• esnek calisma saatleri ne sahip olmak
  • bunu yapanların boyu uzuyormuş sürekli.
    şimdi sorsan %90 ı kamuda çalışmak için takla atar aslında. ama artık öyle kolay olmadığı için devlet kadrolarına yerleşmek, yeni mezun bir çok genç; hayallerim var benim, çok para kazanıcam hem özel bana göre, memur hayatımı yaşıcam, hem öyle ne uzarım ne kısalırım derler. yersen. para kazanırsın kardeşim ilerleyen dönemlerde belki ama; sömürülerek,köleleştirilerek, kovulurmuyum diye 3.5 ata ata.. donuna kadar ıslanırsın akşam eve geldiğinde. boyun o ıslaklık yüzünden uzuyordur senin.
  • iliğine kadar eksilmektir.seni orada iyi hissettiren biri ya da bir şey yoksa farketmeden yıprandığın bir durumdur.saat 19.00 da işin bitiyor,tam kapıdan çıkarken bir görüşmenin gelmesi ve senin paşa paşa kabul etmen demektir.kuaför randevunun iptal olmasını,evde keyifli bir yemek yapamamayı, hava kararmadan çıkamamayı,uzanıp keyif yapamamayı kabullenmişsin demektir.telefonda 19.00 da kapatıyoruz demene rağmen 19.00 da ofise gelmeleridir. "ama napalım çalışıyoruz"derler.çünkü biz 19.00 a kadar spor yapıyoruz!
  • savaştır, sömürülmektir, çetin şartlara alışkın olmaktır, sürekli artan beklentileri her defasında daha da iyi karşılamak zorunda olmaktır, iğneleyici laf işitmeye ve söylemeye alışmaktır, insanları diri tutmaktır, diri kalmaktır, insan idare etmektir, iyi polis olmaktır, kötü polis olmaktır, denge kurmaktır, kazançtır, tercihtir.

    planlama mühendisi olarak iş hayatına adım attığımda sürekli benimle uğraşan bir kadın vardı. derdi neydi bilmiyordum fakat başta açıklama yapmaya çalışıyordum. sonra baktım her defasında üste çıkmaya çalışıyor, alttan almaya başladım. tüm ruh hastası kişiliği ve ardı arkası bitmek bilmeyen sorunlarıyla dalga dalga üstüme geliyordu, umursamamaya başladım. şiddetini arttırdıkça arttırdı. davranışlarının nedenini anlamaya çalışırken olay git gide çığırından çıkmıştı. doğal olarak zamanla psikolojimi de bozmuştu. o günkü ve aynı zamanda meslek hayatımdaki ilk müdürüm, yaşadığım bu psikolojik değişimi fark etmiş olacak ki bir gün odasına sohbet etmeye çağırdı ve konuyu bir şekilde bu duruma getirdi. anlatmak istemediğimi açıkça söylememe rağmen ısrar etti. beni sorguya çekerek olan biten her şeyi öğrendi. sohbetin sonunda sana bir abi tavsiyesi diyerek konuşmayı şu sözlerle noktaladı; iş hayatı bir savaştır, götünü kollamalısın. bu sözler aynı zamanda benim ilk iş hayatı dersimdi.
  • meslek hayatımınm tamamında özel sektörde çalıştım. it gibi köpek gibi yeri geldi bayramsız, seyransız, maaşsız, tatilsiz çalıştım, doğum yaptım; ücretsiz izin bile kullanmadım. mümkünse daha da bi bu kadar çalışırım ama oldum olası çalışan nüfusun kamuda çalışan - özelde çalışan diye ayrılmasına çok içerliyorum. anasını satiim kamuda çalışan devlete millete hizmet ediyor da özelde çalışan amerigaya mı hizmet ediyır?
  • evden çalışmanın olduğu bu günlerde hasta olmanın lüks sayılması demektir! (nasıl yea? hem evdeydin hem de nasıl hasta oldun gibi saçma sapan sorulara maruz kalmak demektir. oldum işte sana ne, size ne?!)
  • yok mu bir başkanın özel sektör işçilerine de hafta sonu kesinlikle tatil olacağını, yağmurda çamurda karda kötü koşullarda işin olmayacağını memuriyet sisteminin getirileceğini, özetle insani değerleri gözeterek çalıştıracağılı seçim vaadini veren.. zor gibi
  • gerrrrizekalilarla calismaktir.
hesabın var mı? giriş yap