19/2000 ^*

• gorillaz'ın yeni single'ı.sabahtan beri "get the cool...get the cool shoeshine" diye salakça bir sırıtmayla dolaşmama sebep olan,insanı mutlu eden, klibiyle yine gönüllere taht kuran şarkı.
  ayrıca:
  19/2000 olarak açılması gerekirken sözlüğün anca bu şekilde izin verdiği "niye özel işaret kullanamıyoz entry açarken niye niye?" diye sorduran entry.
• the world is spinning too fast
  i'm buying lead nike shoes
  to keep myself tethered
  to the days i try to lose
  
  my mama said to slow down
  you should make your shoes
  stop dancing to the music
  of gorillaz in a happy mood
  
  keep a mild groove on
  
  ba ba ba
  day dee bop
  
  there you go!
  get the cool!
  get the cool shoeshine!
  get the cool!
  get the cool shoeshine!
  get the cool!
  get the cool shoeshine!
  get the cool!
  get the cool shoeshine!
  
  there's a monkey in the jungle
  watching a vapour trail
  caught up in the conflict
  between his brain and his tail
  
  and if time's elimination
  then we got nothing to lose
  please repeat the message
  it's the music that we choose
  
  keep a mild groove on
  
  ba ba ba
  day dee bop
  
  ok bring it down yeah we gonna break out
  get the cool!
  get the cool shoeshine!
  get the cool!
  get the cool shoeshine!
  get the cool!
  get the cool shoeshine!
  get the cool!
  get the cool shoeshine!
  
  ah ah ah ah
  
  day doo de bop
  
  şeklinde sözleri olan gorillaz şarkısı
• gorillaz'ın gorillaz isimli albümünde yer alan ve grubun clint eastwood'dan sonra büyük kitlelerce beğeni toplayan ikinci şarkısı. en az sözleri kadar saçmasalak ama bir o kadar da eğlenceli bir klibe sahiptir:
  
  (bkz: http://video.google.nl/…?docid=-4836496781723575557)
  
  (overlook hotel tabelasına ayrıca dikkat)
• fifa 2002 nin acilis sarkisi.
• gorillaz'ın sour child remixle, fifa 2002'yi küçükken açıp açıp kapatmama neden olan şarkısı.
• 2002'den beri beynimin içinde dolanıyor bu şarkı... sözlerini tam bilmesemde there's a monkey in the jungle diyerek bütün melodiyi tamamlayabiliyorum.
• uzun play station 1 gecelerinden hatırladığım en güzel müzik. get the cool kısmıyla beraber tower kamerada oynanan maclar, oyunu açtığında teaser'da atılan çalımlar ve değişen forma renkleri ve sürekli aldığım bayern münih'ten elber'i hatırlıyorum. daha doğrusu gözümün önüne geliyor hala. yıllardır şarkının bu kısmını hatırlar, aynı görüntüleri döndürüm gözümün önünde. yıl oldu neredeyse 2012 ben ilk defa zahmet edip arayıp buldum şarkıyı. soulchild remix'ine ulaşarak da finali kazandım gibi oldum. yüzüme gece gece bir gülümseme geldi. hey gidi günler.
• get the cool, get the cool shoeshine.
  
  getdi kuul getti kul şuşayn.
  
  2002'de dilim döndüğünce söylemeye çalıştığım şarkı. biz büyüdük ve kirlendi dünya.
• soulchild remix'i insanı dans etmeye zorlayan bir şarkı.
  
  fakültede ders çalışmaktan sıkılmış ben tuvalete yüzümü yıkamaya gidiyordum. g-sides albümünü dinlemekteydim. o gün defalarca dinlemiştim şarkıyı ama tuvalete yöneldiğim sırada daha farklı geldi şarkı. sanırım kafam boştu rahatlamaya gittiğim için daha hoş daha bi sevilesi geldi heralde kulağıma. koridor boştu tuvalete kadar kendimce dans ederek gittim. yüzüme buz gibi suyu çarparken bile gülüyordum. uzun süredir bi şarkıda o anki kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum. tuvalette de devam etti o mutluluk. tuvalette kimse olmadığını farkettikten sonra orada da devam etti dans figürleri. ama tabi kafa devamlı tuvalet kapısına bakıyordu. kocaman adam tuvalette dans ediyor. neyse aynı ritimle koridora yöneldim. bilmiyorum ama çok iyi dans ettiğimi düşünüyorum o vakit. belki beynimin bana oyunudur. tıpkı ted mosby'nin sarhoşken çok iyi beatbox yaptığını sanması gibi. ama sanmıyorum ya cidden ritme kaptırmıştım kendimi iyi figürler çıkıyordu. koridora dönersek. tuvaletten sonra koridor çok büyük gelmişti. orada daha bi özgür gibi hissettim kendimi orada devam ettim. şarkının sonlarına yaklaşmıştım. koridorun öbür tarafını kontrol etmiyordum. kafamı çevirmemle bi adamın benim olduğum tarafa geldiğini gördüm sanırım dans etmemi 1-2 sn görmüştü. onu görünce durdum. ve sakince çalışma salonuna yürümeye başladım. inek tipli bi arkadaş olduğu için bi tepki gösteremedi gülmek gibi. hiçbişey olmadan yanından geçerken '' dans etmek güzeldir.'' dedim. ve '' kesinlikle katılıyorum.'' gibi bi tepkiyle karşılaştım. hoş bi andı tabi. sitcom dizilerinde olan türden. mutlu bi şekilde sandalyeme oturdum ve derse devam ettim. sonra o şarkı bir daha asla o anki kadar hoş gelmedi kulağıma.
• soul child remix'inin en önemli kısımlarından biri arkada dönen it's the music that we choose sözleridir. eskimeyen şarkıdır.