtepetrucciden insani alıp başka diyarlara götüren;hatta sigara yaktiran sarkilara dahil ettiğim guzide bir eser;pek bi şukela olmuş,tebrik ediyorum sahtepetrucci kardeşimi...
  • aslinda pek de sahte bir petrucci olmadigini gosteren bri calişma...
  • "çünkü yazınsal nesne, ancak devinim içinde varolan garip bir topaçtır. bu nesneyi ortaya çıkarabilmek için okuma adını verdiğimiz somut bir edim gereklidir, ve topaç, bu okuma sürdüğünce vardır. okuma kesildi mi, kağıt üzerindeki kara çizgilerden başka bir şey yoktur artık karşımızda. ayakkabıcı, eğer ölçüsü tutuyorsa, kendi yaptığı ayakkabıyı giyebildiği, bir mimar kendi yaptığı evde oturabildiği halde, yazar kendi yazdığını okuyamaz*." jean-paul sartre - edebiyat nedir

    "kişi, yüzündeki her çizgiyi hak etmemişse ne genç sayılabilir ne yaşlı." tomris uyar - tanışma günleri anları

    (bkz: çizgi/@ibisile)
  • şükrü erbaş'ın gölge masalı kitabında yer alan aynı adlı şiiri:

    1/ her şeyi tutkuya çeviren gecikmeyim ben.
    2/ yoruldum bütün yaşları çocukluğa taşımaktan.
    3/ o yanlışım, kalbin gecesini sonsuz sandım.
    4/ dokundum söz yitirdi gücünü.
    5/ insanların pişmanlıklarından bir rüyayım hâlâ.
    6/ sonra nesnelerle aramdaki acı uyum.
    7/ saygı değil ölümmüş çekildiğim tenha.
    8/ bir kadın gökyüzünü işledi ağzıyla gövdeme.
    9/ eşik, gölge, kirpik… aşktı hepsi de.
    10/ hangi sözü denesem sensin büyüyen boşluk.
    11/ ne zaman sussam, başka sesler başka odalar.
    12/ bu yaz da ölülerim açıyor dağlarda.
    13/ beklemiş vakit… her yeri dolduruyorsun.
    14/ anımsadıkça unutuyorum seni geçmiş.
    15/ çocuk aklım… yaşlandın benimle.
    16/ "korkum ayrılıktan fikrim ölümden."
  • ellerde de var çizgiler türlü türlü.

    insan kısım kısım, yer damar damar sonuçta.

    ellerdeki çizgilerin falları da var.

    bir bazlamayı açan kim bilir hangi el bir başkasının avucundaki bir çizgiyi derinden etkilemiştir? fallara göre, tam da o çizgideki kopukluk keskin bir değişimi ifade ederken.

    bir bazlamayı açan kim bilir hangi el bir başkasının yaşamında keskin bir değişime yol açmıştır.

    bazı çizgilerin kopmasına sevinmeli aslında. kendi fildişi kulesinde, alışılmış bir konfor içinde ama cılız bir sesle akmakta olan ırmağın yol değiştirmesine sevinmeli. başka bir biçimde daha güçlü şekilde devam edecekse yoluna, daha çok sevinmeli.

    çizgisini bozmamak o kadar da matah bir şey değildir belki de bu yüzden. "maşallah, bir insan hiç mi değişmez, hiç mi çizgisini bozmaz." denilmesi gurur duyulacak bir şey değildir belki de.

    önüne ilk ciddi set çıktığında kurumaya yüz tutacaksa hemen, ırmağın düz bir çizgide gitmesi hiç de iyi olmayabilir. yolun çok ya da epeyce çok uzamasına sabır gösterebilmek korkaklık, iradesizlik olarak görülmeyebilir.

    hayır çizgileri diye bir şeyler de olmalı öyleyse. şerdeki hayırı görebilenler için tabii. önce biraz feryat figan haliyle; sonra, asude bir bahar. üstelik, apansız! olamaz mı?

    olabilir pekala. şerdeki hayırı görebilenler için tabii. birkaç kısa yorum bir işin ehlinden gerekirse. tek başına zihinde çözüme kavuşturulamamış birkaç konuya ilişkin sağduyulu birer yorum. emekleyerek de olsa harekete geçen birisinin kaygılarına, hiç dile getirilmemiş olan, aslında, demek şimdi de hasta olarak beni yalnız bırakıyorsun anlamına gelen, bir başkasının dışarı yansıyan öfkesinin sebebine ilişkin birer yorum.

    çizgilerdeki kopukluklar, o kopuklukların kaynakları bile türlü türlü işte. okumayı, düşünmeyi, dinlemeyi, anımsamayı, hayal kurmayı ve ancak içinden geldiğinde yazmayı sevebildiğinde, er geç anlam verilebilecek kaynaklar.

    insan kısım kısım, yer damar damar sonuçta.

    bir bazlamayı açan kim bilir hangi el, kendi kaynağını ve sonuçlarını bir bilse, piştin sen de demek fırınlarda benim hamurlar ile ve en güzel bir deftere yazıldın tükenmez sevgi ile der miydi?
hesabın var mı? giriş yap