• uefa kupasi 4. tur ilk karsilasmasi. maci galatasaray hakan sukur ve hagi'nin attigi gollerle 2-0 kazanmisti. rovansi da iki hafta sonra istanbul'da yapilmis ve o mac da 0-0 sonuclanarak galatasaray'i ceyrek finale tasimistir. bu macta hagi'nin attigi gol, kendisinin 30 eylul 1998 galatasaray athletic bilbao macinda attigi gol ile tipa tip benzesmektedirler.
  • galatasaray'ın uğurlu stadı westfalen stadion'da oynanan karşılaşma. dayımlarda yerimi almışım, bekliyoruz maçı. evde kaç olur tartışmaları; rövanş maçı akıllarda tabii. bir ben varım tura dair ümit besleyen. maç başlayacak, malum almanya görüntüleri. sahanın büyük bir bölümü türk. sarısı, kırmızı, beyazı, siyahı, laciverti birbirine girmiş durumda. kulağım tribünlerde söylenen istiklal marşına odaklanmış. evde hâlâ umut ışıltısı yok, delireceğim. derken maç başladı, bizim kaleye pek geldikleri yok. dortmund'dan bir halt olmaz demişim ya, bende bir gurur. anlatmak namümkün. devir uygun olsa, cacığı katardım allah bilir lafa. neyse önce hakan, ondan sonra albay. bizde bağırış, çağırış. başta rövanş için skor hesabı yapanlar pürneşe. bendeyse sitem, "siz şimdi rövanşa da gitmezsiniz, turu geçtik diye."
  • maç sonu coşkusuyla beni inanılmaz gururlandırmış olaydır. zira sözü edilen coşkuda yüzlerce seyirci ellerinde bayraklarıyla sahaya inmiştir.tamam normaldir, galatasaray uefa kupasında çeyrek finalden bir önceki adımda favori bir takımı 2-0 yenmiştir ve taraftarının coşkusu sahaya kadar inmiştir. ama asıl göz yaşartıcı ve gururlandıran olay bunun borussia dortmund gibi avrupa'nın belki de dünyanın en yüksek seyrci ortalamasıyla oynayan kulübüne karşı üstelik kendi ülkelerinde olmasıdır. sanırım avrupa kulüpleri tarihlerinde böyle bir coşkuyu orta yerlerinde hissetmemişti. hala özleyerek anarım türk futbolunun o parlak, o umutlu günlerini.
  • boliçin 30 ekim 1996 manchester united fenerbahçe maçında attığı gol gibi hagi'nin attığı golde de, aşırtma vuruşta top rakibe çarpıp ekstra bir falso alarak gol olmuştur. fark hagi'nin topunun rakibe çarpmasa başka bir açı veya yörünge izleyerek de olsa gol olacağı ihtimalinin yüksek olmasındadır. gol için:

    http://rapidshare.de/files/15890114/0-2.mpg.html
  • o zaman ki adiyla westfalen stadion unun tribunlerinin buyuk bolumunde turk taraftarlarin bulundugu macta cok az sayida borussia dortmund taraftari vardi ve sanki deplasmana gelmis bir avuc taraftar gibi gorunuyorlardi.(ayni taraftar bu sezon 50 bin kombine alarak rekor kirdi.)
    mac basladiktan sonra ellerindeki aldi marketlerinin posetlerini sallayarak turk taraftarlarla dalga gecen almanlar, macin sonlarina dogru tribunleri terk etmeye basladilar. onlar giderken tum stadyum "auf wiedersehen, auf wiedersehen... " diye inliyordu.
  • mac öncesi galatasaray'a toplam 5.000 bilet ayrılmı$tı ve stadın 3/4 ü sarı kırmızı olmu$tu. aslında almanlar bu i$lerde tecrübeliler, sanırım bo$ anlarına geldi. direk olarak stadı size ayırdık deseler vatanda$larımız bu kadar hırs yapmayabilirdi. kısmet.
  • "galatasaray camiasını alman takımıyla yapılacak maçlar öncesi gaza getirme şenlikleri" kapsamında hatırlanan ve hatırlatılmaya çalışılan maç.

    "hakkaten ne süper de kazandıydı galatasaray" diyelim de bir katkımız olsun. kısfmet.
  • bu maç denilince akla ilk inanılması güç galatasaray presi gelir. tamam galatasaray'ın o dönem rakibi presle boğup, kazandığı toplarla sonuca gittiği bilinen bir şeydi ama bu maçta, özellikle ilk yarıda yapılan pres insan üstüydü. ömer çavuşoğlu'nun ilk defa galatasaray'ı çok beğendim dediğini bu maç sonu hatırlarım. ayrıca hakan şükür attığı harika golle hami'nin avrupa kupalarındaki 23 golle, en golcü futbolcu rekorunu egale etmişti.
  • ömrümde ilk defa bir stadin icinde izledigim bir mac olmu$tu bu.

    koyu bir fenerbahceli olsam da, sözkonusu avrupa olunca her gurbetci gibi bende yürekten galatsarayliydim o gün. ya$im henüz onbir, ilk defa bir stadyumun tribünlerinde yerimi aliyorum. ben, babam ve bir kac i$ arkada$iyla stadyumun cevresine varir varmaz o büyülü, inanc dolu atmosfere aninda kapildik. benim icin adeta bir rüya gibiydi, devre arasinda almanlar´in (bakin "alman" diyorum "dortmund taraftari" demiyorum) caresiz ve umudunu yitirmi$ surat ifadeleriyle stadi terk etmeleri ve biz türk taraftarlarinin "auf wiedersehen" ("ho$cakalin") haykiri$lari hala aklima geldikce beni duygulandiriyor.

    o gün galatasaray sadece dortmund´u yenmemi$ti, türkler almanlari en büyük stadlari olan, o zaman ki ismiyle westfalenstadion´da dize getirmi$ti. o anki gurur ve mutluluk anlatilamaz, ya$anir sadece.

    benim de i$te böyle bir anim mevcut bu tarihi macla ilgili.
  • an itibarı ile cine5'te tekrarı yayınlanan maç.

    bu maç, galatasaray'ın nasıl boğucu bir pres yaptığına, bütün takımın birbirini ezberlemiş bir şekilde nasıl makina düzeninde oynadığına, hakan şükür'ün amansız presinin nasıl toplar kazandırdığına, ve emre'nin dark side'a geçmeden önceki haline güzel bir örnektir.

    günümüzde bazen 2000 ruhu falan diyoruz da, itiraf etmek gerekirse şuan ondan fersah fersah uzağız. bu kadar iyi oynadığımızı unutmuşum, şimdi izleyince hatırladım.

    edit: bu arada beyaz formayla oynasak daha mı etkili olacağız sanki öyle gibi geldi.
hesabın var mı? giriş yap