*

  • 21 şubat 2001 tarihinde ecevitin bir çocuk gibi basına ağlayarak yoktan var ettiği cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi.. binlerce kişi işsiz kaldı, çok sayıda işyeri kapandı.
  • türkiye'nin bir gecede yarı yarıya fakirleştiği krizdir.
    ülke ekonomisi 7 yıl önceki haline dönmüştür (bkz: bir arpa boyu yol gitmek)
    bunda döviz kurunun sabitlenmesi kadar, bankacılık sektöründe içi oyulmuş büyümenin de payı vardır (bkz: demirel'in aile fotoğrafı)
    ayrıca hala yürürlükte olan yasaya göre bir finans kurumunun ekonomik durumunun kötü olduğunu söylemek, gerçeği yansıtsa bile suçtur. türkiye'deki bankaların yarısından çoğunun fiilen bitik durumda olduğunu krizden önce söyleyen sakıp sabancı* ve o zamanki bir devlet kurumu başkanı aleyhinde cezai kovuşturmaya gidilmiş, bu kişiler kendilerini kefaretle kurtarabilmişlerdir. dolayısıyla hiç kimse ağzını açıp da krizin geleceğini söyleyememiştir. (bkz: birkaç gün içinde batacak bankalar/#323081)
  • kamuoyunda "kara çarşamba" olarak adlandırıldı. en büyük zararı ekonomi öğrencileri gördü. tam rahatta giderken patlayan bu kriz ile hadi açıklayın niye oldu nasıl oldu gibi bir sürü gereksiz sınav sorularını da ortaya çıkardı.
  • 2001 yılında mgk'da ecevit ile sezer arasındaki siyasi gerginlik sonucu patlayan, şubat krizi şeklinde anılan, cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi. ayrıca;

    (bkz: bak sus anayasa geliyo kafaya)
    (bkz: masaya anayasa atmak)
  • milli güvenlik kurulunda dönemin başbakanı bülent ecevit ve cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer arasındaki gerginliğin, ecevit'in kafasına anayasa fırlatılmasıyla doruğa ulaştığı, daha sonra ecevit'in canlı yayına çıkarak olayın bir devlet krizi olduğunu belirtmesiyle ülkede felaketler dizisinin başladığı kriz.

    cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizi kara çarşamba olarak da anılan o gün başlamıştır. gün içinde imkb %14,6 tarihi düşüşle kapanmış, gecelik faizler %7500 ile tarihi zirvesine ulaşmış, tcmb'den 7,6 milyar dolarlık döviz çıkışı olmuştur. ilerleyen günlerde de kur çıpası sistemi yerine dalgalı kur sistemine geçilmiştir.
  • temelleri seksenlerin ilk yarısına kadar uzanan kriz.

    12 eylül darbesi sonrasında özal’ı ekonomiden sorumlu bakan atayarak 24 ocak liberalizasyon kararlarını devam ettiren 12 eylul askeri yönetimi neo-liberal ekonominin önünü açmıştır(mesela sendikaların gücünü kırarak işgücü piyasalarını esnekleştirmek gibi). zaten sonrasında iktidara gelen özal’ın yaptıklarını biliyoruz. bu noktada özal ile 12 eylül askeri yönetimi tam bir uyum içerisindedir aslında. dünyada batılı gelişmiş ülkeleri 70lerin sonunda içine düştüğü resesyondan, ekonomik krizden çıkarmak için uygulamaya koyulan neo-liberal reçetenin bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ne gibi ağır hasarlara yol açabileceği konusunda sayısız örnek var. bizdeki 94 ve 2001 krizleri, 97 güney asya, 98 rusya, brezilya, 2002 arjantin krizleri bu örneklerden ilk aklıma gelenler. eğitim, kanun hükmünün tesisi (rule of law), vergi adaleti ve yatırım ortamının iyileştirilmesi ve bunların getireceği ekonomik gelişme ve refah artışı görülmeye başlanmadan ekonomiyi ve piyasaları sonuna kadar küresel rekabete ve sermayeye açmanın felaketten başka bir şey getirmeyeceği açıktır. (bu arada yeni bir felaketin adım adım yaklaştığını da üzülerek görüyoruz). tabii bunları gözardı edip olanı biteni ecevite, sezere, havalarda uçan anayasa kitapçığına filan bağlarsak başladığımız yere geri döneriz ve içinde bulunduğumuz kriz döngüsünden çıkamayız.

    (bkz: washington konsensüsü)
  • bu kriz formula 1 i bile etkilemiştir. o günden sonra f1 in köklü takımları kapanmaya başlamıştır. o günden sonra f1 yönetimi bir daha böyle bir olaya mahal vermemek için bir dizi köklü değişimler yapmıştır.* formula 1 gibi bütçelerin sınırlarının olmadığı bir sporu bile böylesine etkilemiştir ecevite fırlatılan anayasa kitapçığı. *
  • büyük olasılık, türkiye'deki bir çok evin bir ferdini işsiz bırakarak, insanların hafızalarında silinmeyecek bir yer etmiştir. yokluk hissini insana fiziken hissettirmiştir.
hesabın var mı? giriş yap