• kadiköy-yenişehir iett hattı / otobus numarası.
  • okunuş itibariyle:
    sayısal lotoyu son rakamının 13 olmasından kaçıran bir şahsın haykırışları da olabilir pek'ala..
    hatta arkasından allah kahretsin,niye 13..48 değil de niye 13 gibi cümleler gelmesi pek bir muhtemeldir..
  • (bkz: 11m)
  • 2547 sayılı yök yasasında yer alan, rektörlere kurum içi sürgün cezasının uygulama yetkisi tanıyan maddenin ilgili bendidir. 13b uyarınca yerlerinden edilen öğretim üyeleri, genellikle idari mahkemeye başvurup davaları kazansalarda rektörün dediği olur. eski itü rektörü gülsün sağlamer bu maddeyi çok sevmiş, kimi bölümlere tam bir kıyım uygulamıştır.
  • vikram k. kumar tarafından yönetilen, sanjaih bokaria'nın başrolde olduğu 2009 yapımı film.
    horror, mystery, thriller kategorilerinde değerlendirildiğini öğrendiğimde çok şaşırdığım, kötü, gerçekten kötü, hind filmi.
  • hintlilerin japonlardan neyimiz eksik diyerek gerilim/korku sinemasına armağan ettikleri film. son yıllarda izleyip de beni bu kadar geren ve adrenalimi yükselten çok az film hatırlıyorum. ki böyle bir filmin hiç beklenmedik bir sinemadan yani bollywood'dan çıkması da enteresan.

    13 numaralı dairelerine yeni taşınan geniş bir ailenin mühendis olan oğulları manohar önce cep telefonunda bir gariplik olduğunu sezer. asansörle de kişisel problemler yaşamaya başlayan manohar, aile erbabının izlediği tv dizisiyle kendi ailesinin hayatları arasındaki benzerliği farkettiği an seyirci olarak biz de bu gizemli hikayenin içine çoktan çekilmiş oluyoruz.

    kendini tekrar eden hollywood sayesinde uzun zamandır kısır döngüye giren korku sinemasına hayat öpücüğü uzak doğudan gelmişti. özellikle japon menşei filmlerin ortaya çıkardığı orijinal senaryolar hem türün fanatiklerinin uykudan uyanmasına sebep oldu, hem de hollywood yapımcılarına en kötü zamanlarında ilaç gibi geldi. yıllardır yeni birşey yaratamayıp sürekli aynı konunun ufak değişiklikler yapılmış farklı versiyonlarını ısıtıp ısıtıp önümüze koyan hollywood'dan gözlerimiz uzakdoğuya kaymışken bu esnada böyle harikulade bir gerilimin hindistan'dan gelmesi mutluluk verici. 2,5 saate yakın süresine rağmen özellikle son 45 dakikada yaşattığı heyecan ve gerilim sayesinde asla sıkmadan izlenecek bir filme imza atan vikram k. kumar'ın ilk filmi olması da alkışlarla karşılanacak bir başarı. kumar sanki kırk yıllık ustaymış gibi enfes sahneler çekmiş. hollywood'da çekilse filmin bir saati başrol karakterin derdini çevresindekilere anlatamamasıyla geçecekken burada en iyi arkadaşına derdini şak diye anlatıp, birer ortak gibi olayları çözmeye çalışmaları biz seyircileri de haliyle memnun ediyor.

    yakın zamanda hollywood'un yeniden çekmesine kesin gözüyle baktığım film, korku/gerilim sinemasına hindistan'dan gelen çok büyük bir katkı olmuş. ulen hintliler bile harika film çektiler, biz hala dabbe, büyüyle uğraşıyoz.
  • gerçekten farklı bir film demekte yarar var 13b için.

    ilk 45 dakika boyunca olayı gözümüze sokmaya çalışıyor yönetmen sağolsun, gereksiz detayları bile sanki aptalız da anlamayacağız gibi 5 saniye kameranın önünde tutuyor. korku sahnelerinin arasına olmadık komiklikler giriyor, insanlar gerilsin diye yapılmış zorlama karelerin hiçbir etkisi kalmıyor.

    ama bu sıkıcı 45 dakikayı atlattıktan sonra durum değişmeye başlıyor. olay çılgınlar gibi karmaşıklaşırken siz filmin sonu için dakikada beş fikir üretir oluyorsunuz. işin ilginci bunları bulmanızı yönetmen sağlıyor, sizi göt etmekten zevk alıyor.

    genel olarak bilindik korku tarzının dışında bir film 13b. gerilimin arasına dram, komedi veya aksiyon girebiliyor; ama bir scary movie efekti yaratmıyor neyse ki. gerçek-rüya ilişkileri, filmin yaklaşık üçte birini kapsayan flashbackler, farklı kurgu, ve bence en önemlisi alıştığımız amerikan-korku türlerindeki sahne dekorlarının farklılığı filmi dikkat çekici kılıyor. bollywood korkusu böyle bir şey oluyor demek ki.

    ha bir de filmin sonundaki dansçılar slumdog millionaire'i hatırlattı. hint geleneği midir nedir bu anlamadım gitti.
  • tamam, izledik ettik. iyi film güzel film de, elemanlar neden durduk yerde arada bir kaptırıp ingilizce konuşuyorlar onu anlamadım.
    imdb de filmin sayfasını incelerken de fark ettim ki, bunu garip bulan bir tek ben değilmişim meğersem. oradaki yorumculardan biri de "why do they talk in english sometimes? " demiş. hakikatten garip. britanya'nın köpeğimidir bu hintliler, nedir yani?

    ahahaha... araya serpiştirdikleri o video klibimsi saçmalıklar da neyin nesi yahu? müzikal mi bu anasını sateym. alem bu hintliler valla.
    öyle zırt pırt hint filmleri seyretmediğim için tuhaf geldi tabi. sanırım alışmak lazım.
    o kör komşu ben gazzara'nın hıh demiş burnundan düşmüş.

    on numara olmasa da neticede güzel bir film. 137 dakikalık süresine rağmen sıkılmadan izleniliyor. değişik bir seyirlik arayanlara tavsiye edilir.
    haa, unutmadan: hintli manitalar da taş gibiymiş şerefsizim. taş taş.

    trailer: http://www.youtube.com/watch?v=-ewl5m-jqxs
    afiş: http://www.movieposterdb.com/poster/12405b61
  • tansiyonumun yükselmesine sebep olan muhteşem bir film.
  • itiraf edeyim, başarılı bir senaryoya sahip bir hint korku filmi. hollywood yapımlarına aşina olduğu için ilk başta burun kıvırdım ama sonra çok beğendim. fakat filmimiz teknik olarak zayıf kalmış. müzikleri ve kullanımı, efektler, diyaloglar düşük seviyede olmuş. aralara klip koymaları kopardı beni. ama ilginç senaryosu her şeyi unutturuyor. ayrıca film gereksiz yere uzun. ilk yarım saati çok klişe gelebilir ama son yarım saatinde tansiyon yüksek. 7/10.
hesabın var mı? giriş yap