• yine sanattan anlamayan jürinin torpille birinciyi seçecekleri yarışma.
  • kısa metraj kategorisinde yarışacak filmler de belli olmuş.

    adem başaran / orhan ince

    ağrı ve dağ / hasan serin

    berfeşir - dondurma / serhat karaaslan

    berxen kulek – topal kuzular / yunus yıldırım

    bir fincan türk kahvesi / nazlı eda noyan, dağhan celayir

    bir maç günlüğü / deniz özden

    dün bugün yarın / anıl kaya

    ilerideki kavşak / deniz artagan

    irme / mert gökalp

    nar zamanı / cevahir çokbilir

    öğretmen / baran gündüzalp

    suret / cüneyt karakuş

    şafak vakti / pınar yorgancıoğlu

    yaz gecesi gökyüzü / can eskinazi

    ziazan / derya durmaz
  • ulusal yarışmasında yarışacak filmlerin listesi şuradadır:

    http://eksisinema.com/…yarisacak-filmler-aciklandi/
  • gezi direnişini anlatan belgeselin yarışmadan çıkarıldığı festival. işte böyle hareketler yüzünden bu ülkeden bir b.k olmayacak.

    http://www.radikal.com.tr/…_sansur_skandali-1215672
  • sektörün üste çıkmışları "bizim festivaller de yurtdışındakiler gibi kaliteli artık bikerem." diye kendilerini kandırıp anca birbirlerini pohpohlayadursun, 10 ekim'de başlayacak festivalin sitesinde daha film, festival programları bile "sayfanın içeriği hazırlanıyor." safhasında. işte burada

    böyle bir umursamazlıkla acemilikle hangi uluslararası, hangi festival. sansür nedir ki bu öylesine festivale?

    tanım: öylesine bir festival.
  • başlasa artık diye düşünürken türlü rezilliklere konu olmuştur. keşke çekilseler diye düşündüren bir açıklama yapmış jüri.
  • geçen sene mi ne hülya avşar'ın juri başkanlığı tartışılıyordu, şimdi de sansürle gündemde. insan festival, sanat bizim ülkenin neyine diye düşünüyor. başka festivaldi ama, nuri bilge ödül almaya kazakla giderken ne kadarda haklıymış diyorum. sizi sallamıyorum, demenin en güzel ifadesini yapmış.

    edit: kahmut uyardı siyad'mış o
  • türkiye'nin en büyük sinema festivali değildir ve bu şartlar altında da asla olamayacaktır. daha önce çağrı yapılmış ancak ben bir kez daha yinelemek istiyorum:

    onurlu sinemacılar bu festivalden filmlerini derhal çekmelidir. bu festivalin türk halkına sinema anlamında hiçbir katkısı olmadığı gibi türk sinemasına zarar verdiği aşikardır. böylesi bir organizasyonla anılmanın bir sinemacı için ancak utanç vesilesi olacağı bir gerçektir.

    sinema ve sanatın hiçbir dalı iktidarın tekelinde değildir, olamaz.
  • sağ cenahın bilim, sanat, estetik vs. algısının hangi sığlıkta olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

    olmuyor ulan olmuyor işte. yahu her seçimi sen kazan, tüm kadroları da ele geçir tamam da şu özgür düşünce gerektiren alanlarda bi boy göstermeyin kurban olam!
    bi de üzerinize iki beden büyük gelen bir özgüveniniz var ki yeminlen ağzınıza kürekle vurasım geliyor.

    not: olum sosyalistler iktidar olsa sizin maklube gününüzü düzenlemeye kalkar mı mesela?
  • hükümsüzdür, ona şüphe yok.
    hala uygulanan sansüre "net" bir tepki göstermek yerine, bu sansürden fırsatla alevlenen polemikler ve ağız dalaşları konuşuluyor çünkü. alin taşçıyan; "arı kovanına çomak sokuyorum" diyor . murat tolga şen; "o kovanın kraliçesi sensin zaten" diyor. bu sırada, bir nevi başsız kalan siyad üyeleri de, kınama yazısı yayınlıyor . şu da olayların özeti; .

    tüm bu kargaşada, sansürlenen filme dair; net, doğrudan, açık bir laf, bir icraat yok. söz söyleme gücü olduğu halde, söyleyeceği söz ile belirli kitlelere/ otoritelere ulaşma gücü olduğu halde; "aman ağzımın tadı bozulmasın" diye, bu gücü kullanmayanları görmekten bıktım. bıktık. bizim elimizde ancak bu araçlar var işte ve kullanıyoruz. siz neden kaçak oynuyorsunuz? elinizde çeşit çeşit gazetelerin köşeleri, binlerce kişi tarafından takip edilen twitter hesapları, çok okunan bloglarınız/ siteleriniz/ dergileriniz/ kitaplarınız varken?

    festivalde filmleri yarışacak sinemacılara da sözüm var haliyle; bu festivalden alacağınız ödülün, "bilinçli" izleyicilerin gözünde bir değeri olmayacağını umuyorum. bugün "yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek" * filmine uygulanan sansür, sanmayın ki yarın sizin filmlerinizi, senaryolarınızı da bulmasın. yarışmadan filmini çekmek gibi, gayet "net" bir tepkiyi ortaya koymayan tüm yönetmen, yapımcı ve senaristler de, bundan böyle "istenen ve beklenen" formatta işlere dahil olmayı kabul ediyorlar demektir. kendi filmlerini yapmayacaklar, belirlenen kuralların dışında eserler yaratmayacaklar demektir. bundan sonra imzalarının olacağı hiçbir filmin de benim gibi bir sinemasever için hükmü yoktur. ben de tepkimi ancak böyle gösterebiliyorum, ama gösterebiliyorum işte. festivalde yarışan, yarışmaya devam eden, son onur ünlü filmi "itirazım var"'da şöyle bir söz vardı;

    "komşusu açken tok yatmamak için zengin mahallelerine taşınanlar var." ...

    alacağı ödülün hayaline kapılıp, festivalde yarışma özgürlüğünden mahrum bırakılan filmi görmezden gelenlerin; aç olanları görmemek için, zengin mahallelerine taşınanlardan bir farkı yok gözümde. belli ki, benim gözlerim çok bozuk ama.

    şuradan festivalde yarışacak filmleri ve belgeselleri de görebilirsiniz;

    http://www.altinportakal.org.tr/…secildi-/129/258/0

    http://www.altinportakal.org.tr/…arisacak/129/281/0

    haydi iyi seyirler türkiye.
hesabın var mı? giriş yap