üç tekerlekli bisiklet

• bana binmek nasip olmamış çocuk bisikleti. bisiklete binmeyi 2 yaş civarından itibaren herkese çocuk oyuncağı haline getirdiği için çok yararlı bir geçiş nesnesi. çocukluğumda iki tekerlekli bisiklet zaten ulaşamadığım bir nesneydi, üç tekerli ile başka anılarım var.
  
  oldukça dayanıklı yapıldıkları halde üç tekerlekliler de eskir, bozulurlardı. en çok pert olma nedeni pedallı ön tekerin yani kafanın çalışmaz hale gelmesi yani kopmasıydı. arta kalan çatı ve gövde sapasağlam ama işlevsiz dururdu. çaresiz ardiyeye veya sokağa atılan bu bisiklet artıkları bizim elimize düşerdi. sokağın ikinci elcileri, ikinci mevki kalabalığına. o yarım bisikletlerin bir sahibi olmazdı. isteyen istediği kadar oynar, sonra gene sokağa bırakırdı. düşmüş kadınlara benzedikleri hiç aklıma gelmezdi. öte yandan o sahipsizlik veya ortaklaşa sahiplenme bilinçsiz demokratik ve komünal bir yaşantı.
  
  artık bisikletin en güzel oynanma tarzını muğla çocuklarından başkaları da keşfetmiştir muhakkak. mahallede mutlaka bir inşaat olur, hatta bizim muslihittin mahallesinde bitmek bilmeyen iki üç inşaat vardı. etrafta inşaat kumu, inşaat mili bulunur, bunlar bize sürekli oyun oyna, buraya gel çağrısı yapardı. eline geçirdiğin bir üç tekerli, yani temelde arka iki tekeri sağlam kalıntıyla mil yığınına varırsın. arka tekerleri ön teker yaparsın. içinden ön tekerin çıkmış olduğu göbek yerde, mil/kumun üzerinde. silindirik 5-10 cm bir yatak bu göbek dediğim, küçük bir kanal.
  
  var gücünle bastırarak bu garip bisikleti kum üstünde sürdüğünde (sürmek değil kullanmak, elle ilerletmek) iki ön teker dönerek ilerler, göbek ise basmanın etkisiyle kuma gömülür, ilerlerken içine kum/mil dolar, dolanlar üst deliğinden kusmaya daha doğrusu sıçmaya başlar. e, zaten göbek de barsaklarımız gibi bir boru. mil hafif nemli olursa daha iyi, o zaman metal boru göbek zemine daha kolay gömülür, miller de içinden daha şekilli olarak atılır. bu sürerken arkaya kum tahliye etme çocuğu hem hareket akışıyla hipnotize eder, hem çiftçi çift sürüyormuş gibi üretkenlik doyumu hissettirir. bazen bu işlemle hız bile yaparsın. o dağılgan mil sucuklarıyla iz bırakmak ayrı zevktir. kumsalları delik deşik edecek olmasa denizde sahil kenarına da uyarlanabilir oyundu, buz gibi.
  
  (bkz: bakışlar mayalar tarihöncesi)
  (bkz: çocuk oyunu/@ibisile)
  (bkz: muslihittin/@ibisile)
  (bkz: aç kapıyı bezirganbaşı/@ibisile)
  (bkz: açma/@ibisile)