28 weeks later ^*

• http://www.imdb.com/title/tt0463854 adresinden ayırınıtılarına ulaşılabilecek film...
  28 days later'n başarısının onda birine bile ulasa beklentimizi karlayacaktr...
• 11 mayis 2007'de gösterime girecek olan film..... ilk bölümdeki kadro
  yok. film, virüsün yayilisinin 6 ay sonrasinda geciyor. bu sefer amerikan ordusu devreye giriyor.
• merakla beklediğim ve ilk film kadar koyucu^* etkileriolmasını dilediğim bir kara ütopya filmi. amerikalılar ile ingilizlerin birbirlerine değişik açıdan yaklaştırılması da, filmi çekici kılan başka bir etken. mutlaka izlenmeli diyorum ve 11 mayısı inatla bekliyorum efendim.
• zombili film çekip de derdini bokunu çıkarmadan anlatmanın pek zor olduğu gerçeğine inatla karşı durabilen, absürditeyi bir ikiyle minimuma indirebilmiş ve intacto'nun da ardından juan carlos fresnadillo'yu ümit veren yönetmenler arasına koymamı sağlamış gayet başarılı film. birkaç şeyle children of men'i de hatırlattı bana.
• 28 days later'in karamsar ve gergin atmosferini yeniden basariyla yaratabilmis, irak isgali gondermeleriyle gonullerimizi ayrica fethetmis film.
  
  --- spoiler ---
  bahsedilen gondermelere ornek: londra'nin ortasindaki "kurtarilmis bolge"ye green zone denmesi, amerikan askerlerinin isler sarpa sarinca viruslu virussuz ayirmadan herkesi oldurmeye baslamalari...
  --- spoiler ---
• basrolde oynayan kucuk cocuk inanilmaz keane in vokalistine benzemektedir.
• bilgisayar oyunu gibi bir film, muzikleri cok guzel, seyirciler filmin ambiansi icerisinde geriliyor, cekimleri duzgun, kamera kullanimi cogu yerde dogru, ama bunlarin hepsinin toplami ne yazikki seyredilenin guzel bir film olmasina yetmiyor, senaryo bir filmin elbetteki onemli unsurlarindan biri ama konu kismi de olsa tutarli olduktan sonra, kurgusu onemli mantik hatalari icermedikten sonra, iyi bir montaj ekibinin elinde kotu senaryolar dahi kotarilabiliyor ancak bu filmde o denli buyuk mantik hatalari, kurgu sapmalari var ki gormezden gelmenin imkani yok ornegin;
  
  milyonlarca insanin telef oldugu bir salgin hastaliktan sonra britanya yeniden insanoglunun yasamina aciliyor, tabi ki kontrollu olarak, sehrin bazi bolgelerinde hala cesetler, kafa taslari, insan kemikleri mevcut yani temizlik devam ediyor, amerikan askerleri kontrolu almislar, catilarda keskin nisancilar ama tum bunlar adaya gelen iki cocugun evlerinden kacip annelerini aramaya gitmelerine, hatta cesetlerin cebinden anahtarlari alip scooter surmelerine, olduklerini dusundukleri annelerini eski evlerinde bulmalarina ve kadinin askeri uste karantinaya alinmasina, sonralari babalarinin annelerini gormeye gelmesine, kadina bir opucuk verip virusu kapmasina ve herseyin en bastan baslamasina engel degil, filmdir hatalari eksikleri olur gormezden gelinir ama sen bana milyonlarca insanin hayatina mal olan bir virusu tasiyan kadinin karantina altina alindiktan sonra kocasinin kimseye eyvallah etmeden odasina dalip bir opucuk almasini bir sekilde aciklamalisin..
  amerikan askeri hasta saglikli demeden insanlari olduruyor, o atmosfer icerisinde anlasilir zira hastalik cok hizli yayiliyor ve kimin viruslu kimin virussuz oldugunu anlamaya imkan yok, cocuklarin babasi annelerini kurtarmaya yeltenmiyor, bu da anlasilir, insanlar birbirlerine saldiriyor sonucta, ancak kardesinin gozlerinde virusleri goren kizin suskunlugu aciklanmaz
  
  delirmis insanlarin vucutlarindan fiskiran kanlar seyirciyi korkutur, gerilime sokar hatta huzursuz da yapabilir ama sonucta ortaya korku filminden daha ziyade guzel muziklerle, goruntulerle bezenmis vahset sahneleri cikabilir, aynen bu filmde oldugu gibi.
  filmin sonunda gorulen eyfel kulesi ve kosturan insanlar bir sonraki devam filminin kurbanlarinin naif fransiz centilmenleri ve hanimefendileri olacagini mujdeliyor.
• devamında 28 months later ve 28 years later filmlerinin çekilmesinden korkutuğum film. zira, 28 days later devamı çekilecek bir film niteliğinde değildi. konuya bakarsanız her seferinde bir virüslü bir virüssüz bırakarak onlarca devam filmi çekilebilir. 28 weeks later da sanırım bu düşünülerek yapılmış bir film çünkü filmde kendinize "niye izliyorum ki ben bu filmi" sorusunu sormanıza sebep oluyor. zaten konu pek çok kez işlenmiş, devam filmi yaratacak bir sürükleyiciliği yok bana göre.
• dunyada zombili film sikintisi varmis da onu doyurmak lazimmis, ya da boku cikmis isin suyunun suyunun suyundan "zombili filmler hep tutar" diyerek maddi olarak istifade etmek icin cekilmis bir film degildir.
  
  irak savasina odaklanip alegoriden yararlanarak siyasi elestiri merkezli cekilmis bir filmdir. eglenmek guzel olsa da bati'nin kendi kendisini elestirebildigi enstantanelerden birisini izlemek icin gidilesi ve gorulesidir.
  
  ha, denilebilir ki, "ben bati da bilmem, siyasi elestiri de beni acmaz", o zaman grindhouse'a gidip doyasiya eglenilebilir. o da ayri guzeldir.
• müzikleri büyüleyici ancak kendisi zıplatıcı olmaktan öteye gidememiş film.