• hakkında şöyle bir yazı yazılmıştır;

    http://www.cnnturk.com/…2.salak/615661.0/index.html
  • kitabın ismi 1 kadın 2 salak yerine, iki salak bir melis olsa daha güzel olurdu kanımca.
  • ismine bakarak bu zamana kadar islenmemis bir konuyu islemis bir kitap gibi duruyor. normalde kitap okuyan biri degilimdir. zaten tum kitaplarin dizisi filmi cekiliyor niye okuyayim ki gibisinden malca bi fikrim de yok acikcasi. ancak, sirf sozluk elemanlari yazdigi icin bu kitabi alip okumaya calisicam.
  • dizüstü edebiyatının ve internet kullanıcılarının severek takip ettiği iki insandan kendilerine yakışan başarıda bir kitap. alın okuyun okutun.
  • (bkz: fatih aker)
  • muhabbet kralı izlendikten bir iki gün sonra kitap alındı ve bir gecede okundu. ilk karekod görüldüğü anda ne hikmetse hafiften heyecanlanılıp, neoreader indirildi ve durumdan hoşlanıldı ancak; belirtmek gerekir ki karekodların yalnızca bir kısmı okutuldu. kitapta bahsedilen ortamın görülmesi, şarkının dinlenilmesi vesaire atmosferi yaşatmak açısından iyi bir fikir ancak okumayı böldüğü de muhakkak.
    ilişkiler ve bu süreçte insanların kafasından geçenler gayet açık, net anlatılmış.okunması kolay. ortaya büyük bir edebi eser çıkarmak amaçlı yazılmamış ve böyle bir iddiada yoktu zaten sanırım. bir çeşit itiraf gibi duruyor. aslında herkesin farkında olduğu ama çok da dillendirilmeyen durumlar, iç hesaplaşmalar...
    unutmadan; "2 salak" ın bazı düşünceleri ve ruh halleri kadınlara da çok yabancı olmayabilir.
  • --- spoiler ---

    romantik gerilim diye pazarlanmasının aksine chick lit (esasen çik değil de çüklit diye okusak daha mı uygun olur, neyse) türünün en iyisi olduğunu düşündüğüm, izmir gibi yaşanması rahat, kızlarının güzel, (evet, jantlarının da güzel), trafiğinin az, çeşme'sinin yakın olduğu bir yerde; ailelerinin olağanca mali gücünü arkasına almış, halleri vakitleri yerinde ! .iki ta.ağına denk (olmasa görürdüm ben onları) iki kafadarın başından geçen 3 haftalık hikayelerini kaleme aldıkları eğlenceli gülmeceli kitap.

    ancak, öylesine 2 kafadarın maceraları diye bakılamayacak kadar zekice (eksiklikler olmakla birlikte) kurgulandığı bir gerçek. bir çok yönüyle emsallerinin aksine sıradan değil ve son derece samimi ve sık rastlanılan yan karakterler mevcut. (herkes tamam da bi' o defne havada kalmış be oğlum, ona da bir hayır işleseydiniz, yazıktır lan.) bu yönüyle günümüz erkeğinin iç dünyasının bir itirafnamesi olarak da kabul edilebilir. (ki bu dediğim iş de kolay değildir.)

    türkiye'nin ilk mobil etkileşimli kitabı olma özelliğiyle öne çıkan kitabın pazarlanması açısından bu durumun iyi düşünülmüş bir taktik olduğu şüphesiz ancak bununla birlikte linklerin hiçbiriyle (31. internet bağlantısı hariç olmak üzere) etkileşemediğimi belirtmeliyim. meğer ki, bu internet bağlantıları okuyucuyu havaya sokmaya yönelik olarak düşünülmüş ve adeta oradaymışcasına kişiyi hissetmesini sağlamak amacıyla düzenlemiş olsa bile daha özenli ve ilgi çekici olması lazım gelirdi. yoksa kitabın içine zaten gündelik dilde yazıldığı için rahatlıkla girelebildiğinden çok da fazla bir etkisi olduğunu söylemek mümkün olmadı. bir çoğunu, sonraki sayfada ne olduğunu öğrenme merakından öldüğüm için atladığımı belirtmeden geçemeyeceğim...

    sonuç itibariyle okuyup da pişman olunmayacak bir roman.

    not: unutmadan 31. barkoda gelince, son derece spoiler bir bağlantı olduğundan yalnızca gülme krizine girdiğimi, başınıza eylül kadar taş düşsün kerata p.çler dediğimi, velhasıl bana iki salağın maceralarının devamını da okuyacakmışız gibi bir his verdiğini söyleyebileceğim...gerçi ben eylül'den bir kontratak beklerim devamında ama ;)

    --- spoiler ---
  • kitabın yarısındayım. tek söyleyebileceğim şey; bu kadın ikisini de ayakta siker. ayrıca iki yakın arkadaşın birbirlerini bu kadar iyi tanıması ve kitabı iki farklı açıdan okumak süper.
  • pek çok yerde kahkalar atarak okuduğum bir kitap oldu, verilen parayı son kuruşuna kadar hak ediyoru bence. gerisi spoiler altında.

    --- spoiler ---

    yaşım 28 olmasa da izmirli bir avukatım ve çok yakın bir arkadaşım da içmimar, zaman zaman benzeri muhabbetleri yaparız. hal böyle olunca kitabı okurken sanki kendi hikayem yazılmış gibi hissettim ve bu psikoloji içerisinde okudum. öncelikle şunu belirteyim ki ben edebiyatı kendi içerisinde değerli - değersiz şeklinde bir ayrıma tabi tutmayı doğru bulmuyorum. yani dostoyevski ve orhan pamuk büyük yazarlardır ancak bu kitabın, onların yazdıkları yanında farklı bir üslup, içerik ve konu içerisinde yazılması bunu o büyük isimli kitapların yanında kötü ya da değersiz yapmıyor. tam tersi, günümüzün dili ile yazılmış, neredeyse tam olarak iki yakın erkek arkadaş arasındaki samimi dili ortaya koyan, diğer yandan güncel olaylar ve söylemlere sürekli atıf yapan bir kitap, üzerinde emek verilip de yazıldığı için bence fazlası ile okunmayı hak ediyor.

    kanımca kitabın kapağında iki yazarın ismi bulunsa da, hatta bu olay gerçek olsa da (ki olabilir, karakterler ve yaşananlar çok gündelik yaşamdan çünkü) kitap herhalde bir kişi tarafından kaleme alınmış durumda. ancak hikayenin iki kişinin ağzından anlatılması, birisinin bıraktığı yerden diğerinin devam ettirmesi tempo ve üslup yönünden de olumlu olmuş.

    hikaye herkesin başından geçebilecek kadar olağan, iki yakın arkadaş erkek aynı kıza aşık olursa ne olur? daha da ilerisi, her ikisinin de eski - yeni birer sevgilisi varsa aynı zamanda konu nasıl ilerler? bence kitapta tanıtılan tüm karakterler çok gerçek ve hepsi iyi tarif edilmiş, hiçbirisi havada yüzmüyor. anlatılan olaylar ve kurgu gerçekçi, final bölümü ise eğlenceli ve merak uyandırıcı.

    bu kitap ile ilgili kimi eleştirilerde, uzun zamandır yazmak istediğim, şöyle dandik bir fikir ile karşılaşıyorum: "iki zengin bebenin eğlencelerini anlatıyor, ben görürdüm o elemanları bu kadar paraları olmasa" elbette hikayenin karakterlerinin maddi durumlarının iyi olması, hikaye içerisinde onlara pek çok şey yaptırmayı kolaylaştırıyor ama diğer yandan bu ezik eleştiri de sıkmaya başladı beni; roman kahramınını insanın kendi maddi durumu yönünden göz önüne alarak eleştirmenin neresi adil, haklı ve akıllıca? yazar isterse kahramanını beyaz saray'da başkanla yemeğe çıkartır, sana ne, kurgu bu; gazete haberi değil ki. senin maddi durumun zayıf diye aksi yöndeki bir hikayeyi sırf bu noktadan kötülemek hakça mı?

    kitap kolay okunuyor, su gibi geçiyor; yazarın "felsefe yapma" gibi bir derdi yok ama kadın - erkek ilişkilerine dair, erkeklere dair, kadınlara dair, hayata dair söylemek istediklerini hiç abartmadan, bir olayın bir konuşmanın bir iç sesin bir yerinde iki cümle ile söyleyip geçiyor; buna bir paragraf ayırıp da okuyucuyu bunaltmıyor, böyle olunca da bu fikirler kitabın hızlı hikayesi içerisine yedirilmiş oluyor.

    belki bir nobel adayı değil bu kitap ama yazın sıcağında kolayca akıp giden, elinizden zor bırakacağınız, özelliklere ilişkilere dair herkesin kendisinden bir parça bulabileceği derli toplu, ak yüzlü bir eser; umarım yazar devamını da getirir.

    son bir not: kitap içerisindeki barkodlar bence de ilk olması açısından akıllı bir uygulama ama elimin altında gerekli alet edevat olmasına rağmen ben bile üşendim bunları açıp, dinlemeye, izlemeye; kitap zaten su gibi akıp gidiyor, insan zaman alıcı bir uğraş ile bunu bölmek istemiyor. yine de yazarı böyle bir fikri cesaret ile denediği için tebrik etmek lazım. bu fikir asıl hayata nasıl geçer biliyor musunuz? ipad ya da android tabletler için hazırlanan dipnot tv gibi etkileşimli dergiler var. hem haberi aşağyıa doğru okuyorsunuz, tam o noktada bir müzik ya da video çalmaya başlıyor, sıkıntısız ve kendiliğinden; ben yazar olsam, kitabın e-book versiyonu tabletlere özel düşünülüyorsa asıl böyle bir fikri değerlendirirdim.

    alın okuyun, pişman olmayacaksınız diyorum. son olarak bayan okuyuculara bir not: evet gerçekten yakın erkek arkadaşlar kendi aralarında aynen öyle konuşurlar, hiçbir abartısı yok.

    --- spoiler ---
  • barkod okuyucu, internet etkileşimi olayı çok kasıntı geldi.ayrıca kitabın akıcılığını da bölüyordu ama son link hoş olmuş güldürdü.kitap gayet akıcı ve özgündü.okursanız zaman kaybı olmaz.
hesabın var mı? giriş yap