• ülkemizdeki öğretmenlerin çok büyük bir kısmının üniversitelere giriş sınavında (öss, lys, yks vb.) türkiye'de ilk 100 bine bile girememiş olması durumu. acı ama gerçek..

    ek1: google'dan devlet/özel üniversitelerdeki öğretmenlik bölümlerinin başarı sıralamalarına ulaşılabilir..

    ek2: ingilizce, edebiyat, tarih vb. dil/sözel bölümlerdeki sıralamalarını yazanlar olmuş; o bölümlere ait olan sınavlara kaç öğrencinin girdiğini de yazın mümkünse..
  • ilk taşı günahsız olan atsın. ilk 100 bine giren kaç kişi, öğretmenlik yazardı.(bugünkü aklım olsaydı, bahanesini kabul etmiyorum.) çıtayı biraz düşürelim, geçmişte kaç kişi, tercihlerin ilk sıralarına öğretmenlik yazdı.
  • sığ düşünülünce acı gelen, daha derin düşününce daha acı gelen gerçek. adam okuyup, mezun olunca market kasiyerinden hallice maaş alacağı için, neden 5 yılımı feda edeyim? diyerek yazmıyor bile o bölümleri. bir de hali hazırda yüzbinlerce atanamamış öğretmen varken neden kendini heba etsin?

    bir bölümün puanı yüksekse, bilin ki talep vardır ve iş imkanı daha geniştir. bu yüzden tıp bölümleri 500 puan ve üzeri ister mesela. neden? mezun olunca iş garantisi olduğu ve öğretmenden bir hayli fazla, meslekte ilerlerlerse 1 öğretmenler odasının toplam aldığını kazanabildikleri için.

    dolayısıyla sevindirici bir yandan. demek ki ülkenin aydınlık gençleri, 5 yıl okuyup işsiz kalmak veya yüzbinlerce aday arasından kpss'de ilk 10, 100, 1000 gibi zor noktalara girmek istemiyor. farklı bölümlere yöneliyor. çoğu eğitim fakültesi bu yüzden boş.

    edit: laf sokmak isterken iyi bir noktaya parmak basmışsın kardo, tebriks.

    vallahi son edit: 100 bine ogretmenlik okuyanların girememesi yalan. yok öyle bir istatistiki bilgi. çok çok iyi derecelerle öğretmenlik yazanlar da var.
  • ilk 4000'deki bir öğretmen olarak bu saçmalığı nereden çıkardınız diyorum?
  • mesleği tercih edilemeyecek duruma düşürenlerin utanması gereken durumdur. yoksa mesleği yine de seçen kişileri yereceksek, herkes ülkesine bir dönüp baksın bakalım, yöneticiler nerelerden mezun.
  • açılın, 3500’e girerek yazdım. o zamanın görece en iyi sıralamalarla aldığı devlet üniversitelerinden birinde okudum.

    şu an gelinen noktada durum beni de üzüyor ama benim gibi iyi sıralamayla giren, bu işi gerçekten severek yapan binlerce insana da haksızlık yapılmasını hoş karşılamıyorum.. keşke hep yüksek alanlar alınsaydı belki daha farklı olabilirdik ülkecek..

    edit: öğretmen lisesi mezunu değilim arkadaşlar. alan da eşit ağırlık.

    kendi tanıdıklarımdan da sıralaması çok kötü olup, kıl payı fen edebiyat kazanıp ya da parayı kıbrıstaki ünilere basıp kazanarak bu işi akademik anlamda da yapmaması gereken kişiler var maalesef ve aynı işi yapıyoruz.

    edit2: meslek tercihi sıralamaya göre değil, ilgi ve yeteneklere göre yapılır, yapılmalıdır. kalite düşüşü bütün bölümlerde mevcut maalesef. eğitim fakültelerinde de revizyona ihtiyaç var. iş başında dışardan eğitimlerle öğreniyoruz birçok şeyi.
  • şimdiki aklım olsa yazardım. haftada dört gün ve hayvani tatiller fena cezbedici. eleştirilecek bir şey yok. kpss ve mülakattan kurtulup, sen de ol derler adama.
  • branşına, üniversitesine göre değişen durumdur. hı şu da var bir bedenci 0 net yapsa ne fark eder mesela ? veya bir tarihçi 0 matematik yapsa ne diyebilirsin iyi bir tarihçi değil mi diyeceksin?
  • türkiye 18.'si olup öğretmenlik yazan ve halen öğretmenlik yapan bir arkadaşım var. matematik ve fen'i ful yapıp türkçeden 1 yanlış yapmıştı hatta.

    ilk 100 bine giremeyenler öğretmenlik tercih edememeli.
  • bu öğretmenler size ne etti diye haykırmak istediğim başlık

    edit: 29 bindeydim
hesabın var mı? giriş yap