• cekingen, cabuk korkan, geri cekilen
  • çaylak dönemin de entry girerken parmakların aldığı hal..
  • ismail uyaroğlu'nun bir şiiri:

    uçurumun dibinde akan
    küçük, ürkek
    bir dereydin sen
    uçurumsa ben
  • geçmişteki korkusunun izlerini bugüne taşıyan kişi.
  • (bkz: titrek)
  • ürkek geldin, ürkek gittin bu dünyadan...hiç yaklaşmadın, sevdirmedin kendini...hep kaçtın...yeşil gözlü, pamuk beyazı mırnavım. kendince haklıydın belki de. kim bilir ne travma yaşadın. üç yıllık uzak arkadaşlığımız bugün son bulmuş. dün ne güzel yemiştin mamanı. antibiyotikli, vitaminli iğneden sonra sen biraz can bulmuştun. ben de umut. bu akşam sana en iyi yaş mamadan getirmiştim. kolay yiyip biraz daha kendine gelirsin diye. duydum ki sen bahçede kıpırdamadan yatarken, öldü sanmışlar, anlamak için de üzerine su dökmüşler. sen kıpırdamayınca da sokağı süpüren çöpçüden rica etmişler. ürkek adlı sokak kedim. inşallah çöpçünün küreğine binmeden bu dünyadan göçmüşsündür. umarım gerçekten ölmüşsündür de can çekişirken, çöpler arasında aç, susuz kalmamışsındır. umarım huzura kavuşmuşsundur.
  • aynı zamanda bir füruğ ferruhzad şirinin adı:

    ürkek
    neyin peşindeyim gece gündüz?
    nedir istediğim bilmiyorum ey tanrım
    şimdi neden yılgın, yanan bu kalp
    aradığı ne, yorgun bakışlarımın?

    eşimden dostumdan kaçar oldum,
    bir köşeye çekiliyorum usulca.
    bakışlarım karanlıklara dalıyor;
    kulağım, kalbimin atışında.

    kaçıyorum bu insanlardan,
    görünüşte bana benzeyen,
    ama kıskançlıklarıyla
    bana çamur atıp duran

    kaçıyorum bu insanlardan, şiirimi dinlediklerinde
    hoş kokulu bir çiçek gibi yüzüme açılan
    ancak tenhalarda arkamdan
    delinin teki, fahişe diye konuşanlardan

    gönlüm... ey benim deli gönlüm
    yanıp kavruluyorsun bu yabancılıktan
    bırak artık dost elinden feryadı
    tanrım yeter çektiğim bu çılgınlıklardan!
hesabın var mı? giriş yap