• güzel şiirleri olan mutasavvıf, onlardan biri

    vâsıl olmaz kimse hakk’a cümleden dûr olmadan
    kenz açılmaz şol gönülde tâ ki pür-nûr olmadan

    sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ede hakk
    pâdişâh konmaz saraya, hâne mamûr olmadan

    hakk cemalin kâbe'sini kıldı âşıklar tavaf
    yerde kâbe, gökyüzünde beyt-i mamûr olmadan

    mest olanların kelâmı kendiden gelmez veli
    ya niçin söyler ene’l-hak, kişi mansûr olmadan?

    mest olup meydane geldim ta ezelden ta ebed
    içmişem aşkın şarabın âb-ı engûr olmadan

    "mûtû kable en temûtû"* sırrına mazhar olan
    haşr-ü neşri bunda gördü nefha-i sûr olmadan

    âşıkın çok derdi amma sırrın izhâr eylemez
    söylemesi terk-i edeb çünki destûr olmadan

    bir acaîb derde düşmüş tutuşur şemsî müdâm
    hakk'a makbûl olmak ister, halka menfûr olmadan
  • sivas'ta meydan camii haziresinde medfundur. kendisi aslen tokatlıdır. halveti dergahına mensuptur. osmanlı-safevi mücadelelerinde sivas'ta kendisine yer tahsis edilmiş, devlet tarafından desteklenmiştir. halefleri daha sonra kadızadelilerle dini konularda münakaşalar içerisine girecektir. kendisi hakkında bir de keramet nakledelim;

    zat-ı muhterem bir gün avcuna bir et parçası koymuş. güneşin altında oturuyormuş. sonra güneşe bakarak demiş ki, sen de güneşsin, ben de sen üstten ben alttan şu eti şuracıkta pişirelim demiş. et avcunda pişmiş.
  • şemseddin sivasi'nin "vasıl olmaz kimse hakk'a cümleden dûr olmadan" nutku şerifi, tevhid akidesinin özetidir, demiş büyükler.
hesabın var mı? giriş yap