*

  • fenerbahçenin kadıköyde bir devi daha mabedin çimlerine gömeceği maç

    hatırlamak için

    (bkz: inter milan)
    (bkz: manchester united)
    (bkz: chelsea)
    (bkz: sevilla)
    (bkz: psv eindhoven)

    diye devam ediyor...

    zamanın ötesinden gelen edit : maalesef
  • theo walcott oynarsa fenerbahce'nin vay haline.
  • gallas ve sagna'nın sakatlıkları nedeniyle oynayamayacağı karşılaşma. fenerbahçe için çok enteresan gelişme, bu iki oyuncu çok nadir sakatlanan oyunculardır ve ikisinin birden bu hafta olmamaları şanstan öte bir durum...

    işin kötü tarafı arsenal, bunun provasını bu hafta yaptı. sagna'nın yerine song, gallas'ın yerine silvestre oynadı. ilk yarı, hüsranla sonuçlanınca. önde oynayan eboue sağ beke geçti. onun önüne de walcott. fenerbahçe maçında bu dizilişle oynayacaklar çünkü walcott'un girişiyle sağ kanat hareketlendi ve 0-1'den 3-1'e getirildi. neticede wenger de song'dan sağ bekte yararlanmaması gerektiğini tecrübe etmiş oldu. stoperde bir diğer alternatif djorou da sakat. ama yetişir mi yetişmez mi bilemem. sonuçta toure'nin yanında geçici bir çözüm olacaktır.

    maç yazımın bu olduğunu sananlar heveslenmesin, detaylı bir yazıyı iple çekiyorum...
  • ispanyolca en vurucu bir kaç kelime ezberleyip aragones'in arkasında bir yerlerde izleyeceğim maç..
  • gol sevincinden tellere tırmanacağımdır..semih'e güvenim tam. 1 tane kesin çakar..

    yılmazlar kıraathanesi
    kadıköy
  • şimdiye kadar (sanırım 2004 yılından bu yana) pek çok maç başlığı altına entryler yazdım. elbette, koyu bir fenerbahçeli olmamdan dolayı bunların çoğunluğu fenerbahçe maçlarıydı. hatta geriye dönüp baktığımda ekşi sözlükteki çoğu entrym bilmemkaç aralık bilmemkaç şu bu maçı altında toplanmış durumda. genelinde , fanatikliğimi bir tarafa bırakıp objektif yorumlar da yaptığıma inanıyorum. bu maç ile ilgili olarak ise, hiçbir şey yazasım gelmiyor sevgili suserlar.

    fenerbahçe taraftarının geldiği boyut açısından bu girizgahı yaptıktan sonra, formata uygun olarak maç ile ilgili bir tanım yapmak gerekirse ;

    fenerbahçe açısından çıkış maçı olacağı kanaatindeyim. büyük olasılıkla fenerbahçe kaybetmeyecektir. ha neden bu karamsar girişi yaptın derseniz, arsenal'i yenip geriye kalan maçlarda yenilecek bir takımı ben ne edeyim? fenerbahçenin kaybetmeyeceğini düşünme sebebim ise, kocaelispor maçının son anda dönmesi, futbolcuların gerek bu olayla gerekse son çıkış noktalarının bu maç olmasını düşünmeleri sebebiyle deli danalar gibi maça asılacakları kanaatim. kaldı ki bunların hepsinin üstüne, şampiyonlar ligi maçlarında performanslarının üzerine çıkan birkaç yabancı futbolcu mevcut. bu sebeple, fenerbahçe'nin yenilmeyeceği ancak maalesef ve maalesef, ilerisi için de bunun pozitif olmayacağı, takımın belki de daha kötüye gitmesine sebep olan bir maç olacak.

    maçın kaybı halinde ise, aragones'in gideceğini (8-0 , 7-0 vs gibi hezimetler dışında tabii) (ha bir de aman dilimi ısırayım allah korusun*) sanmıyorum. aragones'in en azından ocak ayına kadar bu takımın başında kalacağını düşünüyorum. çok aşırı büyük kayıplar olmadığı takdirde elbette.

    son olarak, hiçbirimiz, tuttuğumuz takımları, yenildiklerinde, kötüye gittiklerinde bırakmak için tutmuyoruz. elbette maçın 90 dakikası izlenecek, elbette yüreğimiz kadıköy'de çarpacak, elbette hop oturup hop kalkacağız. ama işte, ah nerde o eski bayramlar der gibi, nerde o geçen seneki fenerbahçe? sanki bizlerden de ruhumuzu çekip çıkarttınız daha ne diyeyim?
  • zorluk derecesi geçen seneki inter maçı ayarında olan ve fenerbahçe'nin önlibero mevkisinde oynayacak oyuncuların performansına bağlı olarak en kötü berabere bitireceğini düşündüğüm maç.

    fenerbahçe, avrupa kupalarında ligdeki performansından epey farklı bir tempoda oynuyor.bu sene deplasmanda oynadığımız porto maçını da bu kategoriye alabiliriz bence ki fenerbahçe bu maçta da 25-30 dakika müthiş bir tempo yakalamıştı.

    geçen sene ön libero mevkisinde oynayan selçuk-aurelio ve deniz-aurelio ikililerinde aurelio oyunu çift taraflı oynayabilmesi ile geride tandemdeki oyunculara fazla iş düşmesini engelliyordu.fenerin oynadığı rakiplerin tandemin arasına top atıp gol pozisyonuna girme gibi bir kolaylıkları pek fazla yoktu. savunmayı göbekten delemedikleri için bunun yerine topu kanatlara taşıyıp kanat ortaları ile yine aynı tandemin ortasına topu atıp girdikleri gol pozisyonları ise hayli fazlaydı.iki durum arasında topun tandemin ortasına atılması dışında fazlaca bi benzerlik yok.ama her ikisinde de tandemin zayıflığından ve kopukluğundan yararlanma çakallığı var.

    bu sene durum epey farklı tabiki.savunmanın önünde oynayan oyuncuların çift taraflı oynayabilme ve rakipten top çalma yetenekleri sınırlı.ayrıca aragones'in bu mevkide oluşturmak istediği sistem işleyiş her ne ise o tam anlamıyla oturmadı.

    bu maçta da defansın önünde oynayan adamlar geçen seneki performanslarına yakın bir oyun oynarlarsa fenerbahçe en kötü berabere kalır.şu anki arsenal'in geçen seneki chelsea'den form olarak daha iyi olduğuna inanmıyorum.
  • eğer her şey normal koşullarda gerçekleşirse, yani sahada bildiğimiz arsenal ve bildiğimiz fenerbahçe'yi bulursak (ki yapılan yorumlardan ne arsenal'in ne de fenerbahçe'nin tam olarak bilinmediğini görüyorum), fenerbahçe'yi kurtaracak yegane şeyin oyunu ilerde oynamaya çalışarak bulacağı erken bir golün ve arsenal'in deli gibi pozisyona girip bir türlü gol atamama hastalığının olacağını düşündüğüm maç. gunners'ın 2006'daki cska maçını hatırlayanlar ne demek istediğimi anlayacaklardır; 10 - 0 bitecek maç golsüz bitmişti:

    http://www.youtube.com/watch?v=jn_4hg62wlo

    arsenal'in deplasmandaki kiev maçı da çok farklı olmadı aslında:

    http://www.footyfilms.com/…cvideo.php?vid=9931c2ac6

    4 - 0'a rağmen porto maçında da tonla gol kaçırdılar:

    http://www.dailymotion.com/…porto-goarsenalfr_sport

    dileyelim fenerbahçe kocaeli maçının moralini yarına taşıyabilsin, aragones teknik beceri gösterip arsenal'i kitlesin, arsenal de gününde olmasın... zor ama, imkansız da değil ya...
hesabın var mı? giriş yap