şir
-
(bkz: sirpence)
-
(bkz: ali şir nevai)
-
farsçada aslan,
uyan ey yareli şir-i jeyan bu hab-ı gafletten-namık kemal'in hürriyet kasidesinden -
(bkz: şirê soji)
-
farsça'da aslan, musluk ve süt manasına gelir. ayrıca yine bu kelimeden türemiş olan 'şirini' ise tatlı demektir.
-
ikilemelisi ses yansımalı sözcük/sıfat olabilen sözcük.
çeşmelere (muar) suyun akışına göre isim verebilirler. dım dım akıyorsa; dımdım çeşmesi (milas beçin mahalle girişinde var); sırça parmak kadar akarsa 'şir şir akıyor' denir (seydikemer yayla karaçulha'da var: şirlengiç çeşmesi). -
süt. (bkz: hemşire)
-
şir- şır, şıra, şire, şırlamak, gürlemek, gür akmak, yoğun olmak.. türkçe söz kökü.. fars, aslanın gürlediğinden aslana yakıştırmış, su gür aktığında çeşmeye yakıştırmış, yoğunluğuna bakıp, bal'a, pekmez'e, süt'e yakıştırmış.. neden gür sakala şirli bir şey yakıştırmamış, sorun..
belki de araba farsa sözlükler yazan arabi farisi adlarıyla bizim türk bilgelerinin işidir.. baksanıza birinin adı bile ali şir nevai.. hem şirli hem de adını duyan fars sanır.. bir özbek'in ta kendisidir.. adının tanımı; yenilikler/nevai› saçan/şir ›bilge/ali.. -
(bkz: sheer)
-
(bkz: aslan)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap