• bu bölümü bitiren akıllı uslu birini tanımıyorum. ne iş yerimde ne arkadaş çevremde, henüz aklı başında bir tanesiyle tanışmadım. hepsi çatlak, hepsi deli, hepsi çılgın, hepsi çapulcu...
  • ankara büyükşehir belediye başkanı i. melih gökçek'in alaylı olarak öğrenmeye çalıştığı meslektir. karalama defteri olarak ankara'yı kullanmaktadır kendisi.
  • sokak mimarlığı
  • insanlar tarafından mimarlığa kısmen benzetilen meslek dalı.

    şu anda okuyan ve mezun olup çalışan varsa mesaj kutumu yeşillendirebilir mi? sorularım olacak bir iki tane.

    edit: vay be seneler geçmiş çevre mühendisliğini bitirmek üzereyim.
  • (her meslekte olduğu gibi bu meslekte de) işini yapmalarına izin verilse [(bkz: kadrolaşma), (bkz: bürokrasi)] o hep dile gelen "altyapı sorunu"nu çözebilecek genç beyinleri yetiştiren bölüm.

    değeri bilinmez. öğrenci adayları da bilmez.
    ne(yin değeri) bilinir ki bu ülkede?
  • mimar sinan güzel sanatlar universitesinin, bu bölümünden mezun olduğumdan nacizane fikirlerini paylaşmak isterim.

    öncelikle öğrencilerin ne tamamı mimarlık bölümüne puani yetmemiş ve mimarlığa gecerim umuduyla gelmistir. -ben de bunlardan birisiyim, üstelik geçebilmek için deli gibi de ortalama yaptim.- fakat malesef ki yalnızca 2 bilemedin 3 kişi o hayal edilen geçişi yapabilmektedir.-

    ilk yıl özellikle mimar sinan da temel sanat atölyeleri, temel tasarım atölyeleri gibi enteresan dersler vardır. hayata farklı bir bakış kazandırmak isterler. soyutlama, diye bir kavram ogrenirsiniz. sade, basit ama şık, düzen değişim ve kaos. vs vs. şahsen bize ravel- bolero şarkısını dinletip hissettiklerimizi, bir modül o modülden örüntü ve sonunda o örüntünün 3 boyutlu yükselmesini istemişlerdi. insan başta anlam veremiyor. yahu ne alaka bu yaptiklarim sanat okuluna geldim iyice kafam karisti diye.

    sonra bazi teorik kuramsal uygulamali dersler de alarak iyice pismeye basliyorsunuz. istatistikten tutun da jeolojiye, tasarimdan hukuga bir sürü ders. bir gun bir hocamiz demisti ki, “biraz jeoloji biraz mimari biraz tarih biraz jeoloji coğrafya ekoloji biraz hukuk istatistik biraz sosyoloji biliyorsunuz ve bunları toplayıp kentte yorumluyorsunuz ama aslında hiçbir konuya tam hakim değilsiniz. su konuda uzmanim diyemezsiniz. misal bir mimar konusunda uzmandır. misal bir mühendis. ama siz öyle değilsiniz. her seyden biraz biraz anlayan ama tam olarak hiçbir şeyden anlamayan bir meslek" o gün bu laflar çok icime oturduysa da mezun olup - ki derece ile mezun oldum- aradan 3 yil da geçince dönüp bakıyorum ve hak veriyorum. şuan yüksek lisans yapan bir plancı olarak bir konuda uzmanlaşmak yetkinlesmek ihtiyacı duyuyorum. evet bir suru konuda fikir sahibi olmak hepsini harmanlamak hem güzel hem de zor. fakat konu şehir ve planlama olunca sokaktaki teyzenin, mahalledeki esnaf amcanın da bir sürü fikri var.

    bölüm okunurken kesinlikle dersleri geceyim mantığında olunmamali. yurt içi ve yurtdışı örnekleri ile ufuk genisletilmeli. okudum ve bitti denilebilecek bir bölüm de değil. sürekli takibinde olmak faal olmak gerekli.

    projeler okul boyunca grup çalışması halinde yapılır. plancılar meslek hayatında da kalabalık bir ekip halinde çalışır. bu sosyalleşme ve etkinlikler anlamında eğlencelidir. sürekli plan yapılacak şehirlere ülkelere gidilebilir. ama ben insanlarla ugrasamam grup çalışması bana uymaz, diyenler varsa yine tercih etmemeliler. projelerde ben değil biz kavramı vardır. bu göz ardı edilmemelidir.

    okuldaki bazı hocalar kitap gibidir. üstelik tamamlanmamış her daim güncellenen yeni bölümler eklemlenen kitaplardan. bunlardan bazıları : konuşma hızına yetişmekte zorluk çekeceğiniz, bunca şeyi nereden bildiğine hayretle sasiracaginiz mükemmel insan adem erdem erbaş tir. ne zaman ihtiyacınız olsa kapısını çalabilirsiniz.

    türkiye kentlesmesi dersinde ve sonrasında birikimi ve bakış açısıyla etkisinde kaldığım fikirleri son derece değerli, kendi soylediklerinin bile sorgulanmasini isteyen, buna deger veren ayni zamanda zardanadam solisti erbatur çavuşoğlu.

    çok kıymetli fatma ünsal.

    bir abla arkadaş ama sıkı bir akademisyen maya özdemir arıkanlı

    murat cemal yalcintan.. müge özbek.. teoman tekkökoğlu.. gibi çok kıymetli hocaları bünyesinde barındıran bölümdür.

    mimar sinan pek piyasaya planci yetiştirmez, daha akademik bir bakış açısı daha eleştirel bir tavrı vardır. okul ekol tartışması da yapılabilir ama o da başka bir entry konusu olsun.
  • şehir ve bölge planlama bölümü ilk olarak odtü'de 1961 yılında kurulmuş, farklı disiplinlerinden eğitim vererek şahsı muhteremin bunları sentezlemesi ve şehirlerin planlamaya dayalı gelişmesini sağlama amacını belirlemiştir.

    şehir ve bölge planlama bölümü kendi üniversitemde istanbul teknik üniversitesinde 1967 yılında "şehircilik enstitüsü" olarak şehircilik dalında uzman yetiştirmek amacıyla kurulmuştur. tam anlamıyla bölümün mimarlık fakültesi içerisinde yer alması 1983 yılında gerçekleşmiştir.

    şehir ve bölge planlama bölümü türkiye için ikinci sınıf bir meslek gibi görülen özellikle inşaat mühendisleri tarafından benimsenmeyen siyasi güçlerin kuklası olmak zorunda kalan ama her plan için imzasının şart olduğu bir meslek dalıdır.

    bu bölümü okumak isteyen arkadaşlara yaşadıklarımı anlatarak bölümü tanıtmak istiyorum. öncelikle "yaaa yazayım sona gelmez zaten!", "o da mimarlığa benziyor, sonuçta aynı fakültedeler" gibi düşünceye sahip olanlar varsa yazmasın. "okuruz lan nolcak?!", "çalışırsan yaparsın!", efendime söyleyim "ortam sosyal olsun, zaten bolca kız var abi, takılırız" gibi düşüncelere sahip arkadaşlar lütfen burada sonlandırsınlar bu yazıyı, arka kapıdan sessizce ayrılıp lütfen başka bir başlığa geçsinler rica ediyorum.

    kim kaldı aramızda? fazla sayıda kimse kalmamış olmasına şaşmamalı.

    ilk olarak ben bölüme bilerek ve isteyerek geldim.( #58034154 )

    şimdi arkadaşlar, öncelikle lügatınızda yer alan uyku kelimesinin üstüne şöyle hafifçe karalayın. uyku sizin için bir nimet olacaktır. bu bir.
    ikincisi hayat kelimesi eş anlamlıdır proje ile. bu hayata proje için geldiniz. projelerinizi her hafta revize etmek, düzeltmek, hocaların verdikleri kritiklerle bambaşka hale getirmek sonra olmadı diyen hocalarınızla başta yaptığınıza tekrar kanaat getirip başa döndürmek, olmadı tekrar iki adım sonra yaptığınız hale getirmek, onu çıkarmak bunu eklemekle sabır denen içimizdeki taşın hassaslığını ölçen bir süreçte azminizi kontrol eden bir döneme hoşgeldiniz!!
    kafanda devamlı her gün şu soru dönmeli: "bugün proje için ne yaptın?" hiç bir dakikanı boş geçiremezsin. kalemlerin, eskizlerin, devasa büyüklükteki çıktıların, paftaların için ne emek harcadın sen bugün? ne yaptın onlar için bugün?
    müzik listen hazır mı? devamlı aynı şarkıları dinleyip papağan mı olacaksın? karışık yap sen ortaya. ne varsa artık. arabesk de olur, klasik de, arabic de olur, salsa da. yeter ki gecenin sessizliği çöktüğünde bir ses duyabilesin, diğerlerinin horultusuna karşılık.
    dersler mi? ne ders varsa doldur hibene, onu da al, bunu da al, aman şunu da al. ne kadar alıp beynini sulandırırsan o kadar iyi.
    sakın projeyi bu arada unutma. bir kalırsan bir dönem gider, dönem demek giden arkadaşlar demek, aynı yükü, aynı çizimleri yine yap demek. proje her taşın altında saklıdır. aklın bir yere gider oldu hemen proje çıkar dev gibi yükselir omuzlarında.
    sosyallik mi? o ne ki ya?! senin sosyal ortamın diğer grup arkadaşlarınla beraber, pafta boyadığın zamanlarda içtiğin kahveler, çaylar, hoca dedikoduları, pizzalar, hamburgerler. yok ben bir gezeyim, hani benim erkek arkadaşım? bak yafrucum bu yol meşakatli, uzun bir yol. feragat edeceksen gel, ben edemem diyorsan git, sadece sınavdan sınava bu bölümün her gün kastığı kadar kasan mühendislik fakültelerinde ya da kasmadan da okuyan diğer bölümlerde oku.

    nerede kalmıştık zaten daha fazla yazamıcam bitmiyor çünkü, bilgisayar başında bitmeyen, her dakika eksiği çıkan projeler gibi.
    neyse, jüriler evet. o yaptığın güzel proje paftalarını sergilediğin, tüm hocaların sana bakıp, paftaya bakıp, kime ne giydireceklerini şaşırdıkları o törensel zamanlar. ecel belki yanından geçmezken sıcaklığında terlettiği, yaptığın sabunlamaları farketmesinler diye dua ettiğin damlayan zamanlar.

    arkadaşım buraya bilmeden gelme. bu bölüm istemeyenlerin iliğini sömürür, kemiğini kemirir. hayattan bezdirip, çamaşır gibi sıkar ipe atar da kurursun haberin olmaz. ben isteyerek gelmeme rağmen bu kadar yazdım, ya istemeseydim..
  • liseliler tarafından hakkında bilip bilmeden atılıp sıkılmaması gereken bölüm.

    hele ki "adamlar seni seçmeyip mimar falan alıyorlar" gibi ifadeler güldürürken düşündürüyor. eeeyyy güzel insanlar, eeey romalılar, eey cehalete yenik düşüp işkembe-i kübra'dan sallayan ergenler!

    mimar ve şehir plancısı birbirinden farklı mesleklerdir. şehir plancısı ulusal ve bölgesel ölçekteki planlardan tut da, mahalle ölçeğindeki planlara kadar imza ve onay yetkisine sahiptir. şehir plancısının imza attığı plana mimar, harita mühendisi, inşaat mühendisi vs imza atamaz. öyle bir yetkisi yoktur. böyle saçma sapan laflarla gelmeyin buraya!

    ayrıca, imar planı yapmak bu mesleğin sadece tek bir boyutudur. bugün şehir plancısı dediğiniz zat akademisyenlik haricinde, gayrimenkul değerleme-geliştirme, peyzaj, ulaşım planlama, coğrafi bilgi sistemleri uzmanlığı başta olmak üzere pek çok alanda çalışabiliyor.

    unutmayın gençler, kötü meslek yoktur, mesleğini kötü yapan vardır.

    ama evet, okuması zordur. çünkü mimarlık fakültelerindeki bütün bölümlerde okumak zordur, teorik dersler bir yandan, projeler diğer yandan yoğun bir süreç geçer, ama seven için eğlencelidir bu süreç.

    ama "yok abi, ben sayısalcıyım, hesap kitap adamıyım, mühendis olacam" derseniz size göre değildir. hayatınız çizim, maket, sunum üçgeninde geçer çünkü bu bölümde, sadece 1 tane matematik dersi alırsınız.

    son olarak tercih yapmak üzere olan gençlere tavsiyem,

    - bu bölümü okuyacaksanız odtü, itü, yıldız teknik gibi üniversitelerde okuyun. bu üniversitelerden hepsini farklı bir yaklaşımı ve öğrenciye kattığı farklı bir boyut vardır bu bölüm özelinde. olmazsa mimar sinan, gazi, belki dokuz eylül falan da olur. büyükşehirlerin havasını ve ortamını görün, gidip de yozgatta okumayın.

    - "mimarlık olmadı, şehir planlama olsun" bir bakış açısıdır. üst düzey üniversitelerde yatay geçiş ya da çift anadal imkanı vardır. buna erasmus, exchange, burslu yurtiçi-yurtdışı master imkanını da ekliyorum.

    - çevre mühendisliği ile bu bölümün bir alakası yoktur! hemde hiç bir alakası yoktur!

    - dediğim gibi, hesap-kitap, matematik, mühendislik peşindeyseniz hiç gelmeyin. çünkü tasarım, ekonomi ve hukuk kapsamında çok disiplinli bir eğitim bekleyecek bunun yerine sizi.

    - hocalarınızla çok yakın olacaksınız, 4 yıl boyunca hepsi sizin isminizi cisminizi bilecek. bu durumun pek çok faydasını görebilirsiniz. diğer pek çok bölüm (hukuk, iibf bölümleri, mühendislikler vs.) için bu imkansız bir durumdur, şimdiden söyleyeyim.

    - bu bilgi önemli mi bilmiyorum ama, sınıfın ve okulun en az %50'si hatun olacak (bak en az diyorum). makine ve inşaat müh.de okuyan abazingo arkadaşlarınız gereksiz bahanelerle sizi ara sıra ziyarete gelebilir hazırlıklı olun.*

    - ben itü mezunuyum ve benimle beraber mezun olan hiç kimse işsiz kalmadı, yukarıda bahsettiğim sektörlerden birinde mutlaka yer edindiler, kazandılar. hatta öyle ki içlerinde ekonomik durumu en kötü olan ben olabilirim*

    bunun dışında nacizane tavsiye isteyen yeşillendirsin.
  • şehircilik ve bölge planlama adında iki ana bilim dalından oluşan, 4 yıllık lisans bölümünde verilen disiplindir. şehir ve bölge planlama bölümü olarak geçer.

    öğrenciler arasında şehir ve bölge planlama isminin uzun olmasından dolayı şbp olarak anılır. hatta şehir ve bölge planlama platformu da o isimle kurulmuştur: şbp türkiye

    bölümde genellikle kentsel planlama eğitimi verilirken bunun yanı sıra kentsel tasarım, kentsel koruma ve yenileme, bölge planlama, kentsel dönüşüm ve kent sosyolojisi gibi alanlarda ağırlıklı olmak üzere kent kültürüne dair planlama etiği çerçevesinde deneyimler kazandırılır.

    türkiye de ilk defa odtü de kurulmuştur.
    uluslararası platformlarda urban planning, urban and regional planning, city planning, town planning gibi isimlerle anılır.

    bölümden mezun olan kişilere şehir plancısı ünvanı verilir.

    şehir plancıları lisans eğitim sonrasında lisansüstü eğitimleriyle gayrimenkul değerleme, bölge planlama, kentsel planlama, coğrafi bilgi sistemleri, kentsel tasarım, akıllı şehirler gibi alanlarda uzmanlaşabilirler.

    şehir; toplum, çevre ve ekonomi gibi bir çok parametreden oluştuğu için şehir plancısı olmak isteyen kişilerin interdisipliner bağlamda düşünebilme kapasitesine sahip olmaları gerekir.

    çok zevkli bir bölümdür. her sene en az 1 kere teknik gezi yapılır. geziden sonra o kente dair vizyon, amaç, hedef, stratejiler belirlenip üst, orta ve alt ölçekli planlama çalışmaları yapılır. eğer gerek duyulursa mikro ölçekte eylem planları dahi yapılabilir.

    genelde kentler veya kırsal alanlar önce analiz edilir sonrasında bulgularla sentez yapılır bu sentez ile veriler nitelikli bilgiye dönüştükten sonra planlama aşamasına geçilir.

    şehir ve bölge planlama büyük bir deryadır. severseniz nasıl mezun olduğunuzu anlamazsınız. sevmezseniz boğulursunuz.

    ayrıca sözlükte denk geldiğim diğer ilişkili başlıkları da şuraya iliştireyim

    (bkz: şehir planlama)
    (bkz: şehir ve bölge planlama platformu)
    (bkz: şehir plancısı)
    (bkz: kentsel tasarım)
    (bkz: kentsel planlamaya giriş)
    (bkz: akıllı şehir)
    (bkz: akıllı kent)
    (bkz: şbp türkiye)
  • rasgele yazıp geldiğim ancak şuan iyi ki gelmişim dediğim bölüm. başlangıçta konuya adapte olamadığınız '' lan napıyoruz abi biz ? dediğiniz fakat zamanla taşların yerine oturduğu bölüm. sıkı çalışma gerektiriyor ve final jürilerine yaklaştıkça uykusuzluktan ölecek duruma geliniyor. işin özünü kapan adama eğlenceli ve ciddi bir iş gibi gelirken, konuyu anlayamayan adama saçma ve sıkıcı geliyor. ortası pek yok diyelim :d bırakan başta bırakıyor zaten. 1. sınıf sonunda bırakmadıysanız doğru yerdesiniz :d

    edit:şbp teknik gezi tanıtımı buraya izmir'e düzenlediğimiz teknik gezinin linkini bırakıyorum. bölümde düzenlenen teknik geziler veya yapılan çalışmalar hakkında bilgi vereceğini umuyorum.:)
hesabın var mı? giriş yap