• mighty magyarsın patentinin tescil edildiği karşılaşma. efsanevî macar millî takımının kaptanı olan ferenc puskas’tan alıntılayalım. " sağ kanattan penaltı noktasına doğru bir orta geldi; o an billy wright’ın üzerime geldiğini gördüm ve ondan önce davranarak, topa aynen budapeşte sokaklarında bir çocukken yaptığım gibi topuğumla vurdum." macaristan'da bu gol devrimci gol olarak nitelendirilmişti. bu golle ilgili olarak ayrıca the times'dan geoffrey green'in, "wright went past him like a fire engine going to the wrong fire" ifadesini de ekleyelim. ilahi puskas, ne yaptın sen yahu...
  • 6-3 macaristan galibiyeti ile biten özel karşılaşma.
    edit: satırların arasında skor aramaya çalışanlar için girilmiş entry.
  • https://www.ninguem.net/…ingiltere-macaristan-maci/

    babamdan dinleyerek sevdiğim puskas ve arkadaşlarının gücünün zirvesinde olduğu maçlardan biri.
  • https://www.footballia.net/matches/england-hungary

    net görüntüyle izlemek isteyenlere duyurulur. nandor hidegkuti bugün oynuyor olsaydı, guardiola ile klopp onu almak için birbirini yerdi sanırım *
  • yüzyılın maçı diye nam salmış, 100.000'den fazla seyircinin izlediği, ingiltere'nin wembley'de britanya ve irlanda adaları dışından bir rakibe ilk kez kaybettiği, kaybetmek de ne kelime hezimete uğradığı maç. maçı izleyenler anlayacaktır, 6-3 aslında bu hezimeti hakkıyla yansıtan bir skor değildir, macarlar buldukları pozisyonların yarısını atsalar 10'a gidebilirlerdi. öte yandan macarların yediği 3 golün 2'si kolaylıkla sakınılabilecek goller. belki de dünya kupasını da kolaylıkla sakınılabilecek goller yiyerek kaybettiler, bilemiyorum, kayıt olmadığı için izleyemiyorum da.

    bu maçta ingilizlerin hezimete uğraması aradaki yetenek farkından değil sadece tabii. evet, macarlar çok yetenekliydi ama taktiksel olarak da çok üstün oynuyorlardı. ingilizlerin hepsi w-m taktiğindeki(3-2-2-3 ya da 3-2-5) mevkilerine çok sadık adamlardı, o kadar ki macarların bu taktiği tam anlamıyla uygulamaması karşısında afalladılar. ingilizlerin nazarında santrfor olan 9 numaralı nandor hidegkuti'nin 4 forvet oyuncusundan daha geride oynayıp taa orta sahaya gelerek top almasını şaşkınlıkla izlemişlerdi. 6 numaralı hafbek jozsef zakarias hiç beklemedikleri kadar defansa yakındı. 2. bir santrhaf/stoper demek doğru olmazdı ama kesinlikle normal bir haf(orta saha) gibi de oynamıyordu, defansı adeta dörtlüyordu(3-1-2-4 denebilir belki ama hidegkuti 2'ye sayılacak kadar da geride değildi, ofansif orta saha gibi oynuyordu). takımın 2 ve 3 numaralı bek oyuncuları çizgiye inecek kadar olmasa da hücuma katılıyorlardı. özellikle 2 numaralı sağ bek jeno buzanszky hücuma çok yararlı paslar attı, gole giden ataklar başlattı. yine 7 numaranın sağ, 11 numaranın sol kanat oynaması gerekirken bunların ara ara diğer kanatlardan da hücum etmesine karşılık veremedi ingilizler. hepsinden önemlisi, macarlar pas yapmayı bireysel yetenekten çok önemsiyordu. belki komünist bir ülkeden gelmelerinin, teknik direktörleri gusztav sebes'in de inanmış bir sosyalist olmasının neticesidir: futbolu kolektif oynamaya çok önem veriyorlardı. maç boyu neredeyse hiç bencil tercihte bulunmadılar, sadece hidegkuti'nin daha müsait pozisyondaki arkadaşına pas vermek yerine şutu tercih ettiği tek bir pozisyon hatırlıyorum. ingilizlerse tam aksine bireysel yeteneğe önem veriyorlardı. topu sıklıkla ayaklarında gereğinden fazla tutup gereksiz çalım girişimlerinde bulunuyorlardı. jonathan wilson'ın futbol taktikleri tarihi'nde aktardığına göre sebes, "zafer sosyalizmin zaferi." derken belki de haklıydı.

    başlama vuruşu öncesi 10 numaralı iç forvet ferenc puskas ve 11 numaralı sol açık zoltan czibor topu sektirerek yaptıkları cambazlıklarla hem wembley seyircisini hem de maçı anlatan efsanevi ingiliz spiker kenneth wolstenholme'ü mest ediyordu.

    maça macarlar hızlı başladı. daha ilk dakikada rakip savunmayı verkaçla yarmaya çalışan 7 numaralı laszlo budai sağ kanatta, köşe bayrağının hemen yanında takımına taç kazandırdı. taç, yanlış kullanıldığı gerekçesiyle el değiştirince ingilizler hızla atağa çıkmak istediler. 6 numaralı sol haf jimmy dickinson'ın kullandığı taç 11 numaralı sol kanat george robb'un kafasını sıyırıp geçince rakip yarı sahanın ortalarında topla buluşan 5 numaralı macar orta saha oyuncusu jozsef bozsik hiç beklemeden budai'yi gördü. kanatta aldığı topla yeniden verkaça girmek isteyen budai pası yanlış isabetledi. ingilizlerin uzaklaştırdığı top azman santforları stan mortensen'e gelmeden hemen önce topa dokunan bozsik, topu 6 numaralı defansa daha yakın oynayan orta saha oyuncusu jozsef zakarias'la buluşturdu. kaleye yüzünü döndükten sonra zakarias'tan topu tekrar alan bozsik biraz sürdükten sonra rakip ceza yayı önüne kadar çıkmış olan tarihin ilk false ninenandor hidegkuti'ye pasını attı. hidegkuti topu sağa çekip önünü kapatmaya çalışan 5 numaralı santrhaf/stoper harry johnston'dan kurtuldu, ceza sahasına girdikten sonra sol üst köşeye yaptığı sert vuruşla takımını 1-0 öne geçirdi.

    ingilizler hızlı bir geri dönüş yapmak istediler ancak zakarias'ın iyice geri çekilmesiyle dörtlü bir savunma görüntüsü veren macarlara karşı pozisyon bulmayı beceremiyorlardı. öte yandan, mevkilerine sadık oynamaya alışkın ingiliz futbolcuları macarların sık sık mevkilerinin dışına çıkmasına afallamaya başlamıştı. mesela 5. dakikada savunmasına yardım için ceza sahasına kadar gelip rakibin sol açığı robb'dan topu kapan czibor, yarı alanın orta noktalarında taç çizgisinde bekleyen budai'ye pasını attıktan sonra esas mevkisine geçmek yerine sağdan bindirmiş, topu tekrar alıp sürerken dickinson'ın müdahalesiyle top taca çıkmıştı.

    dakikalar geçiyor, macarlar 2'yi arasa da bulamıyordu. 7. dakikada iki kanattan yapılan ortaları ingiliz savunması uzaklaştırmayı başarıyor, 8. dakikanın hemen başında sol çaprazdan ceza sahasına giren puskas'ın şutunda kaleci gil merrick başarılı oluyordu. aynı dakikanın sonunda hidegkuti'nin yaydan sert vuruşu üstten auta gitti. 9. dakikada budai kazandırdığı korneri kullanıyor, 8 numaralı iç forvet sandor kocsis'in penaltı noktasında yaptığı cılız kafa vuruşu kaleciye gidiyordu. 10. dakikada bu sefer puskas'ın ortasına altı pasta kafa vuran kocsis topu auta yolluyordu.

    11. dakikada savunmanın uzaklaştırdığı topu orta yuvarlakta alan puskas, topu hemen önündeki hidegkuti'ye attıktan sonra ceza sahasına doğru koştu, sol çaprazda tam ceza sahası çizgisinin önünde topla tekrar buluştu. ingilizlerin yıllardır oynadığı oyun planına göre santrforu tutması gereken ama hidegkuti orta sahaya kadar indiği için peşinden gitmeyen santrhaf/stoper johnston, puskas'a yoğunlaştı, o sırada iki haf/orta saha oyuncusunu uyutup merkezden koşu yapan hidegkuti, ceza sahasına girerken puskas'ın güzel pasıyla kaleciyle karşı karşıya kalıp topu kaleye yolladı ama hakem hatalı bir ofsayt kararı verdi

    13. dakikada sol çaprazdan ceza sahasına giren czibor'un yerden şutu farklı şekilde auta gitti.

    15. dakikada ingiliz johnston topu kendi ceza sahasında kapıp hızla sürdü, orta yuvarlağın rakip yarı sahadaki ucunda bekleyen 9 numaralı santrfor stan mortensen'e aktardı. mortensen, rakibin topun arkasındaki tek savunmacısını da üstüne çektikten sonra yanından koşan 10 numaralı jackie sewell'ı topla buluşturdu. sewell ceza sahasına girdikten sonra kalecinin soluna düzgün bir vuruş yaparak skoru 1-1'e getirdi.

    macarlar golü yeseler de baskıya devam ettiler. 17. dakikada budai'nin uzun topunda ceza sahasında topla buluşan kocsis fazla oyalanınca şut çekmeyi başaramadı.

    kocsis, 19. dakikada budai'nin yerden ortasıyla penaltı noktasında buluşsa da topu iyi kontrol edemeyince kaleci açısını kapattı, çektiği şut önce kaleciye sonra kendisine çarpıp auta gitti.

    21. dakikada ingiliz kalecinin havalandırdığı topa czibor kafa vurup puskas'a yolladı. topu alan puskas, soldan koşu yapan czibor'u yeniden gördü. czibor, ceza sahasına girerken topu yeniden arkasından gelen puskas'a yolladı. ceza sahasında topla buluşan puskas rakip savunmacıyı geçerken sendeleyip yere düştü. yine de topu kapmak için başına üşüşen dört savunmacının arasından hidegkuti'ye pasını atmayı başardı. hidegkuti topu düzelttikten sonra sert bir vuruşla ağlarla buluştudu, 2-1.

    macarlar durmak bilmiyordu. dakika başı şut atmaya devam ettiler, hepsini yazsam maçtan uzun sürer :)

    25. dakikada 2 numaralı sağbek jeno buzanszky'nin topu orta yuvarlağa yollayarak başlattığı atakta, puskas rakip yarı sahadaki kocsis'i gördü. kocsis, hemen arkasındaki bozsik'e döndü. bozsik, geriye gelen hidegkuti'ye pas attı. hidegkuti, kanatta bekleyen budai'yi gördü. budai de yine ters kanattan koşu yapan czibor'a pasını attı. czibor, onu orada beklemeyen ingiliz savunmasını aciz yakalamıştı, bomboştu. çizgiye indikten sonra ceza sahasına girip yolladığı topla altıpasta buluşan puskas, arkasından gelip kayarak müdahale yapmaya çalışan 4 numaralı billy wright'ı pazara yolladı, sert bir vuruşla golünü attı, 3-1.

    29. dakikada macarlar ceza sahasının hemen önünde kaleyi sağdan gören bir noktada serbest vuruş kazandılar. baraj maraj hak getire tabii, topun başına bozsik geçti. bozsik'in sert vuruşunda top puskas'ın topuğuna çarpıp yön değiştirdi ve ağlarla buluştu, 4-1.

    34'te sağdan budai'nin kullandığı kornerde kocsis'in sert kafa vuruşu kalecide kaldı. 35'te puskas'la çok güzel paslaşarak ceza sahasına giren hidegkuti'nin vuruşu savunmadan döndü.

    ingilizler 38'de mortensen'in ceza sahası içinde yaptığı sert vuruşla farkı 2'ye indirdiler. bu maçın anlatıldığı televizyon yayınının bu kısmı eksikmiş, başka bir kaynaktan izledim, sadece mortensen'in vuruşunu görebildim.

    ingilizler ara ara şut çekmeyi başarsalar da şutları genelde savunmadan dönüyordu. yine ingilizlerin savunmadan dönen bir şutu sonrası atağa çıkan macaristan budai'nin bulduğu fırsatta kaleciyle karşı karşıya kaldı ancak budai fırsatı değerlendiremedi, topu yan ağlara vurdu. ilk yarı 4-2 bitti.

    2. yarıda ingilizler işleri düzeltmek istiyordu. ilk yarı etkisiz kalan yıldızları, 7 numaralı sağ kanat oyuncusu stanley matthews ikinci yarının ilk dakikasında rakibinden sıyrılıp ceza sahasında çizgiye inerek orta yapmayı başardı ama macar kaleci gyula grosics topu kontrol etmeyi başardı. 48. dakikada yapılan ortada mortensen'in kafa vuruşunu grosics güçlükle çeldi.

    ingilizlerin baskısı uzun sürmedi. 52. dakikada kaptıkları topla çıkmaya çalışırken bozsik maç boyu yaptığı gibi yine başarılı pres yaptı, topu kapıp sağ kanattan ceza sahasına yolladı. altıpasın sağında topla buluşan puskas dönüp ortaladı, kocsis'in kafa vuruşu kalecinin elini sıyırıp direkten döndü. dönen topu takımında tutmayı başaran 6 numaralı jozsef zakarias'ın kısa pasında topla buluşan bozsik ceza sahası dışından sert bir vuruşla topu filelere yolladı, 5-2.

    56. dakikada sağ kanattan buzanszky'nin şişirdiği topu budai kafayla ceza sahasına yolladı. ceza sahasında kocsis ise yine kafayla yay hizasındaki puskas'a indirdi. puskas'ın ayağının dışıyla yaptığı ortayla arka direkte kendini unutturan hidegkuti buluştu, yine sert vurarak hat-trick'i tamamladı, 6-2.

    ingilizler 59'da penaltı kazandılar. 2 numaralı bek alf ramsey yerden sağ köşeye düzgün bir vuruşla skoru 6-3 yaptı.

    macarlar 6-3'ten sonra da yüklenmeye devam ettiler. 61'de puskas'ın ortasında topla buluşan budai'nin sağ çaprazdan yaptığı sert vuruş az farkla dışarı çıktı. 68'de bu sefer kocsis ceza sahası çizgisinden dışarı vuruyordu. 72'de puskas, kocsis'e harika bir uzun pas attıktan sonra koşuya başladı, kocsis'in ceza alanına girdikten sonra yaya doğru çıkardığı topa da vurdu ama dışarı attı.

    76'da iki tarafın "santrfor"ları arasındaki farkı çok iyi gösteren sembolik bir hadise gerçekleşti. savunmasına yardım için kendi ceza sahasına kadar gelen hidegkuti topu kapıp takımını atağa çıkardı. atağın sonunda puskas'ın sol çaprazdan çektiği şut kale çizgisinde bekleyen savunmadan döndü. 81'de puskas bu sefer ceza sahası dışından çektiği şutta kaleyi bulamadı.

    83. dakikada kolundan sakatlanan macar kaleci grosics oyundan çıktı, yerine sandor geller girdi.

    84. dakikada puskas'ın savunmanın arkasına attığı topla buluşan hidegkuti ceza sahasına girdikten sonra savunmanın müdahalesiyle yerde kaldı ancak hakem puskas'ın itirazlarına rağmen müdahaleyi penaltı için yeterli bulmadı, macaristan'ın net penaltısını yedi.

    kalan dakikalarda iki taraf da pozisyon yakalayamadı ve maç 6-3 bitti.

    edit: eksik ve hatalı bilgi düzeltme
hesabın var mı? giriş yap