• mescit, icadiye mahallesinin sultantepe tarafında ve servili köşk sokağı üzerindedir. karşısında nuri demirağ'a ait büyük koru bulunmaktadır. 1166 (1752-53) tarihinde abdullah paşa tarafından yaptırılmıştır. hadîkatü'l-cevami yazarı bu tekkeye dair şu bilgiyi vermektedir: "bânisi, darphane emini ve 1167 senesi zilhiccesinde (eylül 1754) sadrazam kethüdalığından mirmiranlık (beylerbeyilik) ile maraş valisi olan abdullah paşa'dır. 1168 (1754-55) senesinde orada vefat etmiştir. bu tekkeyi, nakşibendiye tarikatından hacı hoca denmekle maruf eş-şeyh es-seyyid abdullah efendi'ye mülkü ile beraber vermiştir. 1171 (1757-58) tarihinde çaprastlı hasan ağa masrafını üzerine almış, şeyh abdullah efendi de tekkeyi nakşibendiye tarikatına vakf etmiş ve minber koymuştur. imamet ve hitâbeti de kendi üzerine almıştır. zamanla bazı ilâvelerle genişleyerek büyük bir zaviye olmuştur." hadîka yazarının bu ifadesine karşılık başbakanlık osmanlı arşivi'ndeki, zilkade 1199 (eylül 1785) tarihli bir 'mü'rasele'ye (resmi kadı mektubu) göre "üsküdar'da sultantepesi'nde nakşibendî şeyhlerinden hacı hoca denmekle maruf abdülkerim efendi'nin vefatıyla metruk kalan cami ile fukarayı iskân ve eytamlarına (anası ve babası ölmüş çocuklar) mahsus mesken ve sairenin ve şeyh abdülkerim efendi'nin ıyâlini (eşini) ittifak (toplamak) suretiyle şeyhin evlâd-ı manevîsi halifesine tevcihi" istenmektedir. bu mektubun üzerinde mucibince işaretiyle şeyhülislâm dürrizâde mehmet ârif efendi'nin yazısı vardır.

    (bkz: ozbekler tekkesi sokak)

    ekleme :

    abd'de vefat eden ve önceki gün üsküdar'daki özbekler tekkesi'ne defnedilen ahmet ertegün'ün ailesi, daha önce aileye ait bir vakfa tahsis edilen ve üç ay önce devlete iade edilen tekkenin yeniden vakıflarına verilmesini istediler. istanbul'daki çeşitli tarikatlerle tasavvuf grupları da, özbekler tekkesi'nin binasını kendilerine tahsis edilmesi için yoğun bir çalışma başlattılar. tekkede şeyhlik etmiş kişilerin soyundan gelen ahmet ertegün, tekke binasını 1994'te esaslı bir restorasyondan geçirdikten sonra hükümete başvurmuş, mülkiyeti vakıflar genel müdürlüğü'ne ait olan ve bahçesiyle beraber geniş bir alana yayılan tekkenin, babasının adını vererek kurduğu "münir ertegün tarih araştırma vakfı"na tahsisini istemişti. ertegün'ün talebini kabul eden bakanlar kurulu, 16 ekim 1996 tarih ve 96/8737 sayılı kararla, özbekler tekkesi'ni on seneliğine ertegün ailesinin vakfına tahsis etmişti. istanbul vakıflar bölge müdürlüğü, 15 eylül'de ertegün vakfı'na bir yazı göndererek tahsis süresinin sona ermek üzere olduğunu hatırlattı. ahmet ertegün'ün kız kardeşi ve vakfın da başkanı olan selma göksel ise, vakfın tekkeyi artık istemediğini bildirdi ve vakıflar genel müdürlüğü'nün taşınmazı geri alabileceğini söyledi.
  • kurtuluş savaşı'nda istanbul'dan anadolu'ya sandıklarla silah ve cephane sevkiyatının yapıldığı tekkedir. milli mücadele'ye katılmak için anadolu'ya geçeceklerin buluşma ve dağıtım noktası, anadolu ile istanbul arasında bir haberleşme merkezi idi.

    bir dönem kapatılmış, kitabesi çimento ile sıvanmıştır. **
  • ahmet ertegünün ani ölümüyle şu sıralar acil bir tadilata giren, yolları asfaltlanan ve 18.12. deki defin tarihine yetiştirilmeye çalışılan tekkedir.
  • nak$ibendi dergahıdır. üsküdar'da.
  • --- alıntı ---

    sokullu mehmet paşa camii karşısında yeralan özbekler (buhara) tekkesi olarak tanınan yapı, 17. asırda türkistan’dan gelen nakşibendi tarikatına mensup seyyah dervişler ile hacı adaylarına mesken yeri olarak kurulmuştur. türkistan’dan hac’ca gidecek olan müslümanlar yola çıktıklarında önce istanbul’a uğrayarak eyüp sultan ve islam aleminin halifesi olan osmanlı hükümdarını ziyaret etmeyi bir görev saymışlardır. istanbul’da sultanahmet, eyüp ve üsküdar olmak üzere özbek veya buhara adıyla üç tekke kurulmuştur. bunlardan başka edirnekapı, fatih ve karagümrük’te buhari adı altında birkaç tekke daha bulunmaktadır.

    cumhuriyet döneminde ise tekke, türkistanlı talebeler ve yoksullar için mekan oldu. ayrıca türkistanlıların kurduğu cemiyetlerin de merkezi olarak hizmet gördü. 1925 yılında 677 sayılı yasayla tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra özbek tekkeleri, özel izin ile kapatılmadı. buralarda kültürel ve sosyal faaliyetler yürütüldü. sultanahmet’teki tekke 1927 yılından itibaren, “türkistan türk gençler birliği”, “türk kültür derneği”, “türkistanlılar kültür ve sosyal yardımlaşma derneği” ve “türkistan öğrenci birliği” gibi türkistanlıların kurduğu cemiyetlerin merkezi oldu.

    defterdar ismail bey tarafından yaptırılan yapıda, geleneksel plan şemalarıyla batı kökenli inşaat tekniklerini ve 1. ulusal mimarlık akımına bağlanan bir takım ayrıntıları kaynaştıran ilginç bir mimari tarz dikkat çeker. ayrıca özbekler tekkesi, ana cephe düzenlemesiyle tamamen kendine has bir mimari nitelik sergiler. ahşap harem dairesi dışında kalan kısımları kagir olarak inşa edilmiştir. giriş kapısının üzerinde inşa edilen minare ise tuğladandır. tekkenin en ilginç bölümlerden biri de, türk-islam mimarlık tarihinde benzerine nadir rastlanan bir şekilde giriş kapısının üstüne inşa edilen minaresidir.

    ----alıntı ----

    kaynak : http://www.istanbultasarimmerkezi.com/
  • (bkz: nezih uzel)
  • tekkenin son şeyhi ata efendi'nin torunu, ali taran'dır.
  • türkiye'nin kapitalistleşmesinde önemli rol oynamış ve halen oynayan isimlerin bağlantılı olduğu tekke. reklamcılar, sanatçılar, yazarlar, bürokratlar ve özellikle nice eski ittihatçı kadronun ortak noktası.
    (bkz: yalçın küçük)
hesabın var mı? giriş yap