• unutulmaz. kimse de unutamaz herhalde.
    onlarca yil evvel. sabah yataktan kalkilir 10:00 gibi sonuclar aciklanacaktir. iki lokma bir sey yenir. anneyle helallesilir. internet kafeye gidilir.

    heyecan doruktadir. osym'nin piston asagi inmistir. baglanmaz. baglanmaz. baglanmaz. anaaaa baglanmistir. hobaa, sehir dışında guzide bir universitenin guzide bir bolumu kazanilmistir. internet kafe sahibi tebrik eder ve kafedeki elemanlarla halay cekilir. omuzlara alinirim falan. hemen eve giderim. anneme haberi veririm. cok sevinir ama uzulur de. yasadigim sehrin disina cikacagimdir ilk defa. yalniz. babami ararim telefonla o da mutlu olur. caktirmasa da onun da ici buruktur. bu ailemden ayrilacagim ve onlarca yil suren ve hala surmekte olan gurbetin kapilarini acmistir bana ve onlara. o an benim icin gurbettir artik. sadece gurbet. oyle...
  • tam 10 sene olmus. benden beklenti cok yuksekti ve girdigim universitemle kazanamadi olarak nitelendiriliyordum. moralim baya bozulmustu.

    ki, simdi gelin gorun beni. bambaska biri. topladim dagilan tum hayallerimi.*

    kult universite olanaklari olmadan da* kulturel ve sosyal olarak daha dolu insanlar yetistiginde, son isveren akillandiginda, ozel sektor biraz daha gelistiginde, beyaz adam oss puaninin yenmeyecek bir sey olduğunu anlayacak.*
  • kazandığımı gördüğüm an çok sevinmiştim
    1 yıl sonra ben ne bok yemeye bu şehire geldim dedim
    4 yıl sonra oğlum işsiz kalıcam lan piyasaya bak aq diyorum

    yani çok da sevinmeyim
  • yalan yok 1 hafta boyunca inanmayıp kontrol ettim. çünkü benim öyle bir sene geçirip üniversite kazanmam hayal , şaka gibi bir şey yani. hatta arkadaşlar ösym yanlış mı yaptı diye arayıp sormayı düşündük.

    şaka maka okul biteli 5 sene olmuş heyt be
  • lise i sevgilimden ayrıldığım andır acısı hala kalbimdedir
  • dayımlarda misafirlikteydik. tuvalette oturuyordum, tüm aile beyaz kapının önüne toplanmış tc ni söyle diye bağırıyorlardı. içeriden birkaç kez tc yi söyleyince beni orada bırakıp kendi aralarında anlamadığım sesler çıkararak uzaklaştılar. bende işimi halledip dışarı çıktım, o arada sevgili ailem sonucu öğrenmiş, sevinmiş hatta akrabalara haber verme aşamasına geçmişlerdi. telaşla sonucumu sordum, cevap almak için telefonların kapanmasını bekledim. sonucumu öğrenince ,artık olayın etkisinden kurtulmuş ailem önünde ,haka dansına benzer bir gösteri sergiledim. sonra bakışları fark edip daha usturuplu bir duruşa geçtim ve tebrikleri kabul ettim. kapanış. son.
  • kazanacağını bilerek sınava girip, kazandığını bilerek sınavdan çıkan bireye etkisi olmayan an.
  • cidden o ekranda o sonuca baktığım an dün gibi aklımda.ama hiç şaşırmamıştım ekrana mal gibi baktım maksat adet yerini bulsun yoksa nerenin çıkacağı zaten belliydi. listeyi ona göre hazırlamıştım.
  • garip bir andır.

    lise son sınıfı bomboş geçiren, atletizme yoğunlaşmış sağda solda gülle, disk atan yarışmadan yarışmaya koşan bir çocuktum. öğretmenlerin 'çalışsa yapar' kategorisine koyduğu bir öğrenci. fakat çalışmak hiçbir zaman beni iyi hissettiren bir eylem olmadı. o zor ekonomik sıkıntılar yaşadığımız dönemde beni dershaneye kaydettiren anneme haksızlık edercesine neredeyse hiç dershaneye gitmedim. okulda desen atletizm, hentbol diye koştururken derslere odaklanmadım. zaten lisede sporla uğraşıyorsan ve de başarılı sonuçlar alıyorsan okul seninmiş gibi hissediyorsun. eşofmanla okula gitmeler, spor odasında takılmalar falan. derse dair hiçbir çabanın olmadığı dönemler. 2014 yazı sözel ve eşit ağırlıktan sınava girdim. lanet olsun ki okuduğumu anlamakta üstüme yok. sözelden on bin gibi bir derece yaptım. evet, sözel için hiçbir şey belki ama yaptım yani. eşit ağırlık yüz elli binler civardıydı. sonra bu sözel sıralamasını görünce hep aslında hayalim olan radyo, televizyon ve sinema ya da gastronomi bölümlerine atladın. çevre baskıyla aman işsiz kalırsın nidalarıyla ve de içimdeki muhteşem kararlılıkla (!) dakikasında döndüm. öğretmenlik yazdım. onun için de rehber öğretmenim öğrendiğinde neden öyle bir şey yaptın? yazık etmişsin kendine, dedi. sonra sonuç açıklanacağı gün oyun oynuyorum, gruptan mesajlar düşmeye başladı. oyunu bırakıp sonuca baktım, dokuz eylül öğretmenlik. öyle oturdum halıya boş boş yere baktım bir süre. düşün de düşün saatlerce belki. bu, istediğim meslek mi? yapabilecek miyim? hayatıma böyle mi devam edeceğim? atanabilecek miyim? gibi bir sürü soru. sonra okulda ilk yıl, herkes nasıl karamsar, kimse isteyerek bu bölüme gelmemiş neredeyse. kimse öğretmen olmak istemiyor hatta kimse atanacağını bile düşünmüyor. ilk yaz çok değişikti. kafam allak bullak bölümü bırakmayı düşünüyordum peki bırakırsam ne yapacağıma dair bir fikrim? yok. neredeyse bir ay çekilmez bir adam oldum. hırçınım, agresifim ve umutsuz. ama bir gece gerek hayata dair inançlarımı, gerek maneviyatımı gözden geçirdiğim bir gece, yine o karamsar yine o melankolik şiirlerimden yazdığım bir gece sıktım dişimi kendime söz verdim. bir yola girdiysem, bir işe kalkıştıysam bunu başarmalı, en iyisi olmalıydım. karamsar değil umut saçan, uğraşmayan değil ter akıtan. sonraki üç sene yüksek bir inançla, büyük bir umutla herkese bu umudu aşılayarak okulu bitirdim. elli mezun verdiğimiz sınıftan atanan iki kişiden biri oldum. 2014 yılında girdiğim üniversiteden mezun olup 2018 yılında mesleğime başladım. şu meslekte geçirdiğim birkaç ay sonrası o bütün ipleri koparttığım, kendi gemimi sahilden çekip açık sulara bıraktığım o uzun geceye şükrediyorum. dün ilk karnemi verdim, ilk öğrencilerimi mezun ettim. ilk sınav başarılarını kazandım, ilk derecelerini kutladım derken önümde belki otuz yıl ve ben daha aylık bir öğretmenim. fakat o haberi aldığım gün ve sonrasındaki süreçte öyle büyüdüm öyle olgunlaştım ki ve her geçen gün öyle değişiyorum ki sözlük, kendime inanamıyorum. okula dair her anı gereksiz bulan ben dün yüz yirmi öğrenciye konuşma yaptım ve dedim ki hayatta böyle anlar size anlamsız gelebilir, birkaç dakikalık gereksiz işler olarak görebilirsiniz fakat yıllar sonra dönüp arkanıza baktığınız zaman bu anların kıymetini çok daha iyi anlayacaksınız bu yüzden yaşadığınız her anın kıymetini bilin ve hakkını verin. yeni hayatınızda başarılar. benim yeni hayatımda da bana başarılar sözlük. sizler de umarım o sonuç ekranında istediğiniz mesleğe sizi götürecek olan üniversite ile karşılaşır ve o mesleği yapabilmek adına dolu dolu bir üniversite hayatı geçirirsiniz.

    edit: imla.
  • ben telefon ile öğrenmiştim. bi numara vardı onu tuşlayıp sınav numaranızı girince kazandığınız üniversite ve bölümü söylüyordu. birinci tercihime girmiştim, annemle sarılıp ağladığımızı hiç unutmam.
hesabın var mı? giriş yap