30 adet çivi çakılı dikdörtgen tahta *
-
çocukluğumuzun el yapımı oyuncaklarındandır bu. langırtın ilkel versiyonudur. gazoz kapağıyla oynanır. gazoz kapağı top olarak kullanılır. 30 adet çividen 22si sahadaki futbolcular, geri kalanlar ise kale direği(2+2=4) ve köşe gönderi(2+2=4)dir.
• yapımı oldukça zevklidir. yaklaşık 45x60cm bir tahta ile işe başlayabilirsiniz. yeşil* pastel boya ile sahayı sınırlayan çizgiler, çeza sahası, orta yuvarlak ve köşe yayları çizilir. çocuk aklı ya işte cetvel kullanmaya kafa basmadığı için çizgiler genellikle orantısız olur. bi yarısında çeza sahası orta yuvarlağa neredeyse teğet geçerken, diğer tarafta tam tersidir. ve en zoru da orta yuvarlağı çizmektir. çoğu zaman yumurta gibi bi çizik oluşur oyuncak sahamızın ortasında.
daha sonra çiviler teker teker çakılır. önce 4 köşe gönderi... bu sırada pek sorun çıkmaz. ama kale direklerinin yerine geçecek çiviler çakılmaya başlandığında yine oklitin kemiklerini sızlatırız malesef. illaki iki kaleden biri diğerinden daha büyük olur. ileride görücez, aslında oyunun zevkine zevk katan kurulum hatalarından biridir. ikinci yarı kale değişimlerinde yani dikdörtgen 180 derece çevrildiğinde maçın gidişatını etkileyen bir faktör olacaktır. ayrıca kale direklerinin arasında kalan bölge de 2 gazoz kapağı çapından büyük olmalıdır.
gelelim 22 futbolcuyu dizmeye. bi kere çivileri farklı renklerde boyamak onlara takım ruhu katmayacağından, ya da çivilerin boyandıktan sonra "ben kırmızı çiviyim, yani defansım. bu gelen gazoz kapagını karşı kaleye doğru vurmalıyım" gibi bir lüksü olmadığı için, basit yansıma kanunları ile gazoz kapağının sahada yer değiştireceğini bildiğimiz için çivileri mükkün oldukça rastgele çakmakta yarar vardır. heyecanı arttıran bir diğer unsur da bu oyuncu dizilişlerinin 3-5-2, 4-4-2, 4-5-3(oha! iki tane fazla çakmışım) gibi formatlara uymamasıdır. burada önemli nokta futbolcu -kaleciler hariç. onlar kale direği vazifesi gören çivilerin ortalarına çakılır- iki çivi arasındaki uzaklıklarında farklı farklı olmasıdır. zaten ne kadar uzay geometrisi bilseniz de o 20 çivinin 20sini de birbirine aynı uzaklıkta çakamazsınız. bu 20 çiviyi çaktıktan sonra çivilerin sahadaki dağılışına bakar (bu lafı bi yerden hatırlıyorum ama) bazılarını söküp heyecanın artıracağını düşündüşünüz kilit noktalara çakabilirsiniz. ama kale önüne sabit 5li çivi barajı kurmak da ibneliktir yani...
artık oynamaya hazır hale gelmiş minyatür bir futbol sahası ile karşı karşıyasınız.
• kurallar basit;
- gazoz kapağı, daha önceden yazı tura ile belirlenmiş oyuncu tarafından orta yuvarlağın dışına çıkmayacak şekilde sahaya fırlatılır ve oyun kapağın son durduğu yerden başlar.
- oyuncular gazoz kapağını baş parmakları ile orta parmaklarını birleştirip, gerginleştirip, orta parmak ile vurmalıdırlar. elin girmediği dar alanlarda ise, işaret parmaklarının tırnakları ile ittirmek sureti ile vurabilirler. vuruşları sürükleme -voleybolda taşıma denir- şeklinde yapmak ibneliktir. üç maç seyircisiz oynama ile cezalandırılabilir. belki. ya da akşam yemeğinde televizyonu gören sandalye oturma hakkı direkman rakip oyuncuya verilir. yapmayın öle kardeşim!
- her atak üç vuruştan oluşur. üçüncü ve son vuruş sonunda atak rakip oyuncuya geçer.
- herhangi bir atak sırasında gazoz kapağı sahayı sınırlayan çizgileri geçerse, gazoz kapağı rakip oyuncunun atağı ile başlar.
- vuruş sonunda gazoz kapağı kale direkleri arasından geçtiğinde "gollllllllllllll nasıl kodum ama, çivi gibi çaktım" denir. skorborda yansıyan sayısal değeri bir[1]dir. gazoz kapağı orta yuvarlak içinde gol yiyen oyuncunun istediği bi yere koyulur ve bu oyuncu tarafından atak başlatılır.
- her oyuncunun 10 kez atak yapması ile ilk yarı biter. isterseniz aynen ea sports'un fifa serilerinde olduğu gibi süreyi arttırabilir, yani isterseniz ilk yarıyı 100 atakla bitirebilirsiniz. ikinci yarıda da ilk yarıda olduğu kadar atak yapılır. yok efendim benim bi atak hakkım daha vardı yok ben tam gol atıyodum şeklinde mızıklamak çalan ilk yarı düdüğünü geri getirmez.
- oyunu en fazla sayıda "gollllllllllllll nasıl kodum ama, çivi gibi çaktım" diyen kazanır. gazoz kapağını direkler arasından geçirmeden haybeye gol mol diyenler hakemi aldatmaya yönelik hareketten dolayı kendi yarı sahasındaki bir çivisi sökülür. tabi ilk yarıda olduysa işler biraz karışır. eee...naparız...eee...ikinci yarıda söktüğümüz çiviyi yerine çakarız, karşı sahadan bi tane sökeriz... ama bu da çok uzun sürer... eee... bu kuralı kaldırır bu kandırma hareketini "şerrefsiz kurbağa" sıfatı ile cezalandırırız.
• oynaması daha bi zevklidir. önemli olan gazoz kapağını çivilerin arasından itina ile geçirerek üç vuruşta en fazla yol katettirmektir. sadece çivilerin arasından geçirmekle değil yansıma kanunlarını kullanarak da sonuca ulaşabilirsiniz. kornerden gol bile atabilirsiniz. sıfırdan kaleciye çarptırarak gol atmak en güzelidir.
kale büyüklüklerinin farklı olması ve futbolcuların rastgele dizilmiş olması yüzünden, ilk yarı önünde büyük defans açıkları bulunan, büyük kaleye salladığınız goller ikinci yarı size tanıdık gelebilir, üzebilir. bu yüzden taktiği iyi belirleyip, avantajı en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. aksi taktirde "loy loy loy ilk yarıyı 2-0 bitirdim" diye zıplarken, kendinizi maçı 2-5 kaybetmiş bir şekilde bulabilirsiniz.
defansif kurguda ise en önemli şey, gazoz kapağını rakibinizin gol atabileceği bölgelerden uzaklaştırmaktır. baktınız gazoz kapağından kaleye doğru çivilerin arasından uzanan geniş doğrusal bir yol gidiyor ve bulunduğunuz bölgeden üç vuruşla bu tehlikeyi bertaraf etmeniz mümkün görünmüyor ise hemen ufak milimlik dokunuşlarla gazoz kapağını bir çivinin tam dibine getirin ve böylece rakibinizin gol atma şansını düşürün.
işte bu da bir çoculuğumuzun oynamaya doyamadığımız bir oyunu idi. fakat daha sonraları, bu çivili sahayı kaldırıp bizi yenen çocuğun kafasına çarpmayı akıl ettiğimizde, çocuğun başını gözünü yardığımızda yasaklandı. şimdinin çocukları bu tür şeyler oynarlar mı o meçhul...
--- bunu alan bunu da aldı köşeşi;
(bkz: mandal futbol turnuvası)
(bkz: mandal basket turnuvası)
(bkz: evde basket oynamak/#2132956)
(bkz: çamurdan oyuncak araba yapmak)
(bkz: çamurdan oyuncak ev yapmak)
(bkz: telden direksiyonlu arabalar/#6035101)
(bkz: insaat kumlarina atlamak/#6065242)
(bkz: kaldirim kenarlarindan akan suya baraj kurmak)
(bkz: hafta sonu/#6119751)
istiklal marşı ve köşenin kapanışı --- -
kucuk bir hintlinin yatagıdır.
-
bunun bir de başına otuz çivi çakılı beşe beş kesitli dikdörtgen tahta versiyonu vardır ki, kendisi spiked club sınıfına girer, futbol oynamaya değil kafa patlatmaya yarar.
-
kucuk bir cocukken ve en buyuk keyfim commodore64'umle oynamakken, bir yaz babam yuzunden koye gitmek durumunda kalmistim. koy dedigim adana'nin karatas ilecesine bagli bir cukurova koyu... hani su orhan kemal'in hep romanlarinda bahsettigi, kerpic kokulu romanlarin yazildigi koylerden... yasar kemal ince memed'inin koyu gibi bir koy... tabi durum o zaman oldugu kadar vahim degil, sozluk yazari olmamdan kelli ki ben de bir irgat cocugu degilim ama sehir gormus, bilgisayar sahibi bir cocuk gene de sikilyor koy ortamindan... televizyonlar da cok iyi cekmezdi o zamanlar bizim koyde.
benden 20 yas buyuk kuzenim benim bu kadar sikilmamdan bunalmis olacak ki, bana bir oyuncak yapmayi teklif etti. kocaman kocaman gozlukleri olan ve hep etrafi tarafindan profesor olarak cagirilmis bir cocuk olarak cok kucumsedim onun bu samimi hareketini. ama hayir da diyemedim ki aramizdaki yas farki ve ona duydugum sevgi buna engeldi. tahtayi aldi civileri cakmaya basladi ama sayiyla mi caktigini hatirlamiyorum, tum koy insaninda bulunan ampirik bilgi sayesinde sanirim nerelere ne kadar civi cakilirsa keyifli bir oyun olacagini biliyordu. oyunun adini bana tik tik oldugunu soylemisti. kendisine oyuncak olarak darth vaderlar alinan, bir dimag icin bu salak tahta ve civiler ve sari yuz liralik* o kadar keyifli bir oyun olmustu ki... sonraki yaz koye gittigimde o tahtayi aradigimi o kadar iyi hatirliyorum ki.... -
-
(bkz: tornet)
-
(bkz: hint fakiri)
-
yurdumun körpecik çocuklarını tetanoz etmek için geliştirilmiş dış mihrak silahı
-
çocukluğumun muhteşem oyunu. çimenlerle tahtayı yeşile boyadığımı bilirim. bir noktadan sonra iki üç çiviye çarptırarak gol atma yeteneği kazanılıyordu.
http://profile.ak.fbcdn.net/…33515782126_4932_n.jpg -
deplasman ve iç saha kavramının en net anlatılabileceği spor olayı.
- abi ezberlemişsin, attığın gol oluyor.
+ yok be şans o. (eleman çivi deliklerinin kordinatlarını ezberlemiştir.)
(bkz: 30 çivi bir vidanın peşinde) (para da olur tabi.)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap