• tsl. 9. hafta maçı. saat 19:00'da ali sami yen stadı'nda başlayacak maç. iki takım da 14 puanda. eskişehir yenilgisinin moral bozukluğunu atmak ve kaybedilen puanların telafisi için önemli bir maç gs açısından. fb'yi yenen, trabzon'a deplasmanda yenilmeyen antep de boş takım olmadığını göstermek isteyecek bir kez daha.
  • gaziantepspor'un 3 gün arayla oynamış oalacağı iki trabzonspor maçından sonra büyük ihtimalle yorgun olarak çıkacağı karşılaşma.
  • bilet fiyatlarıyla saraçoğlu'nu aratmayan karşılaşmadır.

    eski açık: 30,00 ytl
    yeni açık: 30,00 ytl
    kapalı alt grup 1: 200,00 ytl
    kapalı alt grup 2: 150,00 ytl
    numaralı grup 1: 200,00 ytl
    numaralı grup 2: 150,00 ytl
  • galatasaray'ın trabzon maçından farklı bir oyun sergileyeğini düşünmüyorum, takımın son iki maçında ki oyununu iyimser olarak eksiklere ve yorgunluğa bağladığımız zaman. son iki maçtaki skorlar yoksa çok önemli değil. yine pazar günü son maçı oynamanın avantajı ile kaybetmiş bir beşiktaş, berabere kalan bir fenerbahçe'nin kattığı moralle, kewell'ın ölü toprağını üzerinden atıp dinlenmiş ayhan, baros, milli takımdan sonra sol kanatta iyi işler yapmaya başlayan ve yine dinlenmiş hakan balta ile kalede güven veren de sanctis sayesinde 3-1 gibi bir skorla galatasarayın bu maçı almasını bekliyorum. ama benim ki sadece beklenti, sevgilim hiçbir lavukla kanka olmasa misali.
  • arda cezasahası içinde eliyle oynayınca, gaziantep penaltı kazandı.
    bu takıma elle oynama merakı nerden geldi böyle, anlamıyorum.
  • ilk yarısı galatasaray'ın 2-1 üstünlüğüyle biten karşılaşmadır.
  • arda'nın mehmet yozgatlıgil'in görüşünü kapatayım derken topun gelişini kapatması nedeniyle beleş bir penaltı verdiğimiz maç. olur o kadar.
  • acil gol lazım galatasaraya. yoksa feci göte gelecekmişiz gibi...
    edit: turaaaaaan ardaaaaaaa
  • hakemin galatsaray'in sadece 1 penaltisini yedigi icin diger takim taraftarlarina yaranamadigi mac olmustur. yoksa bakiniz firat aydinus'a, fan club kurulacakti az daha adina...

    geciniz e'fenim... ilk yarisi galarasarayin * tasak gectigi, ikinci yarisi da * tasak oglana dondugu, sonucunda kaliteli futbolculara sahip oldugu icin galip geldigi bir mac olmustur. taktik anlamda dahiyane bir mudahale gelmemistir kenardan, iki takimin kadrolarini ve dizilislerini ortaya koyunca, macin da sami yen'de oldugu dusunulunce, sonucun gayet makul oldugu, puan durumuna bakarak umitlenenlerin hayal kirikligina ugradigi mac olmustur.

    ha bir de... arda'nin ilk yarida kaleci tarafindan cikarilan o muhtesem sutunun acisini pek bir fena cikardigi mac da olmustur...
    (bkz: arda turan oley)
  • ülke'nin doğusu birbirine karışmış cebellenirken, iç dertler dış dertler ile ters oranti kurup kişisel huzuru bir haftaligina da olsa bulmuşken (siyasal bütünlüğümü geç sağlayıp, sömürge yarışına geç başlayacağım), her şeye rağmen futbolun kral olduğunu bize bir pazar gecesi bir kez daha anlatan, galatasaray'in 3 gol atip, 1 gol yiyip üç puani puan cetvelindeki yerine ekleştirdiği musabakadir..

    maçtan evvel galatasaray sancılı bir hafta geçirmiş, ankarada garip bir şekilde berabere kalmış, ama esas tartışılan hadise skibbe'nin "ankara gibi bir anadolu panterinden 1 puan almak başarıdır" çapsizligini gostermesi olmuştu.. bunun üstüne ali sami yen'de alınacak kötü bir sonuç işleri boka sardirabilirdi.. üstüne üstlük galatasaray'a fransız takımları da ters gelmekteydi. geçtiğimiz senelerde veysel adındaki bir keltoşun gollerine mani olamıyordu galatasaray.. bu yüzden pazar sabahi kahvaltıda hasan şaş arkadaşlarının arasına giriyor ve "arkadaşlar veyseli satmış bunlar!" diyip ortama umut aşılıyordu..

    saatler 19:00'u göstermiş, hava kararmış, yemekler yenmiş ve üstüne bir futbol seyrine girişilmeye başlanmıştı..

    galatasaray sahaya "herkes bildigini oynasin" sistemi ile çıkmıştı. bu yüzdendir ki mesela arda'nin maç boyunca nerede oynayadığı asla kestirilemeyecekti.. bu karışıklık içinde galatasaray yine de kaleye akın akın geliyordu. "bismillah" diyen kaleye şut çekiyor, veyahut orta açıyordu.. işte o akinlardan birinde arda turan'in ortaladiğı topa kewell harika bir şekilde dokunuyor ve galatasaray bir sifir one geciyordu.. kewell maçtan sonra kendisine yöneltilen "kewell bugun bir gol attin???!?!?!?!???!?" sorusuna "valla arda arkadaşım çok güzel ortaladi benim sadece dokunmam yetti. benim gol atmam değil, takımımın kazanması önemliydi. gol attim çok sevinçliyim" şeklinde açıklama yapacaktı..

    insanlar golun sevincini yeni kutluyorlardı ki, milan baroş topla buluştu "hain kaleci al sana şut" misali çıkardığı şut tolgahan (ve dans grupsuz) tarafından sağ direğin önünde çıkartılıyor, lincoln'ün önüne düşen top "ay ay ay ay girdi ay ay" sesleri içerisinde ağlarla buluşuyordu..

    galatasaray 2 dakikada 2 gol atmış, bunun keyfini sürüyor, bu arada çok net goller kaçırıyordu.. gaziantep savunmasi bekirle falan süperdi fakat orta sahası dökülmekteydi. hoş mehmet polat gibi önemli isimlerden yoksun bu orta sahanin galatasaray'a bu kadar dayanması bile mucizeydi de neyse..

    tribunler "üst üst üst" diye bağırdıkça galatasaray pozisyon kaçırıyordu.. bereket arda, normal bir pozisyonda, ileriden kalkip gelere, topu mehmet yozgatlinin önünde eliyle kesiyor ve penaltiya mesuliyet veriyordu ki insanlar 1.4 gibi tatli bir orani kuponlarına ekleştiriyordu..

    ilk yarı kazasız belasiz bitmiş, devre arasında tribunler daddy cool ile çoşmaya başlamıştı.. "harru harry keweeeeel" diye tezahurata başlayan tribunler "arkadaşlar bizimkilere ayip oluyor" diyerek "ayhaaan ayhan akmaaan" demeye kadar götürmüşlerdi işi.. köfteler yenmiş, firat aydinus'un çakması halis özkahya tribunlere bakip "hazir miyiz arkadaşlar" diyerek ikinci yarıyı başlatmıştı..

    gaziantep yine geliyordu.. sağlı sollu geliyordu hatta. son 4 maçta galatasaray'in antepten aldığı 3 puan vardi sadece (her maçta 1 puan olarak) ve bugun de yine aynısı olacak gibiydi.. ama bereket mehmet yozgatli gibi bir futbol katili, ve tabata diye bir arkadas gaziantep'in forvetindeydi de gol gelmiyordu..

    gol gelmezken ümit karan oyuna girdi.. ben sahsen ümit karan'in her oyuna girişinde ali sami yen'de benny hill show müziklerinin calinmasini istiyorum.. devamli ofsayt, devamli faul, devamli bir şey.. her neyse, yine ofsayttan olan bir pozisyonda hakemiin eliyle "girdin ciktin girdin ciktin" yapmasi gerekirken oyunu devam ettiriyor(oysa kale vuruşundan ofsayt falan olmuyor.. ne yaptım ben pispintisaolsun uyardı), ümit kafayla arda'nin önüne topu birakiyor, arda beşlikten tolgahani ve dans grubunu avliyordu..

    maç 3-1 olmuştu ve takim ve tribunler 80. dakikadan sonra rahatlamıştı.. artık fenere giydirme zamanı gelmişti..

    "ayva çiçek açmış
    yaz mı gelecek
    cimbom kadiköyde
    fenere duhul edecek"

    gibi şarkılar söylüyor, mektebi sultani'nin verdiği kültür ile sevimlilik yapiyorlardi..

    sözün özü, galatasaray ilk yarısında süper bir oyun oynayip ikinci yarıda korkulu anlar yasatarak maçi 3-1 bitirdi.. ve önce portekiz, sonrasinda ise kadiköy yollari görüldü.. benfica lafimizdan anlamaz ama kadiköy'e seslenelim buradan "bekleyin babacık geliyor!!!"
hesabın var mı? giriş yap