*

  • kaslı bacaklar, kanatlar, nereye bastığını bilen insanlar lazımdır bu spor için... bi koşu bantı wardır, sonlara doğru bir çizgi, en sonunda kum havuzu... şahıs kafasına göre, en fazla sürate ulaşır, koşar, çizgiye basmadan ilk adımı atmak zorundadır, hawada bir miktar süzülür, sonra ikinci adım ve üçüncü adımda tastamam uçup, kum havuzuna konmak gereklidir... en uzağa konan birinci olur, 11 m'ye kadar atlayanlar gördüm fekat sakatlığın en çok rastlandığı sporlardan biridir bu, uzun atlama bunun bi türevidir, o daha basittir.
  • izlemekten en fazla zevk aldigim atletizm dallarindan biri, hele yavas cekimde seyrettigimde her seferinde nasil ucuyo bu adamlar diye dumur ve husu icinde seyrederim..
  • turkiye'ye 3 adim atlamada olimpiyatlar tarihinde ilk ve tek madalyayi 1948 londra olimpiyatlari'nda bronz madalya ile itu'de uzun donem hocalik yapmis rahmetli ruhi sarialp kazandirmistir.
  • dunya rekoru 18.29 m ile jonathan edwardsa aittir. (1995 agustos - goteburg)
  • cekirgenin bir türlü basarili olamadigi spor dalidir bu.
  • zenci atletlerin, her ayaklarini sadece birer kez kullanarak yapabildigi spor dali.
  • büyük bir atletizm sahasında icra edilen tüm atletizm dalları doğadan gelmiştir eyvallah. çok azı kurmadır herhalde, ona da eyvallah.

    uzun koşular: av sürüleri peşinde yer değiştirme, hava kararmadan kabileye dönebilme vs
    cirit atma: heyvana, düşmana mızrak fırlatmak
    gülle atma: bilemedim. ama insanlar arasında çok eski bir güç ölçme gösterisi olabilir.
    disk atma: heyvana daş sıpıtmak.
    kısa mesafe koşular: aslandan, kaplandan koşarak kaçmak.
    engelli, su havuzlu koşular: bir doğal ortam projeksiyonu dedirten durum dedirten varoluş.
    uzun atlama: daracık bir vadi var, onu aykırlayıp atlayabileni karşı tarafta ne müthiş meyve ağaçları beklemektedir!
    vs vs...

    3 adım atlamaya gelince sıkışıyorum, laf bulamıyorum. neden 3 de 4 değil 5 değil? aklıma gelen şu: bir tane akarsu var. akarsu üzerinde 2 tane taş var, koşup zıplayıp 2 adımda taşları denkleyip götü ayağı ıslatmadan karşıya düşmeliyiz çünkü suda timsah var, aygır var. bence bu spor buradan türedi.
  • hem erkekler, hem de kadınlardaki rekorlar isveç'te 1995 yılındaki dünya şampiyonasında kırılmıştır.

    jonathan edwards ve inessa kravets
  • izlemeyi sevmekle beraber garip bir gerginlik de yaratıyor üzerimde. hadi laan diye bağırasım geliyor sanki. müthiş talepkar bir kategori. hem sinir-kas iletişiminiz, hem kas dağılımınız, hem de disiplin içinde sıkı ve doğru antrene edilmeniz oldukça belirleyici. iyi bir f-v eğrisi, ritmik ve bedensel farkındalık için zihin becerisi vs
    bu arada gurur için tıklayınız;
    (bkz: tuğba danışmaz)
  • düz uzun atlama varken niye böyle birşey olduğu hakkında bir fikrim yok.
hesabın var mı? giriş yap