• başar sabuncu nun oyunu.
  • bir işletmenin kuruluş yerinin iyi olması, rakip firmalardan daha ünlü olması ya da müşterilerinde güven yaratmış olması gibi nedenlerle sektörün ortalama kazancından daha fazla kar elde etmesini sağlayan değere şerefiye denir. şöyle hesaplanır;

    net aktif değer 100 ytl
    yıllık ortalama kazanç 25 ytl
    sektör yıllık ortalama kazancı %10

    100 ytl x %10 = 10
    25 ytl - 10 ytl = 15 ytl
    15 ytl / 0.10 = 150 ytl (şerefiye değeri)
  • (bkz: hava parası)
  • belediye gelirleri kanunu’nda geçer. kamusal tesislerin yapımı, donanımı, genişletilmesi, iyileştirilmesi için yapılan harcamalara doğrudan katkı olarak alınan paradır. “harcamalara katılma payı” da denir.
  • haracamalara katılma payı ve şerefiye yerel yönetimler tarafından özellikle belediyler tarafından bayındırlık hizmeti karşılığı alınır ikisi aynı gibi görünse de aralarında önemli bir fark vardır. harcamalara katılma payında sadece harcanan bedel karşılığında bir bedel alınır. 1000 metrekareden kaç metrekaresini siz kullanıyorsanız onunla orantılı bir bedel alınır ama şerefiyede alınan para ile harcama bedeli arasında bir ilişki yoktur.
  • anayasa mahkemesi'ne göre, resim benzeri mali yükümlülük. aatuhk/1 uyarınca kamu alacağı statüsündedir.
  • devletin yerel organlarından olan belediyelerin gelirleri arasındadır. ve belediyelerin sunduğu kamu hizmetlerine (bayındırlık) katılım şeklinde alınan bir bedeldir. belediyelerin sunmuş oldukları; yol, kanalizasyon, kaldırım vs. gibi bayındırlık hizmetleri sonucunda hizmetin arz edildiği alanda bulunan gayrimenkullerin değerinde bir artış meydana gelir. söz konusu değer artışı sonucunda gayrimenkullerin değerinde meydana gelen artış gayrimenkullerin sahipleri tarafından karşılanır.

    hak sahiplerince karşılanacak katılım payları bir takım gubidik hesaplamalar sonucunda tespit edilmektedir. vay efendim senin evinin önünden şu kadar asfalt geçti, vay efendim buraya bir okul yaptık artık çocukların buradaki okula daha rahat gidecek ya da gayrimenkullerin park ve dinlence yerlerine uzaklığı, daire net alanları, emniyet durumu, ısı kaybı, çatı akıntıları, pazar, çarşı uzaklıkları gibi bir takım kriterler yer almaktadır. kriterine sokarım bunlar ne denilebilir ama şerefiyelerin bu şekilde hesaplanması türk vergi sisteminde biraz da olsa adaletli bir uygulama olarak görünmektedir.

    devlet sıçtığımız bokun içinden geçtiği borunun çapına göre bile vergi alıyor diye serzenişte bulunulabilir ama bulunulmasın dostlar. şerefiye benim sevdiğim, saydığım gerçekten sevimli bir vergi çeşididir. bunun sebebi yine bu vergiyi diğer vergilerin tekniği açısından adaletli bulmamdan kaynaklanıyor sanırım. şimdi efendim ben, vergi üstünden vergi alınıyor, kayıt dışı hat safhada, dolaylı vergiler almış başını yürümüş, gelir dağılımı çok sikindirik, artan oranlı vergiler belimizi büküyor, genelevde bile kdv ödüyorum gibi durumların farkındayım şerefiye de neymiş .mına koyim diyebilirim ama gerçekte var lan bu! ödeyeceksin bu vergiyi, devlet her türlü alır. o yüzden işe iyi tarafından bakmak lazım.

    harcamalar, gelir, servet ve servet intikalleri üzerinden türlü türlü vergiler alınmaktadır. bunlar tek kalemde toplanıp genel hizmetler(sağlık, adalet, güvenlik gibi) uğruna pay edilmektedir. ve bu hizmetler kamuya sunulmaktadır. kimimiz üç lira kimimiz beş lira vergi ödüyoruz ama hiç kimse kamu harcamalarına katılım oranında kamu hizmetlerinden yararlandığını iddia edemez. şimdi efendim, ben gelirim üzerinden 100 -tl vergi ödedim. bunun 20 lirasını asliye mahkemesindeki davam, 10 lirasını ilköğretimdeki çocuğum, 30 lirasını geçen parkta çıkan olayda bize kurtaran polis memurlarına, sayıyorum diyemez. kamu hizmetlerinden kimin hangi ölçüde yararlandığını tespit etmek mümkün değildir zaten. bir de şöyle bir durum var: misal harcı ele alalım. hepimiz öyle ya da böyle harç ödemek ile mükellef olmuşuzdur. üniversite harcı, ticaret sicil harcı, pasaport harcı gibi bir çok harç çeşidi bulunmaktadır. harçlarda sinir bozucu bir ahval hakimdir bana göre. zira harç kaşılığında aldığınız hizmet ile ödediğiniz bedel arasında ıhlara vadisi* vardır. misal ticaret sicili gazetesinde limited şirketinize ait adres değişikliğinin ticaret odalarında tescil ve ilan işlemi için 500 -tl civarında bir ücret ödersiniz ki insanın kuzuluğunu sikertir. parafiskal gelirlerleri de sevmem. örneğin sigorta şirketi kurdunuz hazine müsteşarlığı nezdinde tobb'a 5000 tl levha kayıt ücreti ödersiniz. lan zaten yeni işe başlıyorsun, şirket kuruluş giderin var. * bir de üstüne bu 5000 -tl vallahi üzer insanı. ülkemizdeki inovasyon kıtlığının gizli sebeplerinden biridir bence bu. oysa ki şerefiye böyle mi ya; canım şerefiyede, köşebaşındaki dairenizin her iki cephesine bakan tarafına asfalt, karşısına yeşil alan yapılır. ardından daire net alanınız, güneş gören, balkonlu cepheniz için ödemeniz gereken bedel belediye meclisindeki ağabeylerimizce hesaplanır ve adınıza tahakkuk ettirilir. bir de isterseniz taksitli bile ödersiniz daha ne istiyorsunuz piçler.
  • muhasebede 261 nolu hesapta izlenen. ödenen şerefiye bedellerinin tamamı bu hesabın borç tarafına kaydolunur. yok edilmeleri ise amortisman yoluyla 5 yıl içinde eşit taksitlerle yapılır.
  • arsanın kenarından yol geçmesi, evinizin yakınına alışveriş merkezi kurulması gibi nedenlerle değerlenen gayrimenkulünüzün "şereflenme"sinden mütevellit alınan vergi benzeri gelir.
hesabın var mı? giriş yap