şafak atmak

• şafak atmak; gün ağarmak, sabah olmak. misal:
  "şafaklar atıyor gel yarim uyu." (türkü)
  
  birinde şafak atmak; çok sinirlenmek ya da önrmli bir olayla karşı karşıya olduğunu birden farketmek. misal:
  "onu öyle görünce bende şafak attı."
• annem nedeniyle çay ile bir ilgisi olduğunu düşündüğüm eylem.
  
  x-bu ne böyle çayda şafak atmış yine?renk beniz yok
  y- napıım şekerim, çayın cinsinden o
  şeklinde konuşmalarda duyulabilir.
• (bkz: sözlüğe şafak atmak)
• askeriyede yedigünü kalanlarin espiri dolu yakla$imlariyla $enlenen olay ornek olarak;
  - $afak ne cola ne fanta sadece yedigün
  cok komik lan
• askerlerin cok sevdigi hareket, bir tur kendilerini sanatsal olarak ifade bicimi.
  
  bir bahcede sergilenen eski bir f4 jet savas ucagininin kanadina da safak atildigina
  ve devaminda bunun gururla diger askerlere anlatildigina sahit olunmustur.
• genellikle alakalı alakasız her yere askerde kalan gece sayısının yazılmasıdır.
  
  ankesörlü telefonların üzerinde , banklarda hatta ranzalarda yada herhangi her yerde görebilirsiniz askerde..
  
  brandnew'in gördüğü en ilginç örnek zpt nin altına atılan şafak olmuştur.
  
  zpt dediğimiz genellikle zırhlı tugaylarda bulunan bildiğiniz tankın ateş gücü için değilde çatışma noktasının içerisine piyade taşımak için modifiye edilmiş versiyonudur. yani tank gibi komple zırhla kaplı, paletli, tanktan biraz daha ufak ve içerisinde 12 asker taşıyabilen üzerinde hafif top, uçaksavar, ağır makinalı tüfek bulunduran kocaman alettir.
  
  bahsekonu şafak atma olayı bölükte bulunan zpt'lerden birinin ancak yerde sürünmek suretiyle girilebilcek yükseklikteki alt zeminine yazılmak suretiyle gerçekleşmiş olup durum aracın modernizasyon için paletli araç bakım fabrikasına gönderilmesi sonucu ortaya çıkmış ve bölük komutanının " ulan itler birinize iş yaptırmak için yere yat zpt nin altına gir desem hepiniz sürünmemek için kıvranırsınız, şafak atmaya gelince kertenkele gibisiniz" şeklinde kükremesi ile bütün bölüğe açıklanmış ve komutanın bütün bölüğü kendilerini kertenkele gibi hissettirene kadar süründürmesi ile neticelenmiştir.
• askerlikte kalan gün sayısının herhangi bir yere yazılmasıdır.
  
  "askerlik bitmiyor beeaabi" dediğiniz anlarda, 50 gün önce bi yere attığınız şafağa bakarsınız. bi yandan sevinir, bi yandan da "kendimi tekrar 200 gün öncesinde bulsam yarın uyandığımda, nolurdu acep?" diye düşünürsünüz, içiniz ürperir.
  çok fenadır bu hissiyat.
  
  şafak atılan yerler arasında gördüğüm en orijinal yer de tugay komutanının kapısı. sarı renkli metal üzerinde, "komutan" yazısının tam altına kazınmış "ş:21".
  
  adamı belli ki taşak basmış.
  
  (bkz: taşak basmak)
• umudun, beklentilerin, sabrın bir nevi dışa vurumudur. askerlikte en önemli mesele olan şafak miktarının değişik platformlarda yazılı deklarasyonudur. genellikle bunun sonuna kişinin devresi de eklenir. örneğin : ş121 7/2 .
  
  bu eylemin başka bir getirisi de; şafak atılan yere sonradan bakıldığında ''vay be ne kadar yol katetmişim'' şeklinde bir rahatlama oluşturmasıdır.
• 2 anlamda kullanılır askerde; birincisi kalan gün sayısını alakalı alakasız yerlere yazmaktır, ikincisi de saat gece 12 den sonra günün değişmesinden doğan durumdur ki bu "atarsa 114" gibi ifadelerle kullanılır.
• topçu birliklerinde, atılacak top mermisi üzerine askerde kalan gün sayısını tebeşirle yazmak şeklinde tezahür eden eylem.
  
  keyiflidir.