29 aralık 2020 volkswagen türkiye'nin feshi

• bir kere fesih değil, tasfiye. o nedenle başlık yanlış yazılmış. fesih başka bir şey, tasfiye başka bir şey.
  
  ikincisi, şirketlerin tüzel kişilikleri oluşturulduğu gibi aynı zamanda bunlar kaldırılabilmekte. çünkü tüzel kişilikler aynı gerçek kişiler gibi ehliyete sahiptir ve bu genel kurul ve yönetim kurulu organları üzerinden kullanılır. dolayısıyla faaliyette bulunmayan şirketlerin de aslında kapatılmaları gerekir. hukuken de buna şirketin tasfiyesi denir. şirketi kurmak nispeten kolay bir işken, şirketin tasfiyesi uzun ve meşakkatli bir süreçtir. o nedenle şirket tasfiye edilmekle genelde uğraşılmaz, devredilir. devralan da şirketin adını, faaliyetini vb. değiştirerek kendi yolunda devam eder. böylece herkes gereksiz masraflardan kurtulur.
  
  tabi iş volkswagen olunca böyle üçe beşe bakılmaz. bu gibi kurumsal şirketler masrafı neyse öder ve işi en düzgün ve doğru şekilde yürütür. genelde de en iyi yerlerle çalışmaya da özen gösterirler. o nedenle de anlaşılan o ki manisa'da kurmuş oldukları bu şirketi de usulüne uygun şekilde tasfiye etmeye başlamışlar. alacaklılara usulen çağrı yapılmış. ilgili süreler ve diğer evrak işi tamamlanınca şirket tasfiye edilecek.
  
  bu işin kağıt üzerindeki kısmı. işin bir de siyasi ve ekonomik boyutu var.
  
  şöyle ki volkswagen grubu dünyanın en büyük şirketlerinden. hatta amerika'daki egzoz gazı skandalının, şirketin abd'deki faaliyetlerini baltalamak ve şirketi yıpratmak olduğu dahi komplo teorisi olarak söylenir. dolayısıyla bu gibi büyük şirketlerden yatırım almak her ülkenin hayalindedir. binlerce istihdam, milyarlarca euro'luk gelir demektir.
  
  hatırlayacak olursanız bizde de böyle olmuştu. vw için verilen tavizlerin haddi hesabı yoktu. son birkaç ülke, bu dev yatırım için seçilecekti. hatta, cehapeli özgür özel bile vw ceo'suna mektup yazmıştı fabrikanın türkiye'de kurulması için. türkiye'nin verdiği tavizler o kadar fazlaydı ki, uluslararası basında da bu gündem olmuştu.
  
  ama işler beklendiği gibi gitmedi. o esnada damat ve murat uysal'ın türkiye'nin ekonomi yönetiminde olduğunu, her geçen gün kurlarda saçma dalgalanmaların yaşandığını ve türkiye'nin sürekli olarak dış dünyaya finansal anlamda kapatılması için ülkenin bazı alicengiz oyunlarına maruz bırakıldığını da hatırlamak gerekir. bunlara bir de mart 2019 yerel seçimlerini, hatta seçimin iptal edilmesiyle tekrarlanan haziran 2019 seçimini ekleyin. bir alman'ın gözünde "seçimin iptal edilmesi" diye bir kavram yok. bugün bunu yapan adamın/kadının, yarın senin şirketine neler yapmayacağının hangi garantisi olabilir?
  
  böyle bir atmosferde de doğal olarak tedirginlik hakimdi. vw, manisa'da kurmuş olduğu şirket üzerinden bir türlü faaliyete geçmiyordu. ilk önce faaliyet birkaç kez ertelendi. bu her seferinde haber oldu. bir şeyler problemli görünüyordu.
  
  derken en sonunda yatırım geri çekildi. bugünlerde olumsuz giden her şeye bahane gösterildiği gibi, buna da pandemi bahane gösterildi. ama inanan bana kalırsa yoktu. nitekim zaten son günlerinde olduğumuz 2020 aralık ayının başında vw ceo'su herbert diess baklayı ağzından çıkardı ve bu euronews türkçe'de aşağıdaki gibi haberleştirildi.
  
  --- spoiler ---
  
  alman otomobil üreticisi volkswagen’in tepe yöneticisi (ceo) herbert diess, türkiye’de kurulması planlanan fabrika projesinden vazgeçme nedenlerinden birisinin ülkedeki siyasi durum olduğunu ilk defa itiraf etti.
  
  alman ekonomi dergisi wirtschaftswoche’e konuşan diess, şirketin iş konseyinin siyasi nedenlerden dolayı türkiye’de fabrika kurulmasına karşı olduğunu söyledi.
  
  diess, şirket hissedarlarının da türkiye’deki siyasi durumdan edişe duyduğunu aktardı.
  
  iş konseyinin desteği olmadan fabrika kurma projesini, yönetim kurulunda kabul ettiremeyeceklerini ifade eden ve bu karardan üzüntü duyduğu kaydeden diess, “ben orada fabrika açılması taraftarıydım ve hala da öyleyim, türkiye’de yeni fabrikayı açabilirdik ve orada koşulların düzelmesine katkımız olabilirdi. türkiye jeo-stratejik açıdan avrupa’nın vazgeçebileceği bir ülke değil.” dedi.
  
  alman yönetici, "ben ab ve alman hükümeti ile türkiye konusunda farklı düşünüyorum. biz türkiye'yi ab'ye entegre edip, bu ülkedeki gücümüzü artırma konusunda daha iyisini yapabilirdik." ifadesini kullandı.
  
  --- spoiler ---
  
  nitekim rekabet kurulu yatırım geri çekildiği için grup aleyhinde soruşturma başlatmıştı. saçma sapan işler. yatırım yapmıyor diye bağcıyı dövmek de nedir, anlaşılmaz. kurumlar yozlaşınca böyle oluyor tabi.
  
  bir de işin daha da üzücü boyutu var. yukarıda arkadaşlar haberler paylaşmışlar. hiçbirinde bu euronews türkçe'nin haberindeki siyasi sebeplerle yatırımın çekildiğine yönelik ifade yok.
  
  hepsi, "pandemi nedeniyle :(" açıklamasını yapıyor.
  
  hee tabi, pandemi nedeniyle.
  
  türk medyasının geldiği yeri de görün isterim. buralardan olayları takip etmeye çalışırsanız, hep eksik kalır, sürüye kapılır gidersiniz. bir nane de anlaşılmaz.
  
  netice itibarıyla bu cumhurbaşkanlığı sistemiyle bu iş yürümeyecek. göreceksiniz.
  
  hadi bakalım eyyorlamam bu kadar.
  
  *
  
  (bkz: 2. el oto fiyatlarında büyük düşüş beklentisi/@dragonlady)
  
  (bkz: türkiye'nin 2020 üçüncü çeyrekte %6.7 büyümesi/@dragonlady)
  
  (bkz: ekonomi yönetimini yeniden oluşturduk/@dragonlady)
  
  (bkz: naci ağbal'ın berat albayrak'ın ayağını kaydırması/@dragonlady)