*

  • osmanlı imparatorluğu zamanında hep ihmal edilmiş sadece vergiden vergiye hatırlanan anadolu'nun kaderinin cumhuriyetle beraber değişmediğini işleyen fakir baykurt romanı. yani bir anlamda roman, anadolu insanının cumhuriyet ideolojisiyle hesaplaşmasının romanıdır. bu hesaplaşma ırazca ana karakteri üzerinden yapılır. bu durum romanın tekniği açısından bazı kusurlar yaratır. çünkü ırazca ana okuma yazma bilmeyen cahil bir köylüdür; fakat ırazca ana düzene dair kendisinden beklenmeyecek entellektüel birikim isteyen laflar eder bu da realist bir roman için bir kusurdur. (fakat georg lukacs avrupa gerçekçiliği'nde realist romanlarda bazı karakterlerin kendisinden beklenmeyecek laflar etmesini potansiyel kavramıyla açıklar ve bunun bir kusur kabul edelimeyeceğini söyler gerçi)

    ayrıca roman balzac'ın köylüler romanıyla baya bir benzeşir. balzac'ın romanındaki ihtiyar fourchon'un köylüler romanındaki işleviyle ırazcanın dirliğindeki ırazca ananın işlevi neredeyse aynıdır. hatta ihtiyar fourchon'un yeni kurulan fransız cumhuriyetinin fransız köylülerine kattıkları ile ilgili söyledikleri ırazca ana'nın osmanlı'nın yerine yeni kurulan cumhuriyetle ilgili şu söyledikleriyle neredeyse aynıdır:

    "eteri gitti beteri geldi"
  • yılanların öcü adlı eserin devamı niteliğindeki fakir baykurt kitabı. ilk kitap kadar olmasa da sürükleyici ve vurucu bir kitap.
  • ırazca ve fakir baykurt'un akrabaları olduğunu öğrenmiştim bir arkadaşımdan yıllar önce. ısparta'nın gönen köyündenmiş hepsi de. ırazca'da gerçek karaktermiş aynı zamanda. bir an ben de kendimi onlardan saydım, hoşuma gitti tanımasam da, olsun yine de benim de tanıdığım sayılırlar.
  • evini temiz tut komşu gelir, kendini temiz tut ölüm gelir...
  • (bkz: çırkmak)
    (bkz: dirlik/@ibisile)
  • yılanların öcü ile başlayan ve kara ahmet destanı ile son bulan üçlemenin ikincisi bu eserde yine fakir baykurt; ırazca tiplemesinde haksızlığa olan direnişi mücadelesi ile bir anadolu kadını tiplemesinin nadir örneklerinden birisini vermiştir .akıcı üslubu ve köyden edebiyat dünyamıza giren yazarlardan olması eserin okunmasında ve okuyucuya köy hayatını gözünde canlandırması açısından artı bir avantaj kazandırmış.
  • fakir baykurt 'un 1960'da kaleme aldığı köy romanı. yöresel ağzın çokça kullanıldığı duru bir anlatım. çizdiği ırazca karakteri muazzam.

    --- spoiler ---

    ben dünyada heç bir şey istemem, sade dirlik düzenlik isterim!... ben dünyada üç nesneyi heç istemem: bir cahallık, bir yoksulluk, bir zulüm! türkü var ya: "bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm..." geç onu! tabi bu benim gocagarı aklım...

    --- spoiler ---
  • fakir baykurt'un yılanların öcü kitabından sonra kara ahmet destanından önceki kitabıdır.
    çocukluk zamanlarımda okurken kendimi romanın çocuk karakteri ahmet yerine koyardım. şimdilerde yeniden okuduğumda istemsiz olarak ahmetin babası bayramın yerine koymuşum kendimi.

    değerli bir kitaptır kendisi yılanların öcü filminin devamını merak edenler okumalılar.
  • devam kitabı kara ahmet destanı'dır.
  • serinin 2. kitabı. aziz nesin 'in zübük kitabında geçen bir alıntı tam da uyuyor romana "bizim köylümüzün arasında kendisine kötülük edilmeyeni yoktur ki... hiç değilse, birbirine kötülüğü dokunur. dağın doruğunda bir başına kalsa, duramaz, kendi kendine kötülük eder."
hesabın var mı? giriş yap