• evet sözlüğün kanayan yarasına bir nebze destek olmak adına sizin için araştırdık efendim. herkes bu konudan şikayet edip hiç bir çalışma yapmıyordu. biz yaptık oldu. şimdi benim entarileri kontrol edip bana msj atmayın düzeltesim yok.

    türkçede yapılan en büyük hata bağlaç olan “de/da” ile ek olan “-de/-da” nın yazımıdır. bildiğiniz gibi birisi ayrı yazılır, birisi ise bitişik.
    bağlaç olan “de/da” ayrı yazılır.
    ek olan “-de/-da” bitişik yazılır.
    sanırım buraya kadar herkes neyi nasıl yazacağını öğrendi. fakat burada problem teşkil eden nokta hangi “de/da” nın bağlaç, hangisinin ek olduğu. şimdi bu konuda küçük bir ipucu ile konuya açıklık getirelim.
    kullandığınız cümlede “de/da”yi çıkardığınızda anlam eğer bozuluyor ise bu “de/da” ek olan “-de/-da” dir. eğer anlam bozulmuyor ise bu “de/da” bağlaç olan “de/da” dir.örneğin :
    kaan’ın da ayakkabısı var.
    bu cümlede “da” yı çıkardığımızda şöyle oluyor :
    kaan’ın ayakkabısı var. yani anlamda bir bozukluk olmuyor. yani buradaki “de/da” bağlaç olan “de/da” fakat şöyle bir cümlede :
    geçenlerde kaan’ı ziyaret ettik. bu cümlede ise “da”yı çıkardığımızda ortaya şu sonuç çıkıyor :
    geçenler kaan’ı ziyaret ettik.. gördüğünüz gibi bu cümlede ise bir anlam hatası ortaya çıkıyor. yani buradaki “de/da” ek olan “-de/-da”.

    (bkz: alıntı)
  • eğer cümlenin içinde bulunma durumu varsa -da / -de, yoksa da / de kullanılır.

    bitişik yazılan (ek olan) “da / de” -da / -de, ayrı yazılan (bağlaç olan) “da / de” da / de şeklinde gösterilir.

    bulunma durumunda kullanılan “-da”

    bende kâğıt var. (bende kâğıt bulunuyor.)
    evde süt var. (evde süt bulunuyor.)
    üstümde mont var. (üstümde mont bulunuyor.)
    kâğıt masanın üstünde. (kâğıt masanın üstünde bulunuyor.)

    bulunma durumu dışında kullanılan “da”

    ben de gelmiyorum. (gelmeyenlerden biri de benim.)
    bu akşam da çıkmadı. (çıkmadığı akşamlardan biri de bu akşam.)
    ne arayacağım ne de geleceğim. (aramayacağım da gelmeyeceğim de.)

    hem “-da” hem “da” kullanacak olursak:

    evde de süt yok. (“-de” için: evde süt bulunmuyor, “de” için: süt olmayan yerlerden biri de ev.)
    bir kedi de burada var. (“de” için: olan kedilerden biri de burada, “-da” için: kedilerden biri de burada bulunuyor.)

    özel isimlerde tek fark “-da”nın özel isimden kesmeyle ayrılması gerektiği.

    evdeyim. (evde bulunuyorum.)
    italya’dayım. (italya’da bulunuyorum.)

    “da” ise cins isimde kullanıldığı gibi ayrılır ve kesme kullanılmaz.

    kedi de geldi.
    italya da avrupa ülkesidir.

    birlikte kullanırsak:

    italya’da da kıyı vardır. (“-da” için: italya’da kıyı bulunur, “da” için: kıyısı olan yerlerden biri de italya’dır.)

    kısaca bulunma anlamı dışındaki her “da” ayrı yazılır.

    bende kâğıt var. (bende kâğıt bulunuyor.)
    ben de gelmiyorum. (gelmeyenlerden biri de benim.)

    ama

    gelmek de görüşmemek kabul edilebilir değil. (gelmek ama görüşmemek kabul edilebilir değil.)

    yavaş giderdim de okula geç kalmamam gerek. (yavaş giderdim ama okula geç kalmamam gerek.)

    bile

    sen de gelirsen zaten herkes gelir. (sen bile gelirsen zaten herkes gelir.)

    “-da” bir sert sessizin yanında kullanılıyorsa “-ta” şeklini alır.

    her şartta gelmeye çalışacağım. (her şartda değil.)
    herkeste kâğıt var. (herkesde değil.)

    “da” hiçbir zaman “ta” şeklini almamaktadır.

    gelip de beni karşılamadı. (gelipte veya gelip te değil.)
    konuşup da yorulmana gerek yok. (konuşupta veya konuşup ta değil.)

    konu basit. detaylı açıklamamın nedeni örnek teşkil edebilecek her durumda “-da / -de” ve “da / de” farkını açıklamak.

    özet olarak bulunma durumu dışındaki her “da” ayrı yazılır.
  • bu entry sadece ''de'' ''da'' ve ki'' lerin ayrı veya bitişik yazılması özelindedir. bunun dışında yazım kurallarına uyalım, ağaçlar hepimizin.*

    buraya ilk geldiğimde beni bu konuda özel mesajla uyaran bir yazara tdk'nın kuralları benimle uyumlu hale getirmesi gerektiği cevabını vermiştim.
    yazar bu konuya kafayı takmakta haklı olabilir ama sanırım benim pek umurumda değil. türkçe özelinde bu tip kuralların biraz popüler yabancı dillere öykünerek kurallı bir dil motivasyonuyla uydurulduğunu düşünüyorum. netlerimin hayatımı etkileyeceği dönemlerde öğrendim ve full çektim ama sonralarında hiç önemsemedim. kafama göre yazıyorum.
  • -de ve -da'yı bile diye okuyun.
    anlam bozulmuyorsa ayrı yazın.

    bu kadar basittir.
  • bazı yörelerde çocuk anlamında kullanılan dada'yı ve sevgili dedeleri de işin içina katıp kaotik bir durum yaratabiliriz.

    dada da yok
    ada da yok
    adada dada da yok
    adada dede de yok
    dadada da yok
    dedede de yok

    gibi.
  • ayırması çok da zor olmayan biçimbirim ve bağlaç yazımı. bulunma, kalma anlamını gerçek veya mecazen sağlıyorsa bitişik. örtük anlamda atıf yapıyor ya da cümle içinde iki aynı grubu bağlıyorsa bağlaçtır.

    bu konu hakkında fikrim yok. (durum eki olan da)
    bu konu hakkında da fikrim yok. (fikrimin olmadığı başka konular var, örtük bilgisi. bağlaç)
    gel de yazma. (iki cümle bağlanmış. bağlaç)

    ayrıca bağlaç olan da uyuma girmez. dolayısıyla ta, te gibi yazımları yoktur.
    ve küçük bir ek yazım bilgisi. da eki ada gelen bir ek olduğu için artı ile yazılmalı. yazımı şöyle tarif edilebilir: +{da} ek uyuma girdiği için d ve a ise büyük. eyleme gelen ekler başına, sonrasında eylemlik özelliği kazanan ekler ise sonuna eksi getirilerek gösterilir.
  • yazım yanlışında sadece şu de'ler da'lar popüler olduğu için herkes ayrı mı, bitişik mi diye kafaya takmış durumda. ama kimse diğer yazım ve noktalama yanlışlarına ve anlatım bozukluğuna takılmıyor, paldır küldür yazıyor. popüler olan neyse o.
  • öncelikle ek -da / -de (-ta / -te), bağlaç da / de şeklinde gösterilir. ek, doğası gereği bir önceki sözcüğe bitişik; bağlaç, doğası gereği (oysaki vb. istisnalar dışında) bir önceki sözcükten ayrı yazılır.

    her şartta doğru olmayan “dahi anlamına geliyorsa.” vb. açıklamaları önemsemeyin. bir cümlede -da / -de varsa o cümlede -da / -de’nin olduğu sözcüğün “kimde?”, “nerede?” ya da “hangi zamanda?” sorusuna yanıt vermesi gerekiyor (zira -da / -de bulunma hâl eki.) -da / -de bulunma hâl ekini salt kişide bulunmayı belirten bir ek olarak değil aynı zamanda yerde ve zamanda bulunmayı da belirten bir ek olarak anlamak gerek.

    1. -da / -de (ek)
    a. “kâğıtların bende.”
    kâğıtların kimde? bende. kâğıtlar, “ben” kişisinde bulunuyor.

    “belgeler onda.”
    belgeler kimde? onda. belgeler, “o” kişisinde bulunuyor.

    b. “ayşe okulda.”
    ayşe nerede? okulda. ayşe, “okul” yerinde bulunuyor.

    “masa mutfakta.”
    masa nerede? mutfakta. masa, “mutfak” yerinde bulunuyor.

    c. “dışarı çıktığımda haber vereceğim.”
    hangi zamanda haber vereceğim? dışarı çıktığımda. haber verme, “dışarı çıkma” zamanında bulunuyor. (dışarı çıktığım zaman haber vereceğim.)

    “beni beklediğini bildiğimde geleceğim.”
    hangi zamanda geleceğim? beni beklediğini bildiğimde. gelme, “bilme” zamanında bulunuyor. (beni beklediğini bildiğim zaman geleceğim.)

    2. da / de (bağlaç) (bağlaç olan da / de’yi anlamak için cümleye “kimde?”, “nerede?” ve “hangi zamanda?” sorularını yönelttiğimizde bu soruların hiçbirine yanıt alamıyor olmamız gerekir.)

    a. hem hem anlamındaki da / de
    “ayşe gelecek. sen de gelecek misin?” (hem ayşe gelecek hem ben geleceğim.)
    (“sen”i kök olarak, alıp soruyoruz: kim de gelecek misin? yanıt yok.)

    “bende kâğıt var. sende de (kâğıt) var mı?” (hem bende hem sende kâğıt var.)
    [“sende”yi kök olarak, alıp soruyoruz: kimde de (kâğıt) var mı? yanıt yok.]

    “bu kurallar bugün de yarın da geçerli olacaktır.” (bu kurallar hem bugün hem yarın geçerli olacaktır.)
    (“bugün” ve “yarın”ı kök olarak, alıp soruyoruz: bu kurallar “hangi zaman” da geçerli olacaktır? yanıt yok. “ne zaman?” sorusunu yöneltmeliydik.)

    “olur, ben de size katılırım.” (hem onlar size katılır hem ben size katılırım.)
    (“ben”i kök olarak, alıp soruyoruz: kim de size katılırım? yanıt yok.)

    b. pekiştirme anlamındaki da / de (bu kullanımda bağlacı iptal etmeyi denemek açıklayıcı olabilir.)

    “akşam da gelinmez ki!” (akşam gelinmez ki!)
    (“kim?”, “nerede?” ve “hangi zamanda?” sorusunu yöneltebileceğimiz öge yok.)

    “konuşuyor da konuşuyor!” (konuşuyor, konuşuyor!..)
    (“kimde?”, “nerede?” ve “hangi zamanda?” sorusunu yöneltebileceğimiz öge yok.)

    “nasıl da akşam oldu!” (nasıl akşam oldu!)
    (“kimde?”, “nerede?” ve “hangi zamanda?” sorusunu yöneltebileceğimiz öge yok.)

    bağlaç olan da / de ile ek olan -da / -de’yi ayırt etmenin bir yolu da vurguyu anlamak.
    açık e’yi é, kapalı e’yi è şeklinde gösterirsek:

    “bende kâğıt var.” cümlesindeki “bende”nin okunuşu “bèndé” olur. (vurgu 2. e’de.)
    (kimde kâğıt var? bende kâğıt var. o hâlde bulunma hâl eki olur.)

    “ben de oradaydım.” cümlesindeki “ben de”nin okunuşu “bén dè” olur. (vurgu 1. e’de.)
    (kim de oradaydım? yanıt yok. o hâlde bağlaç olur.)

    ekleme: boykottan ötürü hiçbir şey paylaşmamaya çalışıyorum fakat önümüzdeki sınavlardan ötürü çok fazla soru aldım. böyle yanıtlamak istedim.

    ayrıca (bkz: #89809008)
  • ilkokuldaki türkçe öğretmenimin bana öğretme tarzı şahsımca en kolayıdır. kuralıyla değil de uygulamasıyla öne çıkar.

    * eğer de/da bağlacını eklediyseniz (ayrı yazdıysanız) ve eklemeden önce ve eklemeden sonra cümle içinde anlatım bozukluğu olmuyorsa yani kulağı tırmalayan bir cümle oluşmuyorsa o -de/-da bağlaçtır.

    * yukarıdaki tanımda tam zıttı, bu sefer kelimeye bitişik eklediğinizde ve de/da'yı çıkardığınızda kulağı tırmalıyorsa o ektir.

    * bunun sırası ise ilk önce bağlaç sonra ek diye gider. de/da ekleyerek neredeyse her cümleyi bağlayabilirsiniz ve bu anlatım bozukluğu ya da benim tabirimle kulak tırmalaması yapmaz. bağlaçtan sonra eki eklersiniz ve gene anlatım bozukluğu yoksa uyumludur.

    /* örnek cümleler */

    +okulda yaramazlık yapma. (ek)
    +okul yaramazlık yapma. (anlatım bozukluğu)
    +okulda da yaramazlık yapma. (ek ve bağlaç)

    +evde ekmek kalmamış. (ek)
    +ev ekmek kalmamış. (anlatım bozukluğu)
    +evde de ekmek kalmamış. (ek ve bağlaç)

    +arada buraya da uğra. (bağlaç)
    +arada buraya uğra. (çıkartıldığında kulak tırmalamıyor.)

    +mutfaktaki tabaklar da kırıldı. (bağlaç)
    +mutfaktaki tabaklar kırıldı. (çıkartıldığında kulak tırmalamıyor.)

    * karıştırılmaması gereken konulardan biri de isimden fiil yapan eklerde de de/da kullanımı vardır. bunlar kelimenin kök kısmının üzerine ekleyerek isimden fiil yaparlar. internet mecrasında yazım kuralında dikkat ettiğimiz bitişik mi ayrı mı olur sorusunda bizim -de/-da eki her zaman kelimenin sonunda bitişik yazılır. bunlar çekim eklerinde "bulunma durumu"(-de, -da, -te, -ta) isimden fiil yapan eke örnek:

    / fısılda, horulda, gürülde (görüldüğü gibi kökler isimken bir ek fiilleştirmiş.)

    işi garantiye alma yöntemi: bir yazı yazarken de/da kullanacaksınız ama kafanız karışıyorsa bağlaçlı cümle kurup sonrasında çekim eki ekstra ekleyebilirsiniz. unutmayın bağlaç elinizdeki joker kağıt.

    edit:

    * aynı zamanda bağlaç ya örtülü anlam verir ya da iki cümleyi bağlar. de/da çıkartılması halinde anlatım bozukluğu oluşabilir.
  • iyi anlatılmış ama eksiği tamamlayalım.

    istanbul'da diye yazdığınızda bulunma hal ekini apostrofla ayırıyorsunuz ya aslında ayrı yazmıyorsunuz. kelime ekle birlikte hala devam ediyor. kesme işaretiyle ayırmak ayrı yazmak değildir. dolayısıyla araya boşluk da konmaz. bağlaç ek ayrımı iyi oturtmak için burası çokomellidir.

    bu konuda yapabileceğiniz en kötü hata, bağlaç olan de da dostlarımıza ek muamelesi yaparak sertleştirme kuralı uygulamanızdır. bu hataya düştüğünüzde sizle yazışan kişiyi yazılanı doğru anlayıp anlamadığınız konusunda şüpheye düşürürsünüz. örn:

    kitap da okudum/kitapta okudum.

    ve "kitap ta okudum" deyü yazarsanız cv'niz o anda yırtılır muhtemelen. sevgiler.
hesabın var mı? giriş yap