şimşir

• şimşirgillerden, yapraklari her mevsimde yeşil kalan, taşlık, çorak bölgelerde kendiliğinden yetişen veya bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilen, odunu sarımsı renkli ve çok sert olan, 1 - 5 m yükseklikte bir agaççık. şimşir tarağı meşhurdur.
• kellerin kullandigi tarak
• handiyse kırılmaz olduğundan, bu ağaçtan yapılan yemek kaşıkları özellikle tercih edilir...
• athenanin eski bascisi ozan karacuhanin eski nicki.
• çok yavaş büyüyen bir ağaç. ömür biter şimşir bitmez diye lafı bile vardı galiba.
  buxus sempervirens'de latincesi. ama şimşir demek daha bi güzel. ayrıca arka arkaya hızlı hızlı tekrarlayınca çok hoş oluyo. şimşirşimşirşimşirşimşir...... (bkz: allahım aklıma mukayyit ol)
• zurna yapılan ağaçtır.
• dallari yilda ancak bir iki yaprak verir, buyumesini izlemek omur alir^*, sabir isidir.
• kusursuz, mukemmel, guzel anlamına da gelir.
• minik ve parlak yaprakları olan küçücük sevimli ağaçlar. çiçekçiler dallarını kullanırlar buket falan hazırlarken.
• bahçe bitkisi olarak ve maki boyutunda olanlarına alışmış şehir insanları için, küre dağları'nda insan gövdesi kalınlığında ve upuzun ağaç şeklinde olanlarını görmenin son derece şaşırtıcı olduğu bir ağaç cinsi (aslında ağaç mı bitki mi karar vermek güç, ortamına göre davranıyor anlaşılan) odunu çok sağlam olduğundan, şimşir sopa iyi bir yürüyüş batonu olarak kullanılabilmektedir trekkinglerde. ^*