• merak içinde beklediğim simge.

    simgeler yıllar sonra bile o anlık, dönemlik olayın hatırlanmasını sağlıyorlar. geriye bıraktıkları anlam her zaman geriye bir şeyler bırakıyor.

    örnek olsun gezi'den geriye kalan boyun eğme. kaybettiklerimizden ali ismail korkmaz'ın unutulmayacak olduğunu ve elbet hesabının sorulacağı gibi net bir içerik taşıyor. yaşama ve siyasi iktidara karşı bir duruşu tarifliyor.

    donanımlı olmadığım bir alana dair ekonomiye dair simgelere veya benim bulabildiğim fotoğraflara bakarsak.

    büyük buhran1929 dünya ekonomik bunalımına aramalara baktığınızda şunlar ile karşılaşıyorsunuz.

    https://www.google.com.tr/…auibygb&biw=1280&bih=709

    umut var mı hayır.

    bizim topraklara gelelim; 2001 krizi.

    tepkisini çekinmeden gösteren bir esnaf krizin simgesi olarak hala hatırlanıyor.

    http://i4.ofpof.com/…as-2001_780x433-gw75mgyzq2.jpg

    peki 2001'de işsiz kalanlar, ekonomik yıkıma uğrayanlar, yoksullaşan milyonlar.

    bu esnaf fotoğrafı geriye bir umut veya 2001 krizi ile yoksullaşan milyonların durumuna dair herhangi bir şey hatırlatıyor mu? sanmıyorum.

    veya anayasa kitapçığı fırlatılması meselesi geriye nasıl bir umut bırakır. nankör kedi'yi kim okur ve öğrenir.

    öyle bir kriz ki alım gücü düşen, yoksullaşan ve sıkıntı çeken milyonları bir yazarkasa temsil etmiyor. edemez de. işsiz kalan işçi, az harçlık gönderilen öğrenci ve yoksullaşan bir aile yazarkaya sığmaz ki. ancak işyeri kapanan bir patron anoloji kurar o yazarkasa ile.

    2015/2016 veya şu an yaşadığımız krizin sembolünü merak ediyorum.

    bir yazarkasa, esnafın intiharı veya saçma bir şey olmasın lütfen.

    şu yoksulluğun, çürümenin, yıkımın ortasında saçma sapan bir şey olmasın lütfen. gecekonduların yayıldığı ve şehirlerin çok katlı gecekondulara döndüğü bu ortamda 2016'da bu simge intihar ile filan anılmasın.

    şöyle geriye umut bırakacak, krizden etkilenmeyen ve yaşam standartları değişmeyen patronları ve siyasetçileri titretecek bir şey olsun.

    bunca işsizliğin, bunca yoksulluğun ve krizin simgesi emekten yana olsa keşke.

    esnafları ve patronları önce dert eden bir kriz simgesi yerine emekten yana olsa.

    işsiz kalanları, geliri düşenleri ve yoksulları simgelese.

    şöyle umut versin.

    (bkz: yıkalım bu köhne düzeni biz başka alem isteriz)
  • bak budur:

    https://twitter.com/…akan/status/688761279935283202

    kendisi bir trt haberi olup ekmeğe zam yapılmadığını ancak fiyatının arttığını bildiriyor.
  • tencere tava eylemleri ve sesi olarak beklediğim simge.bkz
  • (bkz: işten atıldığı için kendini yakan işçi)

    hayatını kaybeden işçi. bkz
  • işsiz kalanların intiharı olmasın,

    yoksulluk ve krizden cinnet geçirip ailesini katledenler olmasın,

    şöyle heyecan uyandıranından olsun.

    https://twitter.com/…mvns/status/715619325181239296
  • batan bir hotel ekonomi piyasaları için simge olacaktır.

    halk içinde öyle bir sey olmaz..

    (bkz: halkımızı da evelallah iyi tanırız)
  • "ekonomik kriz, yönetememe krizi ile bir araya gelir mi?" diye derdi olanların farklı simgeler beklediği krizdir.

    kriz sebeplerine, kapitalizme karşı nefretin simgeleştiği bir sembol olması beklentisi? beklenti değil de iradi müdahale denemesi demek daha doğru.

    "ne ki, düzen değişikliği programına çekmek, sosyalizm için örgütlü mücadeleye katılmak için şikayetçi olmak yetmiyor.

    dedik ya, bir bölümü böyle bir olasılığı aklına dahi düşürmemiş. aklına düşürenlerin bir bölümüyse hesap yapıyor. kazanma şansı var mı diye sorguluyor, risk analizi yapıp neleri kaybedebileceğini listeliyor, korkuyu aşmak için gerekli vicdani enerjinin maliyetini çıkarıyor.

    türkiye’de işçi sınıfının önemli bir bölümünden orta sınıflara, küçümsenmeyecek bir nüfus bölmesi, bilerek ya da farkında olmadan bu muhakemeyi yapıyor: değer mi?

    sistemin borç ekonomisiyle çürütücü dünyada sağladığı “olanaklar”, hedonizme varan bir etki yaratıyor şikayetçi kesimlerde.

    örgütlenmek diyoruz; örgütlenme türkiye’de artık sarsmanın ötesinde çarpmak, dönüştürmektir. sözünü ettiğim kesim için zamana yayılamaz, sabırla örülemez. çünkü sistemin umutsuzluk, korku ve hazcılığa teslimiyet-uyum yayan etkisiyle yarışamazsınız. sarsıp o bağları bir anda koparmak zorundasınız.

    bir an önce…

    ekonomik kriz patlamadan.

    çünkü ekonomik kriz patladığında işler değişecek. bugün şikayet etmeyen kalabalıklarda faşizm için gerekli negatif enerji fazlasıyla ortaya çıkacak. eğer biz bugün şikayetçiler arasında düzen değişikliği için kendini ortaya koyanların sayısını hızla artıramazsak, yani emekçi halkın içinde omurga görevini üstlenecek örgütlü unsurları yaygın hale getiremezsek, bugün halinden memnun olan akp kitlesi içindeki sessiz yoksulların, yaşadıkları hayal kırıklığını düzenden değil kendi sınıf kardeşlerinden çıkardığını göreceğiz.

    eğer alternatif bir an önce büyütülmezse…

    evet, bugün iş sahibi işçi kaybedecek şeyi olduğunu düşünüyor. gırtlağına kadar battığı borç sarmalını çevirme yeteneğini örneğin… kendini “işçi” olarak görmek istemeyen milyonlarca eğitim, sağlık emekçisi, teknik eleman, ofis çalışanı, avukat şikayet ediyor, ama “belki aradan sıyırabilirim” duygusuyla hareketsizleşiyor. sıyırma olanağı kalmadığını anlayan ya da tamamen ümitsiz geniş bir toplamsa şikayetini nereye bağlayacağını bilmiyor, dahası kaybedecek bir şeyi olmasa da bu kez kaybetmekten korkuyor.

    bir kesimin sarsılmaya gereksinimi var. tek bir hamleyle.

    bir kesimin ise karşı tarafın zayıflığına ikna edilmeye…"

    http://haber.sol.org.tr/…-dolandirmayan-yazi-155217
  • budur
    hangi kriz?
  • sözlükte itfaiye, su ve hortuma doğru hızla evrilirken bu simgenin saçmalığı ve geleceğe bir anlam ve çağrı bırakamayacağı ortada.

    esnafların sağda solda ağlamaya başlamaları ve ne yazık ki intihar haberleri gene bu simge olmamalı.

    öyle bir simge olmalı ki kapitalizme içsel krizlere dair bir mücadele ve örgütlenme çağrısı içersin.

    karına kar katmak isteyeni, krizden zengin olma planları kuranları, kriz vurguncusu olma hayalleri kuran patronları ve krizin sebebi siyasetçileri tir tir titretsin.

    örnekler mi? ben bunları buldum. bakalım memleketin işçi tulumu ile gezen ezilenleri ne de karar kılacaklar.

    https://www.kp.org.tr/galeri
hesabın var mı? giriş yap