• mahalle arasındaki konuşmalarda bir insanı uğrunda ölecek kadar sevmek manasına gelen artık deyimleşmiş bir laf öbeğidir.

    edit: ukteyi doldurduktan sonra yukarda entrylerin hortladığını görmekten gelen edit
  • nedenini bilmediğim bir şekilde hayatta en çok kimi sevdiğimi düşündüm az önce. aklımdan sevdiklerim teker teker geçmeye başladı. hepsine olan sevgimi farklı şekillerde tanımlamaya, yorumlaya başladım kafamda. sonra sıra birine geldi ve ''ölürüm lan ben bu insan için'' dedim.
    hayatta insanın başına ne geleceği belli olmuyor. belki gerçekten kendi hayatımı feda edip o çok sevdiğim kişinin yaşamasını sağlayacak bir durumda kalabilirim. böyle bir ihtimalin, çok düşük de olsa, her insan için ve her an var olduğunu düşünürsek ölümüne sevmek deyişini bu şekilde somut bir tanıma dökebiliriz. buraya kadar her şey normaldi. daha sonra aklıma şu soru takıldı ''neden bi sevgi seviyesi olarak ölümü kullanıyoruz?'' ölüm hayatımızdaki son şey olduğu için mi? yoksa belirsizliğinden ötürü mü? ya da en basiti neden sevmek gibi olumlu bir şeyin içine -genel kanı itibariyle- olumsuz bir şey ekliyoruz?

    bir de toplumumuzda çok yerleşmiş bir şey bu. kim neyi sevse ölümüne seviyor zaten. neden be kardeşim, neden ölüm? sanırım sevgi çok büyük(!) oluyor, ölümüne olunca. ayrıca şöyle de bi durum var; bir şeyi sevdiği için öleceğini bilse çok az insan o şeyi sevmeye cesaret edebilirdi kanımca. bu çıkarımdan hariç tutulabilecek bir elin parmakları kadar istisna var. ama iş lafa gelince ağzı olan konuşuyor tarzı bi durum çıkıyor ortaya.

    takdir edersiniz ki hem ölmek hem de sevmek çok kolay şeyler olmasa gerek. bu kadar meze etmemeliyiz bence. öldükten sonra sevmek diye de bi şey kalmıyor zaten. yani kuvvetle muhtemel kalmıyordur.
  • belki çok arızalı bir durum olabilir, belki de göründüğü kadar arızalı değildir.
    yani "çabalamaya değecek son kırıntıya kadar mücadele etmeyi" seçiyor olmak, çok mu hastalıklı bir durum?
    belki iki tarafı da serseme çevirebilir fakat, umudun zerresi kalmayınca kadar, mücadele etmiş olmak da iç rahatlatabilir.
  • sakın ola bunu yapmayın,
    kimse vazgeçilmez değil, önce kendinizi sevin,

    peki sizi ölümüne seven birisi var ise "icabına bakın"

    bir gerizekalı statüsü....
  • hiç kimse bunu haketmiyor. 20 yaşında ilk defa birine cesaret edip teklif edebilmişim o kadar sevmişim kız reddetti peşinden koşmama da izin vermedi. başkasını seviyormuş. boş verin az sevin herkes hakkettiği kadarını kendi alır zaten
hesabın var mı? giriş yap