çok şey beklemek

• (bkz: daha cok beklersin)^**.
• hayal kirikligi ile sonuclanmasi muhtemel durum.
• kişinin kendi veremeyeceklerini, hep karşısındakinden isteme halidir. zaman ve anlayış olarak sıralanabilir bazı durumlarda..
• insan güvendigi seyden/kisiden çok sey bekler ama herkes önce kendi sinirlarini bilmelidir. hayal gücü, yapariz ederiz gazlari da gereklidir ama sonunda yükseldikçe yükselen o çita insan götünde patlayince suçlu kimse degildir.
• mutsuzluk denen hadiseyi yaşamak için olmazsa olmaz koşuldur.
  
  insanların genetik yapıları ile ilgisi olmayan, tamamen yaşadıkları çevre içinde şekillenen bir durumdur çok şey beklemek. iş yaşamında hem kariyer ve para hem de yorulmadan, kolay bir iş yapmayı bekleriz. aşk hayatımızda hem huzurlu hem de hareketli, tutkulu, maceralı bir ilişkimiz olsun diye bekleriz. sosyal hayatımızda hem herkes bizi sevsin, arasın ama bize isteyince kimseler ulaşamasın, kimse rahatsız etmesin isteriz.
  
  günlük hayatta da bu böyledir. sabah yağmur yağmasın diye bekleriz. internetten tanıştığımız kadın şişko olmasın diye bekleriz. o günkü doğumgünümüz tanıdığımız herkes tarafından hatırlansın, kutlansın diye bekleriz. sürekli bekleriz. sonra bir bakmışız, beklemekle hiç bir şey olmuyormuş. rahat olmak gerekiyormuş.
  
  beklentileri azaltarak yaşamak gerekiyormuş.
• (bkz: çok şey istemek)
• (bkz: bir türlü tatmin olamamak)
• hayata dair gereksiz ve anlamsız bir hırs halinde olma durumu...konumlar,statüler,şan,şöhret,para...daha bir cok sey sonu olmayan...ve en kötüsü de bunun sonunun sessizlik,sonsuzluk oldugunu idrak edememektir...hiç ölmeyecekmiş gibi davranmak..delicesine bir hızla uretmek ama aynı zamanda canavarcasına tuketmek..nasıl da uyuyor cagımıza...21. asırın sanssız insanları olarak hayattan birseyler beklentisi içinde dogmusuz ya da bu asılanmıs senelerdir hepimize... çocukluk,genclik ve yaslılık hep bir seyleri bekleyerek gecmiş...öyle ki bu beklentiler için bugunu yasayamaz olmuşuz,10 yıl sonrasının mutlulugu için (ki garantisi olmayan bir mutluluk bu) bugunu heba etmek,en acısı bu olsa gerek...ve nihai son,yine mutsuzluk...
• bazı bu cümleyi telaffuz ederler kime göre neye göre olduğunu düşünmeden. kalakalırsınız. cümleyi kuran şahsiyet olayı çözmüştür, sizin asgariden saydığınız şeyin onların azamisi olduğunu farketmiştir ve uyarıyordur sizi. hoop, ayağını denk al, haddi bil, insanlar sınırlı yaratıklardır... gibi alt anlamları barındırır içinde: çok şey bekliyorsun. heyhat! kendileri için çok şey bekliyorken nerdeydi insanlar ya da verilen çok şeyleri güzel güzel alırken? işte tam da burada kendisini açık eden bencillik aslında hep olandır, hiç azalmayandır. hiçbir insan çok şey beklediğini düşünmez, hakkıdır o beklenilenler onun, sorun, sadece karşıda duranın besmelesiz, tamahsız, günah geçmişindendir; bencilliktendir.
• olmadık kişileri/şeyleri gözünde büyütmektir.
  umduğunu bulamamakla sonuçlanır.