• ali sami yen stadında oynanan 1994-1995 sezonu türkiye kupası rövanş maçıdır. kadıköy de oynanan ilk karşılaşma 1-1 berabere bitmişti. galatasaray adına ilk karşılaşmada golü 8 numaralı saffet sancaklı atmıştı. fenerbahçe nin golünü kim atmıştı ne yazık ki hatırlayamıyorum. ama bu kadıköy de oynanan kupa eşleşmesinin ilk maçını şifreli olmayan bir kanal vermişti ve ben de karşılaşmayı evde izleyebilmiştim.

    bu söz konusu ali sami yen de oynanan rövanş karşılaşmasını ise cine 5 vermişti ve ben maçı izlemek için rahmetli eniştemlerin evine gitmek zorunda kalmıştım. rahmetli eniştem hayatımda tanıdığım en fanatik galatasaraylı insandı, ee ben de kendimce fanatik bir galatasaraylı sayılırdım ama evde her galatasaray-fenerbahçe maçında olduğu gibi fenerbahçeli kuzenim de vardı.

    fenerbahçe yine çoğu galatasaray maçında olduğu gibi 1-0 öne geçmişti, golü atan oyuncu da aygün taşkıran dı. aygün ün golü yeni açık tarafındaki kaleye doğru atılmıştı diye hatırlıyorum. şimdi bunları yazarken fenerbahçeli kuzenimin galatasaraylı dolu evde sessizce sevinmesi aklıma geldi de bir an gülümsedim, komik gözüküyordu, kendisini eniştem yüzünden sevinirken çok sıkıyordu. özhan abi o zamanlar piyasada olsa aygün ün bu golünden sonra kuzenime sinir olmak bir yana kesin gider elini sıkardım tebrik mahiyetinde... yazdıklarımdan da anlaşılacağı gibi rahmetli eniştemin de varlığından olsa gerek evde skor 1-0 fenerbahçe lehine iken üzüntü, sinir ve benzeri duygular hakimdi. ta ki karşılaşmanın ikinci yarısı eski açık tarafındaki kaleye doğru sağ taraftan orta olarak kullanılan bir serbest vuruşun karambol sonucu suat kaya nın önüne düşmesi ve suat ın da topu ağlarla buluşturmasına kadar... gol olmuştu ve skor 1-1 di. suat kaya bu golün bir benzerini 4 sene sonra son dakikada juventus a da atacaktı.

    90 dakika da 1-1 lik beraberlikle sona erdi ve uzatmalara geçildi. uzatmalarda da eşitlik bozulmayınca penaltılara...

    penaltıları herkes aygün taşkıran ın kaçırdığı ve galatasaray a kupayı armağan ettiği penaltılar olarak hatırlar, aslında haklılar da. ayrıca bir galatasaraylı olarak ben büyük kaptan bülent korkmaz ın galatasaray adına bu penaltılarda kendisinden beklenmeyecek sakinlik ve soğukkanlılıkla kullandığı ve başarılı olduğu bir penaltıyı asla unutmam. çünkü o esnada evde bulunan galatasaraylı herkes "eyvah bülent, kesin abanıp dağa taşa atıcak" gibisinden bir yanılgıya düşmüştü. malum o zamanlar ben de çocuk sayılırdım. aklımca defans oyuncusu birinin iyi penaltı kullanabileceğini düşünmezdim falco götz gibi istisnalar dışında. falco da beşiktaş a kaçırıp 8-0 a zemin hazırlamıştı ama olsun gene de falco götz dü, büyük topçuydu.

    sonucunda galatasaray penaltı atışlarıyla da olsa fenerbahçe yi elemişti. maçtan sonra da aygün taşkıran gol atmasına rağmen penaltıyı kaçırdığından günah keçisi ilan edilmişti. bu satırlar aracılığıyla aygün den de biraz bahsetmek istiyorum. ne olursa olsun bir renkti. televole deki tarkan taklitleri, cengiz kurtoğlu ya da orhan gencebay dan birine olan hayranlığı... (galiba cengiz kurtoğlu na fenerli rambo okan takıktı) aygün bence fena topçu değildi. hızlıydı baya. ama elbette fenerbahçe gibi bir takımda oynamak da kolay değildi. hoş fener ya da galatasaray farketmez, bu takımlarda kimler oynadı ya da kimler hala oynuyor, bir aygün ü de çok görmeyelim.

    son olarak bu karşılaşma ya çeyrek ya da yarı final karşılaşmasıydı. galatasaray benim de bizzat tribünde şahit olduğum samsun antep antalya facialarının üstüne bu söz konusu fenerbahçe yi eleyerek geldiği türkiye kupası finalinde trabzonspor a boyun eğip kupayı kaybetmişti. trabzonspor a ali sami yen de 3-2 yenilmiştik (2-0 dan 2-2 ye getirirken tugay kerimoğlu hayatının oyununu oynamıştı ama son dakikada şota skoru 3-2 ye getirmişti), trabzon daki rövanşta da sanırsam 1-0 yenilip kupayı kaybetmiştik.
  • belgarath maçı çok güzel bir şekilde anlatmış. maçla ilgili hatırlanması gereken 2 gereksiz ayrıntıyı da ben anlatayım.

    ilki, galatasaray fenerbahçe kalesinin dibinden endirekt serbest vuruş kazanmıştı. ben kesin gol olacak diye pozisyona doğru dürüst bakamamıştım. bizim kalemizde o zaman engin vardı ve neredeyse bütün fenerbahçeli futbolcular barajdaydı. korkulan olmadı ve galatasaray pozisyonu değerlendiremedi.

    diğer hatırladığım önemli ayrıntı ise, daha sonradan acıların futbolcusu beşiktaşlı fevzi'nin başına gelecek olay, galatasaray'ın kalecisi stauce'nin başına gelmişti. stauce kendisine gelen topa vuramamıştı ve az daha kalsın gol olacaktı. top yavaş yavaş kaleye doğru gidiyordu fakat santimetrelerle direği sıyırıp geçti. benim hatırladığım, stauce bozuk zemindeki taşa vurmuştu ve o yüzden topa vuramamıştı.

    bunlar da maçla ilgili diğer hatırladığım gereksiz pozisyonlardı.
  • bu maçtan önce ünlü bayan hakem lale orta törenle fifa kokartı takmıştı. sağlam karaborsanın döndüğü bu maç için sadece eski açığa bilet bulabilmiştik. münir takpak, akif uğurdur, seyit otuzbiroğlu ve maksut balta gibi yan hakemlere alışan iki takım taraftarları öküz öküz töreni seyredip ne gerek varsa duygulanmıştı.
    bu maçtan, bir gün daha uzun bahsetmek üzere şimdilik iyi geceler diliyorum.
  • ayrıca bu maçın bir diğer özelliği re re re ra ra ra samsun-antep-antalya tezahuratının çıkmasına sebep olan seriden sadece bir kaç gün önce oynanmasıdır.
    maçla ilgili akllımda yer etmiş en önemli doğa olayı oğuz sarvan'ın varlığından çok maç içerisinde daha da çok bastıran yoğun sisti. zaman zaman karakobra uche'nin bile zor seçildiği sis içerisinde maça favori olarak çıkmasına rağmen ilk golü yiyen gene galatasaray olmuştu.

    mehter takımı gibi hakemliği olan oğuz sarvan bu maç sanki biraz daha galatasaray'a çalışmıştı. fenerbahçe'nin 10 kişi kalması bir yana hakan - uche savaşında uche her pozisyon hakan'ı hacamat etmiş ama sarvan hakan'a van basten muamelesi yaptığından her pozisyon galatasaray lehine faul olmuştu. hatta maç sonrası ali şen televizyona çıkıp mhk başkanı ahmet güvener'e uzun uzun sallamış devamında " penaltıyla yenilen takım bence galip gelmiştir " açıklaması yapmış ve yurt genelinde futbola ilgi duymak isteyen binlerce çocuğun hevesini kırmıştı. selim soydan'ın da bu açıklamalara destek olması ile 3. lig 9. grupta maçlar süresiz ertelenmişti.

    son olarak; penaltılar sami yen'in yol tarafındaki kalesi yeni açığa atılmıştı. çok uzak olduğu ve sisin zaman zaman bastırması yüzünden herkes penaltıyı kimin attığından çok hangi takımın attığı ile ilgileniyordu. ilk beş penaltıda kaçıran olmadığı için mukadderat asla penaltı atması düşünülmeyen adamlar topun başına gelmeye başlamıştı. bülent korkmaz'dan önce mert korkmaz topun başına gelmişti. bülent korkmaz'ın yanında andrea pirlo kalan mert korkmaz'ın vuruşu ne kadar düzgünde bülent korkmaz'ın soğukkanlı plasesi o kadar düzgündü. 7. penaltılarda topun başına gelen aygün taşkıran'ın topu doksana asma çabası stauche'yi terse yatırmasına rağmen boşa gitmişti ve aygün tüm sevimliliği ile ellerini başının arasına alıp üzülmüştü. aygün'ü maç sonrası sarılarak teselli eden beş sene sonra parken'de yine aynı şekilde davor suker'i de teselli edecek olan kral hakan şükür'dü..
  • bu maçta aygün'ün attığı gol çok güzeldi. stauche'nin tüm çabasına rağmen top süzüle süzüle sağ taraftaki* kalenin sağ direğine çarpıp içeri girmişti. biraz şans golüydü. suat ise havadan gelen topu göğsüyle kontrol edip bir yarım voleyle topu ağlarımıza yollamıştı. maçı show tv yayınlamış ve ilker yasin anlatmıştı sanırsam. hatta aynı gecenin 3'ünde tüm maç tekrar yayınlanmıştı ve ben sabaha kadar oturup izlemiştim.
  • nuri kamburoğlu'nun kırmızı kart gördüğü aygün taşkıran'ın ise seri penaltı atışlarında kaleciyi terse yatırmasına rağmen topu uzaya gönderdiği kupa çeyrek finali ikinci karşılaşması. bu maçta galatasaray'ın ilerdeki iki uzunu hakan şükür ile saffet sancaklı'yı fener'in defansındaki iki uzun uche ile emre aşık marke etmişti. çubuklu giyenler daha başarılı olsa da turu galatasaray'ın geçmesine engel olamamışlardı. göde aygün penaltıyı kaçırdığında formasının yarısı şortun içinde yarısı da dışardaydı. sonrasında ise galatasaray taraftarının yaktığı mealelerden çıkan dumanlar arasında kayboldu.
  • uzatmalarda emre aşık'ın topu bomboş kale yerine auta gönderdiği bir pozisyon vardı ki hala gözümün önündedir. hıncal maçtan sonra tugay bu maçı evde karısına videoya kaydettirdiyse eve gidince izlesin kendisini görebilecek mi acaba minvalinde bişiler sallamıştı. maçın üzerinden de 20 sene geçmiş bu arada şaka gibi.
  • fenerbahçe taraftarı olarak eski açık'ta kendimize ayrılan yeri almıştık. taraftarlar maçı beklerken bugün oynanan 27 kasım 2022 göztepe altay maçında atılan füzenin bir benzeri galatasaray kapalısından bizim bulunduğumuz eski açığa doğru atılmıştı. ya şans eseri, ya da gerçekten insanları vurmamak için skorbord hedeflendi ki füze tribünü ıskalayıp skorborda gelmişti.
hesabın var mı? giriş yap