şemseddin sivasi
-
güzel şiirleri olan mutasavvıf, onlardan biri
vâsıl olmaz kimse hakk’a cümleden dûr olmadan
kenz açılmaz şol gönülde tâ ki pür-nûr olmadan
sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ede hakk
pâdişâh konmaz saraya, hâne mamûr olmadan
hakk cemalin kâbe'sini kıldı âşıklar tavaf
yerde kâbe, gökyüzünde beyt-i mamûr olmadan
mest olanların kelâmı kendiden gelmez veli
ya niçin söyler ene’l-hak, kişi mansûr olmadan?
mest olup meydane geldim ta ezelden ta ebed
içmişem aşkın şarabın âb-ı engûr olmadan
"mûtû kable en temûtû"* sırrına mazhar olan
haşr-ü neşri bunda gördü nefha-i sûr olmadan
âşıkın çok derdi amma sırrın izhâr eylemez
söylemesi terk-i edeb çünki destûr olmadan
bir acaîb derde düşmüş tutuşur şemsî müdâm
hakk'a makbûl olmak ister, halka menfûr olmadan -
sivas'ta meydan camii haziresinde medfundur. kendisi aslen tokatlıdır. halveti dergahına mensuptur. osmanlı-safevi mücadelelerinde sivas'ta kendisine yer tahsis edilmiş, devlet tarafından desteklenmiştir. halefleri daha sonra kadızadelilerle dini konularda münakaşalar içerisine girecektir. kendisi hakkında bir de keramet nakledelim;
zat-ı muhterem bir gün avcuna bir et parçası koymuş. güneşin altında oturuyormuş. sonra güneşe bakarak demiş ki, sen de güneşsin, ben de sen üstten ben alttan şu eti şuracıkta pişirelim demiş. et avcunda pişmiş. -
(bkz: göster cemalin şem'ini)
-
şemseddin sivasi'nin "vasıl olmaz kimse hakk'a cümleden dûr olmadan" nutku şerifi, tevhid akidesinin özetidir, demiş büyükler.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap