• slipknot'ın sonisphere festival 2011 kapsamında çıkacakları konserlerin istanbuldaki ayağı.

    bu festivalin slipknot için bir önemi de geçen yıl kaybettikleri basçıları paul graysiz ilk konserlerine çıkacak olmaları.
  • spit it out'da çökmeyen şakirt olsun dilekleriyle gideceğim konser.
  • konser beklediğimden çok daha iyi geçti. ses kalitesi iyiydi, setlist güzeldi. alan dolu, dinleyiciler hevesliydi. sözlüğümüzün olgun beyefendileri manasız pogolardan rahatsız olmuşlar öncelikle onlara siktirin lan götler diyorum. slipknot konserine ne sebeple gelirsen gel (asıl gelme amacının iron maiden* olması gibi) pogo olacağını bilmen ve bunu göze alman gerekir. bir de anlamıyorum kardeşim metal festivaline geliyorsun da, hiç mi müzik bilgin yok? adamların yaptığı müzik pogo müziği dünyanın her yerinde bu müzikle pogo yapılır ve adamlar en gaz parçalarını çaldılar. kaldı ki ben o ergenlerle pogo yapma işini çok sevdim, kendimi herkül gibi hissettiriyor.

    bir müzik türünü ya da bir grubu sevmeyebilirsiniz ama slipknot'un bu konserde sahnede yaptığı şovu, seyirciyle iletişimini küçümseyemezsiniz. şov demişken madde madde aklıma gelenleri sayayım,

    - paul gray'i anan bi konuşma yapılması
    - palyaçonun dildo ve baget gibi şeylerle masturbasyon taklidi yapması
    - palyaçonun çaldığı tenekelerin dönerek yükselmesi, ve dj'in bu tenekelerde maymun gibi sallanması.
    - dj'in sahne önü balkondakilerle yakın temasa geçmesi
    - dj'in crowd surfing yapması
    - palyaçonun sahne önündekilerle muhabbeti
    - yine dj'in seyirciye koliyle su fırlatması, artık 20 şişelik koli mi neydi.
    - corey'in bütün seyirciyi çömeltmesi, joey'ninde onları zıplatması ( evet meşhur londra konserinde olduğu gibi)
    - ateş ve ışık şovları falan
    - joey'in davulunun sahnede dönerek yükselmesi ve zirvedeyken 90 derece eğilerek yere dik bir vaziyette şov yapması ( evet meşhur londra konserinde olduğu gibi)
  • korkunç maskeli adamları damla su içerken görmemi sağlamış konser.
  • şimdi şöyle, normalde dinlediğim bir grup olmamalarına rağmen sahnede çok inanılmaz olduklarını kabul ediyorum. ama kendileriyle aramızda bir aşk-nefret ilişkisi olsa gerek(ya da bende bir bozukluk var) 75 dakikalık konser boyunca, bir sahneye bakıp çok eğlendim, bir kitleye bakıp allah belanızı versin dedim. zaten pogoyu göze alarak 3. sırada duruyordum o konuda bir şikayetim yok ama kimsenin beni boynumdan bastırıp çöktürmeye de hakkı yok afedersiniz. özgür iradem neticede o spit it out muydu çökme ritüeli esnasında çökmeyip, daha insanlar kalkamadan zıplayarak çevredekilere sıkıntı yaratmak yoluna gittim. gerçi çökmediğimi gören palyaçonun gelip zorla oturtacağı gibi bir korkuya da kapılmadım değil ama sağolsun hareket çekmekle yetindi, kendisine minnettarım. öyle yani, birkaç arkadaşımı kaybetmeyi göze alarak da olsa eğlenerek izledim, slipknot görmedim demem artık.
  • öncelikle bana göre slipknot dinlenecek grup değildir ama sahne şovlarıyla ve seyirciyi coşturmayı bilmesiyle bugünlere gelebilmiştir. yalnız konserin alice cooperla iron maidenın arasında olması son derece saçma olmuştur. koy slipknotı alice babanın altına hem biz rahat edelim hem de 'madem slipknotı sevmiyosun arkaya çıksaydın' zihniyetinde olan, canımızdan çok sevdiğimiz insanlar rahat etsin.
  • katlanmak zorunda kaldigim konser. tamam abi eyvallah, sevmiyorsak gidelim de ben maiden'i en onden izlemek istiyorum, ne yapayim sonra tekrar mi yarayim en one?
    maiden baba icin katlanmak zorunda kaldik, cok sikayetci degiliz, seveni eglendi, biz de oraya slipknot icin gelenleri "ne pogo yapiyosunuz lan" diye engellemeye calismadik, yapiyorsa yaparlar sonucta, bu bir metal festivali ve bunlar metalin icinde bulunan seyler.
    konseri genel olarak yorumlamak gerekirse; bu kadar meshur slipknot ne yapacak diye meraklaniyordum, baterist abi gruba bir profesyonellik katan tek eleman sahsimca.
    anladigim kadariyla slipknot kendince bir imaj kurmaya calismis, yok ne bileyim palyaco maskeli soyle delidir, abuk subuk hareketler yapar, o yagli sacli gitarist cok piskoppattir, ne edecegi belli olmaz tarzinda birseyler yapmaya calismislar. bu tarz seyleri biraz sahte buldum, neticede burada sirk yok, muzik icra ediyorsun.
    bunlar sahsi fikirlerim, "nasi laf edersin la slipknot'a" diye gelmeyin rica ediyorum. oraya onu dinlemeye gelenlere de eyvallah diyorum, parayi vermisler dinliyorum, saygi duyuyoruz.

    not: sinir bozucu bir detay olarak da arkamda maskeli, ciplak bir ergen vardi, ne lan o oyle?
  • sonlara doğru bateristi düşey vaziyette 360 derece döndürerekten bade süzdüren konser. adam istifini bozmadı. daha da bir şey demiyorum.
  • taş gibi konserdi, sahnedeki sanatçıyı siklemeyen saygısız, yavşak seyirciyi saymazsak. corey taylor soru soruyor, her şeye yeaaaaaaaaah diye bağırarak cevap vermesi meşhur türk metalcisinin tepkisi aşağı yukarı şöyle:

    http://www.youtube.com/watch?v=d6bze9x6qrm

    saydım, toplam üç kere sorusunu tekrar etmek zorunda kaldı adamcağız seyirciden biraz ses çıkarabilmek için. ayrıca spit it out esnasında o en önde dikilmiş çökmeyen özgür iradeli asi çılgınların "ıyk ergen müziği pis" tavırlarından daha sivilceli ergen bir şey de yoktur olamaz herhalde.
  • dünya gözüyle gördüm ya gam yemem dediğim konserdir.beğenen olur beğenmeyen olur ayrı mesele, lakin beğenen insanlara da laf atmanın manası olduğunu düşünmüyorum.hasılı gercekten beğenerek dinlediğim,keyif aldığım bir havada gecti.sid'in clown'un perküsyonunda kendini sallaması ve duvardan atlaması da renk kattı bu görsel şölene.
hesabın var mı? giriş yap