• ego problemleri olan kisilerde asiri derecede gorulmesi cok muhtemel davranis bicimi.
  • süper bir huyum var hiç övünmem
  • ovunulen insanın kendisi ise, siper niyetine kibir* kullanan savunma* tutumu. herhangi bir ozellikli bunyenin, sevmediklerinden*, kacmak veya kendisinden uzak tutmak istediklerinden kendini ayırmak icin uzerine cıktıgı bir basamak gibidir. kisinin pesinden tırmananlar da cıkacagı icin sonu gelmeyen, kisiyi niteliklerine nitelik, ozelliklerine ozellik katmak icin calıstırıp, ovunulecek yeni yeni siperler ugruna kosturan, uzun bir merdivendeki yarısa doner zamanla. bir seylerin ustune cıkmaya, bir seylerden sakınmaya, ovunerek calıstıkca insan, kendini yucelttigi yeni konumlarında da yeni "seyler" ile yuzlesir, bundan sonra kisinin cıkıp cıkabilecegi irtifa artık gucu ve kibirinin sınırlarıyla belirlenebilir haldedir.
  • kaba bir sınıflamayla iki türü vardır:

    1- edinilmiş nitelikleriyle övünmek : okullarıyla, meslekleriyle, satın aldıklarıyla, v.b. övünüp duranlardır bunun uygulayıcıları.. hadi bunları kişisel gelişimlerinin ego tatmin araçları kısmında hafif tökezlemiş kabul edelim, "en azından bir emeği var bunları edinme sürecinde eşşooleşşeğin" deyip geçelim, fazla da ciddiye almayalım.. neticede tamamen kişinin tıynetine bağlıdır bir emek sarf ederek, çaba göstererek, gerçekten uğraşarak edindikleriyle övünmek ya da övünmemek..

    peki ya şu aşağıdaki türde övünen denyolara ne demeli?

    2- doğuştan gelen nitelikleriyle övünmek : hah işte, tam da anlamadığım, anlamlandıramadığım övünme türü de budur.. yav kardeşim, kendi seç(e)mediğin ailenle övün, eskizini bile kendin yap(a)mamış olduğun o sanat eseri kıvamında hokka burnunla övün, 162 iq'nla övün, her nevi sağlıksızlık koşulunu gerçekleştirmene rağmen bir türlü hastalanmayan vücudunla gene övün, hasbelkader ait olduğun ırkınla övün, üstünde doğduğun toprakla övün, zaten kendini bildin bileli var olan ve toplumda yüceltilen, hayranlık duyulan yeteneklerinle övün (hadi o yetenekleri kullanıp da bir halta yarasan, az çabalayıp da üstüne şahane bir bina diksen gene anlarım, gene övün o zaman illa övüneceksen), nereye kadar? nasıl yani? ulan bunlar zaten -bir sözlük klişesi olarak- default olarak sana gelmiş, daha neyine övünüyorsun sanki bunlara sahip olmakta en ufak bir katkın olmuş gibi? bu defaultlar yüzünden övünmek dee, dövünmek de yazıktır, günahtır.. etmeyin, eylemeyin.. aksi söz söylemeyin..
  • dolaylı olarak yapılanları "benim bir kötü huyum da " diye başlayanlardır. hele şöyle bir replik vardır ki övünmenin şahikasıdır: benim bir kötü huyum da insanlara çok değer vermemdir."
  • bir kurtçuğun bir yaprağı ufaktan ufaktan kemirmesi misali, bazı türleri övünç duyulana zarar veren bir tür kemirgenlik türü.
    hele ki "yaşam" tarzın dair konularda ise,
    ateist olmakla övünmek
    müslüman olmakla övünmek v.s.
    ayrıca "benim çocuğum fen liselerinde tüm soruların canına okudu" gibi
    türleri de övünmek değildir aslında.
    var olmaya çalışma uğraşında tırmalamadır.
    kendisini "başkasının", başka şeylerin üzerinden, gerçekleştirme uğraşlarıdır.
    övünmek ile kibir arasındaki ince çizginin üstünde dans ettirir durur bu sizi,
    kibirin şeytanın en sevdiği günah olması da ayrı bir konu tabi.
    inanılanın, takdir edileninsessiz harflerle yaşanılanı daha makbuldur yani.
    öyle karşınızda ufaktan ufaktan çırpınan bir denizi sessizce izlemek gibi,
    sizin onunla övünmenize ihtiyacı olan bir şeyle övünüyorsanız zaten övülecek bir şey değildir.
    siz onunla övünerek kendinizin de değerli olduğunu ifade etmeye çalışıyorsanız o da ayrı bir çıkmaz.
    sonra sözlükte yansımaları olur bunun;
    sözlükte ateist yazarların ebesini siktireceğim,
    dincilerin armut merakı v.b.
    bir şeyle övünmeye başladığınızda bir başka şeyi yermek zorunda hissetmeye başlayabilirsiniz kendinizi,
    yermekle de kalmaz, ebesini sikmeye de yeltenebilirsiniz.
    sonra birbirini sikmeye çalışan insanlardan geçilmez yeryüzü,
    sonra da al başına belayı.
  • olağan-dışı, patolojik bir insan yönelimidir. mücadele edilmelidir, bununla. övünmek -yerinmek yerine yaşamın bütünselliğinde var olarak işlevimiz her ne ise onu yaşamalıyız. (bkz: varolmanın dayanılmaz hafifliği). tam olarak sıradanlığımızın hikayesini montaigne güzel özetlemiştir. şöyle ki;'' insan kendindeki eksik ve cılız değerleri, üstelik insan hayatının hiçliğini hesaba katarak düşünecek olursa, hiçbir değeriyle övünmeye kalkışmaz.'' iyi-kötü yoktur, şartlar vardır. dolayısıyla kendimizin bir beğendiğimiz yönümüze karşı bir dolu beğenmediğimiz var. komplekssiz, sağlıklı bir yaşam için doğayı tanı, doğanı tanı, doğayla uzlaş. bir de aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz popüler söylemi vardır ki hiçbir durumda dile getirmeyin kibirli düşüncelerinizi, övünmeyin dedirten.... ama özgüveniniz olsun, sürekli gelişin, bunda bir beis yoktur.
  • insanların, başka insanlar yaptığında asla hoşlanmadıkları bir şey.
  • 7 ölümcül günahtan birine yaklaşır aslında.
    (bkz: pride)
  • gereklidir. övünmeyen insan gerizekalıdır. övünmeyen insan mütevazidir. mütevazi insan bir sike yaramaz. neden yaramaz? çünkü insandır.
hesabın var mı? giriş yap