*

  • schalke 04 için acı, bundesliga için ilginç, bayern için sevinci açısından asla unutulmayacak bir sona neden olmuş iki maçtan biri. diğeri; (bkz: 19 mayis 2001 hamburg bayern munih maci)
    bir lig elbette 100 lerce maçın sonucunda ortaya çıkan bir tablo ile neticelenir. ama sonuna kadar gelen birşeylerin tam elinizdeyken uçup gitmesi hele hele bu schalke 04 gibi 40 yıl beklenmişse tarifi imkansız üzüntülere neden oluyor.

    schalke sonlara kadar getirdiği şampiyonluğu son haftalardaki kayıpları ile zora, bayern in mağlubiyetine bağlanır duruma getirmişti. schalke 29. hafta da üstelik deplasmanda bayerni 3-1 yendiğinde artık şampiyonluğu elinden kaçırabileceğine kimse ihtimal vermiyordu. ama schalke önce bochum la berabere kalıp sondan bir önceki hafta da stuttgart a 1-0 yenilince ve de bayern de schalke ye yenildikten sonra tüm maçları kazanınca işler iyice zora girmişti. fakat şampiyonluk için schalke nin evinde ligden düşmesi kesinleşmek üzere spvgg unterhaching i münich e puansız göndermesi ve hamburg un bayerni münih e puansız göndermesi yeterliydi. formül basitti münih yolcuları eli boş dönecekti ve schalke için bayraklar fora olacaktı.

    işte bu beklenti ile içindeki son maça tanıklık eden parkstadion tribünlere herzamanki gibi doluydu. tribünlerde 65.000 çift göz sahada bir o kadar kulakta hamburgerhafen deydi. schalke 40 yılın verdiği beklentiyi gidermek için(kolay değil son aşmpiyonlukları 42 yıl önceydi ) unterhaching i zorda olsa yendi. önce andre breitenreiter ve john spizak ın golleri ile 2-0 geriye düşmenin verdiği şoku ilk yarının sonlarında nico van kerckhoven ve gerald asamoah ın golleri ile beraberliğe ulaşarak atlattılar. 70 te unterhaching jan steifertile yine öne geçti geçmesine ama schalke 5 dakika içinde jörg böhme ile bulduğu golle öne geçti 89. dakika da ebbe sand ın stattakileri rahatlatan golün gelmesi ile kulaklarını hamburga çevirdiler. gerisi hamburg tan gelecek bir haberdeydi.
    (bkz: 19 mayis 2001 hamburg bayern munih maci)

    maçın hamburg tan önce bitmesi ile herkes şampiyonluk şarkıları söylerken gelen yıkıcı haberin skorbord ta da teyit edilmesi ile parkstadion yıkılmadan adeta schalke lilerin kafasına yıkıldı. şampiyonluk belki bir başka bahara, başka bir stada kalmıştı.
    (bkz: meister der herzen)
  • aslında aşağıda anlatacaklarım bir futbol maçından çok iki futbol maçını içeriyor, hatta daha da ötesi iki futbol maçından çok, hüzünlü bir hikayeyi..
    neyse romantizmi kesip devam ediyorum..

    yer : gelsenkirchen
    tarih: 19 mayıs 2001
    stad: arena auf schalke

    son haftaya girilirken puan durumu:
    1. bayern münchen 62
    2. schalke 04 59

    bundesliga'da şampiyonluk yarışını belki de ilk kez bu kadar cok takım son haftalara kadar ettirmiş, ama son iki haftaya girilirken bu yarışta sadece iki takım kalmıştı. bunlardan bir tanesi 2006 almanya dünya kupası için yapılan yeni stadları arena auf schalke 2001 yılı içinde görkemli bir törenle açılan ve tam 43 yıldır şampiyon olamayan, 280 000 kişilik gelsenkirchen şehrinin takımı schalke 04; diğeri ise almanyada o ana kadar 16 şampiyonluk yaşamış, bütçesi ve kadrosu bundesliga standartlarının çok üzerinde olan, almanyanın en muhafazakar eyaleti sayılan bayern eyaletinin avrupada defalarca kupa kazanmış, dünyaca tanınan takımı bayern münchen'di.

    aslında belki de hersey schalke'nin son haftadan bir önceki maçta stuttgart deplasmanında kaybedip aynı hafta bayern münchen'in kazanmasıyla schalke'nin rakibinin 3 puan gerisine düşmesiyle bitmişti. ama futbol mucizeler oyunuydu.

    kısaca schalke'nin şampiyon olabilmesi için son hafta arena auf schalke'de rakibi unterhaching'i mutlaka yenmesi ve bayern münchen' in de hamburg deplasmanında mutlaka kaybetmesi gerekiyordu. ligin zayıf takımlarından unterhaching'i yenmek belki de schalke için zor olmayacaktı. hamburg gibi güçlü bir takımın da bayern münchen'i yenmesi sürpriz sayılmazdı. yani 43 yıllık şampiyonluk rüyasını gercekleştirmek için bir umut hala vardı...belki de herkes aklından gizliden gizliye hamburg'un bayern münchen'i yenebileceğini düşünüyordu...

    her iki maç da şampiyonluk düğümünü çözecek maçlar oldugu için aynı saatte başlayacaktı. takımına adeta aşık olan 280 000 nüfusa sahip gelsenkirchen şehri halkı yaklaşık 65 000 kapasiteli yeni stadlarını doldurmuştu. aslında stadın dolması sadece bu son maça özgü bir hadise değildi. takımlarına deli gibi aşık olan gelsenkirchen halkı, önemli önemsiz her maçta takımlarını desteklemeye geliyor ve stadı dolduruyorlardı*.

    her iki maç da başlamak üzereydi. acaba birbirinin skoruna etkisi olabilecek bu iki maç aynı anda başlayabilecek miydi? yoksa evsahibi schalke'nin 65 000 taraftarı bir avantaj sağlayabilmek için -özellikle türkiyedeki maclarda çokça görüldüğü gibi- sahaya konfeti, vb. maddeler atarak maçın gec baslamasına mı neden olacaktı? hadi maçlar aynı anda başladı, acaba yaklaşık aynı anda bitecek miydi?

    maçların aynı anda başlaması konusunda herhangi bir sorun çıkmamış, hakemler başlama düdüğünü hemen hemen aynı anda çalmışlardı. artık önlerinde uzuuuuun bir 90 dakika vardı ve belki de 90 dakikadan da fazlası...

    schalke'nin karsısında ligde hiçbir iddiası bulunmayan, küme düşmesi bir hafta önce kesinleşen unterhaching takımı vardı. schalke rakibini belki de küçümsemişti, ama unutmamaları gereken birşey vardı. unterhaching münih kentinin takımıydı ve maça hızlı başlamış 3. dakikada 1-0 öne gecmiş, 27. dakikada farkı ikiye çıkarmıştı. şampiyon olmak için öncelikle galip gelip sonra rakibinin yenilmesini bekleyen schalke 2-0 yenik durumdaydı. üstelik hamburg'daki mücadele de 0-0 devam etmekteydi. yani schalke için hersey ters gidiyordu. herhalde olmayacaktı bu iş artık..

    32. dakikadaki bir unterhaching atagında schalke kalecisi oliver reck inanılmaz bir kurtarıs yaparak maçın 3-0 olmasını engellemişti. o zaman bu kurtarısa sevinmiş olan schalke taraftarı belki de mactan sonra, "keşke oliver reck o topu çıkarmamış olsa" diyecekti.

    0-2'lik skora ragmen schalke taraftarı takımını desteklemeye devam etmiş ve schalke oyuncuları da unterhaching'i yeneceklerine olan inançlarını kaybetmemişti. nitekim 44 ve 45. dakikalarda buldukları gollerle ilk yarı 2-2 sona ermişti. artık ikinci yarı yemeden atacakları bir gol belki onları şampiyon yapmayacak, ancak görevini yapmış olmalarına yetecekti. çünkü hamburg'da ilk yarı 0-0 sonuclanmıştı. yani bu skorlarla schalke yense bile, şampiyon olamıyordu. hem zaten ilk yarıyı da galibiyetle kapatamışlardı.

    ikinci yarılar başlamıştı. schalke en azından galip gelmek için bastırıyor ve bu ataklar sırasında 69. dakikada kalesinde golü görüyordu. schalke tekrar maglup duruma düşmüştü. bu sırada hamburg'daki mücadele 0-0 devam ediyordu. 90 dakikanın bitmesine artık sadece 20 dakika vardı ve schalke için hersey bitmiş gibiydi. hem 20 dakikada iki gol atacaklar, bu da yetmeyecek; pozisyonsuz, zevksiz gecen macta da hamburg, bayern münchen'e gol atacaktı. 90 dakika sonunda böyle birşey olabilir miydi? belki olabilirdi, futbolda her an hersey olabiliyordu çünkü. gecmişte nice örnekler vardı çünkü. ama yine unuttukları birşey vardı. acaba 90 dakikanın sonunda böyle bir mucize olması schalke'ye yetecek miydi? yoksa 90 dakikadan fazlasına mı ihtiyacları vardı...

    3-2 yenik duruma düşen schalke oyuncuları inatla maça asılıyorlardı. nitekim 73. dakikada ve 74. dakikada böhme'nin iki golüyle maçta ilk kez öne gecmişlerdi. macın hemen baslarında yerine getirmeleri gereken galip gelme ödevini ancak 74. dakikada saglayabilmişlerdi. son 15 dakikada gol yememeleri gerekiyordu. macın 90. dakikasında schalke bir gol daha atmış ve 5-3 öne gecerek üstlerine düşen görevi yerine getirmişti.

    bu sırada hamburg'daki tatsız tutsuz maçta bayern münchen, rakibi karsısında fazla riske girmiyor, kendilerinin ihtiyacı olan bir puanı almak için her türlü yolu deniyor, oyunu sogutuyorlardı.

    gelsenkirchen'de son düdük çalmıştı. schalke beklediğinden zorlu gecen maçı 5-3 kazanmıştı. schalke'nin hollandalı teknik direktörü huub stevens, schalkeli oyuncular ve 65 000 taraftar, teknoloji harikası yeni stadları arena auf schalke de dev ekrandan verilen hamburg-bayern münchen maçını izliyor, ancak saniyeler gectikçe umutları tükeniyordu. hamburg'daki maçın 89. dakikası 0-0 geçildiği ve umutlar iyice yok oldugu halde tek bir schalke taraftarı bile; aslında açılışından beri kendilerine pek uğur getirmeyen, bir çok puan kaybetmelerine sebep olan arena auf schalke'yi terketmiyordu. çünkü onlar bir sezon boyunca ligin en kaliteli futbol oynayan ve 43 yıllık şampiyonluk tutkusunu son ana kadar kendilerine yaşatan bu takımı alkışlayacak ve onları gönüllerin şampiyonu (meister der herzen) ilan edecekti.

    ve o sırada-90. dakikada- bir mucize oldu belki de. hamburg sergei barbarez'in golüyle 1-0 öne gecmişti. maçı canlı olarak dev ekrandan izleyen schalke taraftarı adeta çılgına dönmüş ve reklam panolarından atlayarak yeşil futbol zeminini doldurmuştu. herkes futbolculara sarılıyor ve şampiyonluk şarkıları söylüyordu. bazı futbolcular dev ekrana bakamıyor, sırtlarını ekrana dönerek taraftardan gelecek tepkiyle ordaki maçın havasını anlamaya çalışıyordu.

    bu sırada teknik direktör huub stevens seyircilerine ve futbolcularına sevinmemeleri için işaretler yapıyor, hamburg'daki maçın resmi olarak henüz bitmediğine dikkat cekmeye çalışıyordu.

    hamburg'daki macı hakem 4 dakika uzatmış ve hamburglu oyuncular 90+4. dakikada aralarında top ceviriyorlardı. artık şampiyonluğa dakikalar değil, saniyeler kalmıştı. o anda hamburglu defans oyuncusunun geri pasını kaleci kendi ceza alanında elle tutmuş ve sadece almanyada değil, münihte de bir çok insanın nefret ettiği bayern münchen ceza sahası içinden bir çift vuruş kazanmıştı.

    .....

    bu vuruştan sonra gelsenkirchen'deki 43 yıllık şampiyonluk hasreti sona ermişti. çünkü onlar bayern münchen gibi takımların bir asır alamayacagı ünvanı almıştı...

    onlar artık meister der herzen di.

    (bkz: unutulmayan futbol maçları)
hesabın var mı? giriş yap