• ışid'in elinden kurtarılan gazeteci bünyamin aygün'ün kitabıdır. giriş kısmında anlattığına göre bünyamin aygün yaşadığı onca ölüm tehdidi ve fiziksel işkenceye rağmen bir gazeteci olduğunu unutmamış, tüm yaşadıklarını kafasının içinde öyle bir fotoğraflamış ki yazıya dökmesi zor olmamış. merak ettim aldım bir kaç gün içinde bitiririm sanıyorum. kitabın arka kapağında şöyle yazıyor :

    milliyet gazetesi foto muhabiri bünyamin aygün, haber için defalarca girip çıktığı suriye’de, ırak şam islam devleti (ışid) tarafından esir alındı. 40 gün boyunca esaret altında kalan aygün, filmlere konu olabilecek bir operasyonla kurtarıldı.

    ışid nedir, ışid’liler kimlerdir, nasıl örgütleniyorlar, nasıl yaşıyorlar, neye inanıyorlar gibi pek çok sorunun cevabını bizzat muhataplarından dinledi. her biri manşetlik pek çok olaya tanık oldu. aygün’ü bir an önce öldürmek isteyen örgüt elemanları da oldu, koruyucu kanatlarının altına alan da…

    bugüne kadar ışid’in elinden kurtulan pek çok isim sustu, yaşadıkları hakkında konuşmamayı tercih etti. ancak bünyamin aygün, kâbus gibi geçen günlerini bir gazeteci gözüyle anlattı…

    ışid’in elinde 40 gün, hem bir tanıklık hem de suriye topraklarını kana bulayan iç savaşa objektif bir bakış…
  • bünyamin aygün'ün, reyhanlı bombalamalarının zanlısı heysem topalca'yla buluştuğu, beraber ışid'in elinde tutulduğu 18 gün boyunca sohbet ettiği ama bir kez olsun onun reyhanlı'yla bağlantısını sorgulamadığı, kurtarılışında da alenen o zamanlar dışişleri bakanı olan davutoğlu'yla topalca'nın beraber yürüttüğü operasyonun büyük payının olduğunu anlattığı, savcılara, ama yürekli savcılara ihbar niteliğinde kitabı. türk dışişleri bakanı ve mit, 50'den fazla kişinin öldüğü reyhanlı bombalamalarının zanlısıyla ortak operasyon yapıyorsa ve bu doğruysa ortalığın birbirine girmesi lazımdı. ama her zamanki gibi bir şey olmadı.

    aygün, kitap boyunca ışid'i öyle bir göstermiş ki hepsi de masum islam savaşçısı mübarek. bildiğimiz o kafa kesen, akılalmaz işkenceleri yürüyüş yapma sakinliğinde işleyen örgüt gitmiş yerine hepsi şehit olma arzusuyla yanıp tutuşan ve esirine en fazla üzerine yürümek suretiyle işkence eden bir örgüt gelmiş. kitabın sonlarına doğru ışid, birkaç öso işbirlikçisine işkence yapsa da bu aygün'ün kaleminde olağan şeyler gibi iletiliyor.

    kitabın sonunda genel olarak savaşı değerlendiren aygün'e sorarsanız, esad caninin teki ve türk hükümeti bölgenin kurtarıcı şahini. reyhanlı'ya değinmek şöyle dursun sanki hiç olmamış gibi kabul etmesi de cabası. esareti tiyatrodur deyip günahını almak istemiyorum ama kitapta çok fazla soru işareti bulunuyor.
  • "ısid, bir cici kuş" tadinda kitap.
    adamlar bunyamine bir sey yapmak istemiyor ama, "bunyamincigim emir var oldurmemiz lazim" diyorlar. o kadar da uzgun bu isid. sonracima yaptiklari en kotu iskence ellerini surekli arkadan baglamak ve soguk suyla abdest aldirmak. okurken insan " allah allah, kafa kesen psikopatlar olarak tanimistik" diyor kendi kendine. yerseniz.

    sanki isid'i makul gostermek icin yazılmış bir kitap gibi.
hesabın var mı? giriş yap