• ismet özel hediye sepeti'nin altıncı yeşil elması..
  • ilk baskısı 1970'lerin sonunda yapılan bir kitaptır. şimdi yanımda değil, ama hatırladığım kadarıyla sarı bir kapağı vardı.
  • okuduktan sonra şiir yazma işinden elimi ayağımı çekmeme sebep olmuştur bu kitap, iyi de etmiştir.
    her şair adayını önce bir tokatlar, sonra haddini bildirir.
    (bkz: #5096350)
  • 1980 ve 1990'da yazılmış iki ayrı bölümden toplanıp 1994'te oğlak yayınlarından çıkmıştır.
    şiiirin, bir şey değil, bir şeye ulaşma cabasında aracı olduğunu da anlatır zannımca.
    iki bölüm de usta yazarın (bkz: ismet özel) şu ilginç cümleleri ile start alır:

    "gençlik yıllarımda omuzları üzerinde kafa taşıyan bir adam olmaya çabaladım; yıllar ilerleyince birçok şey gibi bu alandaki çabalarımın yönü de değişti. şimdilerde 'omuzlara' sahip olmaya belki daha bir özeniyorum."

    "şiirin özgürlüğe ihtiyacı yoktur ve fakat özgürlüğün şiire ihtiyacı vardır."
  • üzerinde pek durulmmamış, hacmine göre içeriği çok çok geniş bir poetikadır. 1980 yılında 20 bölümden oluşan bu kitaba ismet özel, 1990 yılında 12 bölüm daha eklemiştir.
  • ismet özel'in "şiir gençlik yıllarımda üzerine titrediğim şeydi; bugünse şiirin üzerine titrenilecek bir şey olduğunu kavrayabilmek için ayrıca bazı titizlikler gerektiğini anlıyorum" diyerek sunduğu "niçin şiir okuruz, şiir nedir, düzyazı ile farkı nedir, şiirin önemi nedir?" gibi sorulara cevap aramak üzere yazdığı kitaptır.

    mesela der ki;

    "ne zaman insan karanlık bir yerde sayıklamaya itilmiş, insan ilişkileri karışık, karıştırıcı, bozucu niteliklere bürünmüş, insanın bir başka insana söyleyeceği söz anlamını kaybetmiş, insan davranışları yapaylık, içtensizlik yüklü hale gelmişse, insanlar şiir okumak ve şiirle uğraşmak, şiirden öğrenmek gereğini duymuşlardır. böyle de olmak zorundadır. çünkü şiir anlatılmaz bir şeyin anlatılmaya çabalanmasının sonunda, anlatılabilir bir şeyin yeniden anlamlı kılınması için gösterilen bir çabanın sonunda, yeterince anlaşılmayan bir şeyin etkili bir anlatıma kavuşturulması uğrunda harcanan çabaların sonunda ortaya çıkar.”
  • şiirin 'ne' olduğuna dair yazılmış kalburüstü bir ismet özel eseri, bir şiir manifestosudur.

    okunduğunda, kişiye tüm şiir uğraşını-algısını çöpe atma yan etkisini içinde barındırır ki, 'reçete'siz okunmamalıdır.
  • kitabın ortasında bulunan şu bölüm kalan kısmı okumanın önünde büyük bir engeldir, çünkü zihin sadece şiir kitabını çağırır.

    "insan kendi doğrularını dış dünyanın somutluğu içinde bulursa şiire yüz vermez. kendini bir başkasına yansıtarak görmek istiyorsa, kendini bir başkasına söyleyerek işitmek, başkasına öğreterek kendini öğrenmek istiyorsa şiire başvurur. böyle bir isteğin insanın içinde kabarması için insanın kendi doğruları ile dış dünyanın somutluğu arasında bir uyumsuzluk, bir basınç farkı olması gerekir. insanoğlu kendi dilini kullanmadan yaşayamayacağını anlarsa, böylesine "critique" bir durumda sayarsa kendini, şiirle bağ kurar. insan olma durumunu ve vekarın hesap dışı bırakacak ölçüde yozlaşmış bir insanlık kendi dilini kullanma onuruna layık da değildir.

    içinde yaşadığımız dünya vakur bir insan için şiiri kaçınılmaz bir uğraşı kılan, kılması gereken bir dünyadır. çünkü bu dünya bütün toplumsal kurumlarına, devlet biçimlerine, sigorta esaslarına, titiz ve ayrıntılı ötgütlenmesine, insanın hayatını birbirine çirkince bağımlı kılmasına rağmen insanı yapayalnız bırakan bir dünyadır. yapayalnız insan, seçmelerini kendine zorla kabul ettirilen düşünme yolları içinde yapmaktan tedirginlik duyduğu zaman şiir okuyabilir. şiir insan için serbest bir alandır. şiir insan için serbest bir alan olmakla da kalmaz, bu dünyanın karanlık güçleriyle işbirliği yapmaksızın, bu pis zorbalara yaltaklanmadan insanlar arasında anlaşmaya dayanan, sevgiyi ve ruhça dayanışmayı mümkün kılan bir ilişkiler zincirinin de başlatıcısı olabilir. çünkü şiir bu dünyada dahi insanın kendini tanıyabilmesini mümkün kılan bir imkandır."
  • 9. şiirin ne olup ne olmadığına dair koca bir analiz, hem şiiri anlamak hem de hayata bakışı biraz olsun değiştirmek için bir kılavuz. aşağıdaki sorulardan sadece birinin bile cevabını merak ediyorsanız mutlaka okuyun.

    şiir nedir?
    şiiri düzyazıdan ayıran nedir?
    şiirin ayırıcı vasfı nedir?
    şiir süslü söz söyleme sanatı mıdır? (cevap elbette hayır*)
    şiir ile dil ilişkisi, şiir ile özgürlüğün ilişkisi, şiir ile insanın ilişkisi nedir?
    insan neden şiir yazar, neden şiir okur?
    şiirin amacı nedir?
    bir metin ne zaman şiirdir?
    şair kimdir, kim şiir yazabilir?
    şiirin mantığı nedir?
    şiir sanatının deha ile ilişkisi nedir? "şiirsel" ne anlama gelir, ne için kullanılır?
    şiir anlattığı konuya göre sınıflandırılabilir mi?
    peki şiir bir konuyu anlatır mı?
    şiir bir düşünceyi taşır mı?
    şiir ile gelenekçilik-ilericilik arasında nasıl bir ilişki vardır?
    şiir hangi zaman dilimine aittir?
    şiirin ana unsuru nedir, kelime midir? şiir gerçekliğin neresinde durur ve onun kavranmasındaki rolü nedir? hayal alemi ile şiirin ilişkisi nedir?
    şiir isyanın sesi midir, devrimci midir? şiire muhtaç olmak nedir, nasıl ortaya çıkar?
    şairleri affedebilir miyiz?
    şiir bağlamında barbar ve medeni toplumların farkları nelerdir, algılarını neler şekillendirir?
    şairane nedir?
    insan nasıl şairane olur ve öyle kalır?
    şiir ile anlamın ilişkisi nedir?
    şiir anlamsız mıdır?
    şiir ile müziğin ilişkisi nedir?
    şiir bilgisi nedir, neyi sağlar?
    kendini bilmek ne anlama gelir, şiirin bundaki rolü nedir?
  • "insan mısralarda,şiirlerde hiç kimsenin elinden alamayacağı bir "yurt" bulur.böyle bir yurdu olmasından güven duyar
    hayvan için çığlık , mırıltı,haykırış,homurtu,inleme neyse insan için de şiir odur.içinde bir parça "message" bulunur ama asıl işleyişini sesi çıkaranın ne cins bir mahluk olduğunu hemcinsine ve mümkünse yabancı türlere göstermekliğiyle yerine getirir"

    arka kapağındaki satırlarla bile zihni kurcalayan kafa karıştıran bir kitap.
hesabın var mı? giriş yap