*

  • yazari amin maalouf olan kitap.
  • dalınacak bir bahçeyi * hedef gösteren bir kitap ismi.
  • 'umudum, dunyanin dogusuna ve meskun topraklarin her yerine ulasti.' diyen ho$görü peygamberi mani'nin oykusunu anlatan amin maalouf kitabi.
  • ışık bahçeleri adını verdiği öğretiyi yaymaya çalışan, insanların kendi içlerindeki ışığı bulması gerektiğini anlatan mani'nin hayatını sayfalarında anlatan amin maalouf kitabı.
    amin maalouf mani'ye adadığı kitabında mani'yi anlatıyor ancak satır aralarında diğer maalouf kitaplarından daha fazla maalouf'un kendi hayatından kesitler bulmanız mümkün. göçebelik, bir yere ait olamama, insanların dışarıdan olana, göçmene, farklı olana yaklaşımları kitabın gölgesinde saklanan maalouf'un izleri.
  • amin maalouf'un kitaplarının hepsinin sonu buruktur, fakat bu kitabın finali depresyona sürükleyecek cinsten. kitabı bitirdikten sonra insanların zayıflıklarından, hırslarından, fanatizminden nefret ederek öylece kalakaldım. mani gibi bir anlayışa sahip bir insanın sonu 2000 yıl önce de böyleymiş demek.
  • amin maalouf un maniciligin kurucusu olan mani nin hayatini anlattigi roman.

    belli bir yastan sonra babasinin istegi uzerine babasininda icinde bulundugu tarikatta cocuklugunu gecirmistir. kitapta ic ses * olarak nitelendirdigi sesin yardimiyla ogretisini ilk once cevresine yaymaya baslamis, sonrasinda sehzadelerden birinin kizini ilaclariyla iyilestirmesiyle bu sehzadenin korumasina girmis ve ogretisini daha rahat ve hizli yaymaya devam etmistir. siyaseti fazla sevmemesine ragmen, ogretisini daha fazla alana yaymak icin padisahin yaninda yer alir. fakat yine siyaset yuzunden de hayatindan olur.

    butun dinler iyiligi, guzelligi, dogrulugu emreder. kotulugu, fenaligi yasaklar. iste mani de butun dinleri ortak bir payda da bulusturmaya calismistir.
    2000 yil once yasamis olan maninin hayatini okurken simdiki zamana bakip ogretisinin ve dusuncesinin bu zamanda bile gecerli olabilecegini gormemek olanaksizdir.
  • nasılsın? sorusuna verilebilecek en iyi cevaplardan birisi olan “iyilik ve sağlık” amin maalouf’un işık bahçeleri adli kitabinin konusunu oluşturuyor.

    babasının yanında ak giysililerle birlikte çocukluğunda nasiralin ve gizemli bir peygamberin izinde yasayan mani bir gün dinlenirken suda kendi suretinin canlandığını görür. kendisine bir mesajı olduğunu söyleyen bir suret ile hayatinin akışı değişir. kendisini yollara vurmasıyla birlikte, ömrünün sonuna kadar sürecek bir yolculuğa baslar. yaşadığı donem i.s. 3. yy'dir. roma imparatorluğu ve sasani devletinin arasında sıkışmış topraklarından çıkarak sasanilere bir yolculuk yapacaktır. yollarda kendisine bir çok mürit edinen mani, sasani devleti kralı şahpur ile büyük bir dostluk kuracaktır. özellikle o donemde roma nın zayıflığından faydalanan sasaniler ermenistan gibi bazı önemli bölgeleri mani’ninde desteğiyle topraklarına katacaktır. ömrünün sonunda ise sahpur’un oğlu behram krallığa geçince onu ölüme terk edecektir.

    roman akıcı ve sade bir dilde yazılmış. fakat semerkant in akıcılığına kendisini kaptırmış okuyucu bu kitapta bunu bulamayacak. amin maalouf bu kitabini maniye adayarak şunları iddia edecektir: günümüze güzelliği vaaz eden dininden sadece ağızlarda hakaret gibi dökülen manicilik sözleri kalmıştır. ve sorar mısır'da isa’ nin havarisi, cinde işığın buda'sı diye anılmış birisinden nasıl olurda hiç bir şey kalmaz. mani dininin kurucusunun yasam öyküsünü merak edenlere tavsiye olunur.
  • ---spoiler---
    eger sahiden aradigin gerceklikse, onu bir kadinin kollarinda ya da yeni dogmus bir bebegin viyaklamalarinda bulamazsin. soyledim sana, gerceklik tamahkardir; onu hala istiyor musun, yoksa vazgectin mi?

    *

    beden bir katirdir, diyordu, ruh onun sirtindadir, bazen durup hayvani yemleyeceksin elbet, ama yolu ya da nerelerde durulacagini secmek ona dusmez, binegine laf geciremeyen yuz karasi biniciye lanet olsun!

    *

    kimsenin icmedigi suya ne mutlu! ne mutlu yollardan uzakta acan agaca, ama mutlulugunu nereden bilecek?
    ---spoiler---
  • dünyanın karanlığını silmeyi vaadetmese de kendi içinizdeki kuyuyu eğer nasibiniz varsa bir nebze aydınlatabilir bu kitap.
    bütün hassas ruhların ne kadar yalnız, hiç ve ıstıraplı olduğunu anlıyorsunuz. çünkü tanrı sevdiği kullarını kendine yaklaştırmak için onlara yapmadığını bırakmıyor. en derin acılarla imtihan ediyor, bütün algılarını açıp acı eşiklerini yükseltiyor. benim gibi sıradan ve aciz bir insansanız kendinizle birlikte bütün bir şehri içindeki hassas asileri münezzeh tutarak denize dökmek isteyeceksiniz bu kitabı okuduktan sonra. çünkü:

    "her varlıkta karanlık ve aydınlık yanyana ve içiçedir. yediğiniz bir hurmanın eti bedeninizi besler, tadı ve kokusu da ruhunuzu. içinizdeki ışık, sevgi ve güzellikle beslenir, onu sürekli beslemeye bakınız. sadece bedeni doyurmakla yetinmeyiniz."
hesabın var mı? giriş yap