• onbinlerce mühendis yoktur bu ülkede onbinlerce mühendis diploması olan insan olduğu için üretilmiyor hissi vardır. bazı şeyler üretebilmek için çırpınan mühendisler var ama finansman, ar-ge, patent, hammadde vs gibi sorunlardan ötürü hayata geçmiyor projeler.

    bir ürünün üretilmesi için yapılması gerekenler aşağıda sıralanmıştır.

    research (araştırma)
    çoğunlukla her şey bir fikirle veya hayalle başlar.
    teoriler formüle edilir, testler yapılır ve prototip üretilir.

    design and development (dizayn ve geliştirme)
    pratikte ortaya çıkan sorunlar belirlenir ve giderilir.

    testing and evaluation (test ve geliştirme)
    lab. ya da sahada yapılan işlemlerdir. yazılımlar geliştirilir, son kullanıcı isteklerine göre değişikler yapılır vs.

    application / manufacturing (uygulama ve üretim)
    ürün seri üretime geçer, fikir uygulamaya konur bu aşamada.

    maintenance / service (bakım ve servis)
    ürünün bakımını ya da servisini verebilmeniz gerekmektedir yasalar gereğince. iş yeriniz batsa bile 10 yıl yedek parça bulundurmanız gerekir vs.

    management (yönetim)
    tüm bu işlerin koordineli yürüyebilmesi için yönetim sisteminizin olması gerekir.

    kısacası sadece mühendislik diploması sahibi olmakla bir şey üretilemez.
  • söz konusu mühendislerin hatırı sayılır bir oranını akademik dünyada veya ar-ge faaliyetleri içerisinde konumlandıramadığınızda ortaya çıkacak kaçınılmaz durum.
    üretim toplumu vs tüketim toplumu ...
    zira eğer yeni ürün * geliştiremiyorsanız muhtemelen imal edebildiğiniz tek şey, döngüsünün sonlarına gelmiş, artık mucit ülkede dahi üretilmeyen, sadece ve sadece ucuz iş gücüne ihtiyaç duyan ürünler olacaktır. * * * * *

    bu tür ürünlere dayalı bir ekonomi, bir sürü nitelikli mühendisten çok, bol ve ucuz ara elemana ihtiyaç duyar. böyle bir iklimde, 100 milyon yetenekli mühendisiniz de olsa fark yaratamazsınız. yıllar yılı, kaçıncı büyük ekonomi olduğumuzu hesaplayıp dururken, ihracatımızın ithalata dayalı olma oranını gözden kaçırmamızın sonucu da budur.
  • ekonomik ve sosyal şartlar ile tanınmayan girişimcilik firsatları yeni bir şey üretilmesine izin vermediği icin bu durum ortaya çıkıyor.

    birçok mühendis banka sınavlarına girip bankacı oldukları için alanlarına yönelik yeni bir şey üretemiyorlar. bankaların genel kanısı mühendislerin hesap yönlerinin kuvvetli olduğu yönündedir ki bu doğru bir kanıdır ve bu kanı doğrultusunda açtıkları sınavlarla ve pozisyonlarla mühendis istihdam ederler. bir mühendis için alanında çalışıp 1000 tl gibi bir ücret almak varken bankacı olup 1500 tl ve üstü ücret almak türkiye şartlarında çok iyidir.

    gönül ister bu mühendisler çalıştıkları şirketlerle birlikte yeni yeni patentler alsınlar (malum, patent almak büyük para, ekonomik destek şart.), yeni yeni ekoller (alman mühendisliği gibi), ekonomik değerler ve markalar yaratsınlar. ama günümüz türkiyesi'nde artık bu çok zor. bırakın yeni devrim'i yapmayı yeni bir devrim'in fikri bile lüks artik.
  • biz bunlari entrylerimizde yazdik. her kasabaya universite acilmasinin ve lise ogretmeni bile olamayacak insanlarin muhendislik egitimi vermesinin kacinilmaz sonu. ogrenci kitlesine zaten bir sey demiyorum. hepsinin akli bir karis havada. iq desen 80-90 arasi.

    (bkz: #27163201)
  • ülkemizdeki bilimsel altyapının yetersizliği ile doğrudan ilişkili bir durumdur. bu insanlardan böylesine zor koşullardan mucizeler yaratmalarını beklemek de haksızlık olur. buna rağmen bu ülkede gerçekten kaydadeğer başarılar elde edebilen sayılarıda azımsanmayacak derecede olan mühendisler vardır. aslında ana sorun yine bir çok meslek örneğinde olduğu gibi mühendisliği yerine getirmekten ziyade yerine getirememekten kaynaklanmaktadır. diğer bir önemli hususta yine başta belirttiğim gibi bilimsel altyapı eksikliği ve bilimsel politikalarımızın tutarsızlığı, eksikliğidir. şöyleki ülke olarak temel bilimlere yeterli önem vermeden makine, inşaat, gen, gıda,kimya, fizik, ziraat..vb gibi mühendislik dallarında gelişmeyi, üretimi öngörmek perhiz ve lahana turşusu arasındaki ilişkiyi örneklendirmek gibi bir şeydir. yada güzel bir mekatronik projesini ithal bir yazılım ile süslemek... ayrıca devlet olarak kpss ile aldığın mühendisleri birer birer yönetici yaparak aktif mühendislik hayatından uzaklaştırırsan, değil onbin yüzbinlerce mühendisin olsa ne olur...........
  • (bkz: google)
  • bir mühendis olarak ürettiğimiz ve türkiye dışında amerika birleşik devletleri'ne, suudi arabistan'a, çin halk cumhuriyeti'ne, meksika'ya sattığımız ürünleri görünce, bir şey üretmemişiz henüz.

    edit: malezya'yı unutmuşum, o yüzden mi kötülediniz lan!?!?
  • onbinlerce mühendisin 5 parasız ve bankalara borçlu olmasındandır. kim geçim derdi olmadan baba evinin garajına arkadaşlarıyla birlikte kamp kurup hiç bir derdi olmadan bir şeyler üretebiliyor ki bu ülkede. özellikle son 10 senedir, maddi sıkıntıya düşmeyecek kadar maaşlı bir işim olsun yeter gençliği yetişti. tek derdimiz para kazanmak ve maddi sıkıntı olmadan bir hayat geçirmek.
  • eksik tespittir, zira bir şey üretememek(burdan kastın dünya çapında geçerliliği olacak bir yenilik olduğunu varsayıyorum, çünkü bizim mühendislerimiz de çok güzel inşaatlar, programlar, makinalar vs. yapabiliyor) sadece mühendislere yüklenebilecek bir eksiklik değildir. bir mühendis evinde oturup bir şey üretemez, ona ortam sağlanması gerekir. bugüne kadar ne bana ne de tanıdığım mühendislere kardeşim gel burada ar-ge yapıyoruz, kaynağımız var, hedefimiz de şu diyen birileri oldu. kendisi böyle bir yer arayanlar da ya sınır ötesine bakmak zorunda kaldı ya da boynu bükük masa başına, fabrikaya, şantiyeye gitti.
hesabın var mı? giriş yap