• hemen hemen tüm sektörün katılımıyla taksim, akm'nin önünü işe gitmek için değil, işi protesto etmek için doldurmuş olmanın gururu ile yazıyorum baştan söyleyeyim. kesinlikle beklemediğim bir kalabalık ile karşılaştığım için benim için tam olması gerektiği gibi; adeta bir festival havasında geçti. gelelim eylem hakkındaki notlarıma:

    hava "bugün eylem yapılsın" dercesine güzeldi.

    sektörün eksiklikleri sıralanırken senaryo yazarları biraz kayırılmış gibime geldi. tamam yazmak falan çok zor iş, tamam yaratıcı olamıyorsunuz belli bir yerden sonra falan ama adam orda 20 saat boom tutmuş veya bir diğeri o sabah senin bu akşam benim ışık kaldırıp indiriyor. yanındaki adamlar ciddi anlamda ölümle boğuşurken eylemin temasını senaristlere kaydırmak biraz abes oldu.

    berbat bir ses sistemi, inanılmaz küçük bir projeksiyon cihazı, 4 tane lamba ile kotarılmaya çalışılmış bir sahne vardı. bu bile patronların söz hakkını göstermeye yeterliydi bence. eylem var diye sadece iki tane referans monitörü ve bir mikser gönderen şirketin sahibini kutluyorum şahsen. kalabalığın yarısının sesi duymaması ne kadar da güzel oldu. işçiler aydınlanamadılar böylece.

    eyleme destek veren şukela isimler vardı. erdal özyağcılar"24 yıldır bu sektördeyim, sizi destekliyorum, hem kendim adına hemde medyapım adına" deyince bu işlerin bu hallere gelmesinde en büyük pay sahibi olan firmanın adını duyduğum için ürperdim.

    şevval sam çıktı sahneye. eylem kapsamında uyarlanmış olan şarkıları söyledi. gayet eğlenceli oldu. güzel oldu.

    erkan can abimizin okuduğu şiir de iyiydi.

    sanırım çoğu yapımcı dizilerine paydos verip gelmişler. fatmagül'ün suçu ne? ve ezel bunlardan bildiğim kadarı ile. güzel yapımcılık emareleri bunlar sektör için.

    ah çarşı. ulan çarşı. tam eylemin coştuğu anlarda akm' nin üstüne "fatmagül'ün bir gün, bizim her gün" diye afiş asmak, sektördeki çoğu arkadaşımın bile haberinin olmadığı eylemi desteklemek, bunu en çarpıcı ve akılda kalıcı şekilde yapmak herşeyden önemlisi düşünmek, plan yapmak, destek vermek sana, en çok sana yakışıyor işte. sinop' taki nükleer santralı da protesto et, dizi emekçilerini sömürenleri de. senin dalağını yerim ben be. üstelik eylemi düzenlediğini tahmin ettiğim bir abimizin "arkadaşlar onu indirmemiz lazım, iznimiz yok onun için" diye seslenmesi üzerine de organizasyona zeval gelmesin diyerek şip diye de indirmeniz mi afişi. yanaktan öpesim geldi yeminle.

    destek veren oyuncularımızdan bazıları: (gördüğüm sıraya göre karışık yazıyorum hacı) güven kıraç, kenan imirzalıoğlu, mustafa altıoklar, mehmet ali alabora, levent kazak, janset, erkan can, yavuz bingöl, ece uslu, türk malı dizisinin genç oyuncu ekibi, hatice aslan, hakan bilgin ve görüp de ismini şimdi çıkartmadığım bir dünya isim. çoğu kendi hakkını korumak için orada bulunuyor olsa da destekleri ile eylemi güzelleştirtiler. buradan şahsım adına teşekkür ederim.

    rtük de destek veriyormuş dizilerin 45 dakika olmasına. şaşırdım şahsen. rtük yapısı gereği aklın yolunu seçmez diye biliyordum. ama ciddi ciddi yönetim kurulundan falan destek telefonları gelmiş.

    "en kısa saçlı bayan kimse aramızda o moderatörlük yapsın bence" demişler. şaka şaka. tatlı bir hanımefendiydi moderatörümüz. gayet de güzel idare etti herşeyi. "arkadaşlar elektrik aksamında bir problem var ışıkçılar falan bir bakabilir mi rica etsek?" diye anons yapan bir hanım işte * ayrıca konuşurken birden bire sloganlara geçmedi mi çok tatlı oldu o zaman. o kadar tatlı olmasa iyiydi. "sinema emekçileri olarak severek yapdığımız işle...seeeetteeee ölmeeeeek is-te-mi-yo-ruuuz" falan dedi ya.

    genel olarak çok güzeldi. çok umut verici mesajlar verildi. sektörün kendi gücünü görmesi açısından da çok öğretici oldu bence.
9 entry daha
hesabın var mı? giriş yap