*

  • kisaltmasi 12 eylul oncesi olan kalip. 80'ler boyunca erturk yondem ve guntac aktan biraberler tarafindan buyuk bir aclikla seslendirildi. 12 eylul oncesine dair herseyi tu kaka, pis, irrezil ilan eden zihniyetin mottosu olarak ekranlari susledi. hayir simdi buna karsilik bir maniniz yoksa annemler size gelecek nostaljisi yasayalim gibi bir derdimiz yok elbette ama bu nasil iddali bu nasil sasali bir kaliptir diye sasirmadan edemiyor insan. sanirsin ki "dogu roma sonrasi avrupa'da derebeyliklerin durumu " ya da "firavun tutankamon sonrasi misir'da toplu konutlar" gibi bir konu aciliyormus gibi baslaniyor soze. 12 eylul oncesi anarsi ve teror ortami konusunda hazirladigi doktora tezi ile akademik cevrelerin dikkatini ceken dr. hede hodo... senelerce cocuk zihnimi sikti bu beylik soz ustelik ne inekler gibi ziplayip krem peynir yiyen alaman cocuklari, ne ikinci kopru tartismasi ne de ortadirek karikaturleri kadar dimagimi haraplamadi. neyse semra tak bir kaset de nesemizi bulalim.
  • siralamada hemen ardindan huzur ve guven ortami gelen turkiye cumhuriyeti tarihinin en retro mekani.
  • benzer bir paranoya icin (bkz: cinli prenses gonderip kardesi kardese kirdirmak)
  • ...netekim darbenin biricik bahanesi olup, olusmasi hususunda bir hizip tarafindan yalnizca allahsiz gominislerin, bir digeri tarafindan hain ülkücülerin suclandigi ortam.
  • el alem ayda cirit atarken; kör bir kurşuna kurban gitmemek için ya okula gönderilmediğimiz ya da anne babamız tarafından götürüldüğümüz, tüpgaz kuyruklarında ders çalıştığımız vs.gibi anılarla hafızalarımızda kara bir leke olarak yer etmiş ve bir daha yaşamak istemediğimiz ortam.
  • aynı ulkenin insanlarını sağcı solcu diye ayırarak birbirinden nefret ettirmiş donemlerdir

    tom ve jery gibi biri otekini bombalamış oteki berikinin gırtlagını
    kesmiş birileri de oturup bu işleri zevkle seyretmiştir,

    işin acıklı tarafı yıllar sonra hala bu konuya sagcı solcu penceresinden bakılmasıdır demirel ecevit turkeş erbakan yıllar sonra yine bu ulkenin yonetimine gecerken kenan evren' in pinochet benzetmeleriyle itham edilmesidir

    peki allende kimdi bu ortamda sapkayı alıp kacan demokrasi kahramanımız demirel herhalde
  • kimilerine goreyse devrim vaktiyle bir ihtimaldi ve cok guzeldi... iste o ortamdir bu.
  • aslında verilen devirmci mücadele kastediliyor.
  • "darbeye bahane bulmak için tezgahlandı" şeklinde salakça hezeyanlar ve komplo teorileriyle unutturulmuş kabus gibi türkiye'dir.

    üniversiteler, liseler, lokaller, kahvehaneler... hepsi savaş alanına dönmüş, kimsenin can güvenliği kalmamıştı. kimseyle bir işi olmayan kendi halinde insanların bile sokakta yolunu kesip sorguya çekiyorlardı, sonrasında artık ne olursa. hiçbir suçu olmayan insanları kurşunlayan/bombalayan/katleden, siyasileri çocukları ve torunlarıyla beraber öldüren ve insanları sokağa çıkamaz, çocuklarını okula gönderemez hale getiren, maraş ve çorum'da alevileri katleden tüm o sağ ya sol terör grupları bugün mazlum olarak görülüyor. meğerse onların hiçbir suçu yokmuş, hepsi dış güçler tarafından sırf darbe gerçekleşsin diye kandırılmış. hepsi melek(!) gibi gençlerdi yoksa tek suçlu(!) bu kenan evren.

    halbuki bu darbeyi "yeter artık, asker ne zaman gelecek" dört gözle bekleyen de bütün türkiye halkıydı. aynı şekilde darbe yapmamak için sabreden ve öncesinde de mektuplarla hükümeti uyaran da kenan evren'di. adam hem darbe yaptığı için hem de erken yapmayıp beklediği için suçlanıyor.

    adam hiçbir şeyi zorla yapmadı. darbeyi de halk istedi, anayasa ve evren'in cumhurbaşkanlığını da yüzde 92 oyla halk kabul etti. adamı yere göğe sığdıramıyorlardı, ilah gibi seviyorlardı. o dönemde doğmuş ve ismi kenan evren koyulan çocuklar oldu be! atatürk bile o kadar popülariteye ulaşamamıştır. eminim bu adamın o zamanlar aldığı dualar, sonradan aldığı beddualardan daha fazladır.

    ama türkiye halkı her zamanki gibi dönekliğini yaptı. zaten bugün alkışladığını yarın yuhalamak bu milletin adetidir. omurga yok ki insanlarda, her türlü propagandaya ve manipülasyona kolaylıkla kapılıyorlar.

    bakıyorum tüm haber sitelerine, bir tane bu adama ve o döneme objektif ve elini vicdanına koyarak yaklaşan yok. herkes saldırmak için, sövmek için programlanmış. ama o kabusları bu millete yaşatıp darbeyi zorunlu hale getirenler çoktan aklanmış. kimse o günlerden bahsetmiyor, kimse failleri suçlamıyor. tüm anarşistleri, teröristleri, sokak serserilerini ya da bunlara geçit veren dönemin hükümetini suçlayan yok. tek suçlu ve günah keçisi evren paşa oldu.

    adamı ülkenin başına getirenler sonrasında yargılansın diye, fetö ve pkk'nın bütün gücüyle evet için desteğini verdiği referandumda evet oyu kullandı. 90 yaşını geçmiş adam yargılansın diye elinde kınayla bekliyordu herkes. ama adam sesini çıkarmadı, şikâyet etmedi. her zaman olduğu gibi ne yaptıysa yine arkasında durdu. "pişman değilim, yine olsaydı yine yapardım" dedi. ne bütün siyasetçiler gibi dansözlük yaptı, ne de yalan söyledi.

    ulan yıllardır sağcısından solcusuna bütün siyasi liderlerin götünü yalayıp karşısında el pençe divan durarak bugünlere getirdiği feto pisliğini bile, hayatında bunlara yanaşmamış ve hatta bunları açıkça hedef göstermiş bu paşa'ya yamamaya kalktılar. atmadıkları iftirayı da bırakmadılar. arkasından da sövmeye devam ettiler. bugünlerde de ismini her yerden silmek için çırpınıyorlar. seyit rızaların, iskilipli atıfların ve şeyh saidlerin isimleri her yere verilirken kimse rahatsızlık duymuyor. herkes bu cumhuriyetin baş düşmanı şerefsiz ve kancık teröristlere saygı duyuyor ama zamanında halkını korumaktan başka hiçbir misyonu olmamış türk ordusu'nun en tepesinde bulunmuş ve sonrasında da cumhurbaşkanlığı yapmış bir devlet büyüğüne kimse saygı göstermiyor.

    yıllardır halkı yalanlarla kandıran, kıvırtıp duran ve insanları aptal yerine koyan siyasilere biat etmeye devam ediyor herkes. insanlar celladına aşık, kendisine iyiliği dokunanlara da düşman.

    kim ne derse desin, kim beni dışlarsa dışlasın ben tek başıma da kalsam yine doğru bildiğimi söylerim, evren paşa'yı yine savunmaya devam ederim.
  • ileride hasat almak için nadasa bırakılmış anarşi ve terör ortamıdır. ülke böyle birkaç sene geçirdikten sonra, 'şartlar olgunlaştı' denerek hasat gerçekleşmiştir. 12 eylül'ün ilk uygulamaya koyduğu da özelleştirmeci 24 ocak ekonomik kararlarıdır. önceliklerin ne olduğunu biraz anlatıyor herhalde.
hesabın var mı? giriş yap