• bu sene 3-10 ekim 2020 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ülkemizin en köklü film festivali.

    festivalde, 1 kasım 2019'dan sonra tamamlanmış ve 57. antalya altın portakal film festivali'nden önce halka açık ticari veya özel gösterimi yapılmamış ve yurt içinde bir festivale katılmamış, türkiye yapımı filmler yarışabilecek.

    türkiye'de ilk gösterimi yapılacak yabancı filmlerin katılacağı altın portakal uluslararası film yarışması'na filmler davet yoluyla seçilecek.

    türkiye film endüstrisinin gelişimini desteklemeyi, türkiye'den projeler için ortak yapım fırsatlarını genişletmeyi, türkiye ve uluslararası film endüstrisi arasındaki bağı güçlendirmeyi amaçlayan antalya film forum ise bu yıl 5-7 ekim tarihlerinde düzenlenecek.

    edit 1: bu yılki festivalde "ulusal uzun metraj film yarışması"nda yer alan filmler açıklandı.

    çatlak (yön: fikret reyhan)
    dersaadet apartmanı (yön: tankut kılınç)
    dirlik düzenlik (yön: nesimi yetik)
    flaşbellek (yön: derviş zaim)
    gelincik (yön: orçun benli)
    gölgeler içinde (yön: erdem tepegöz)
    hayaletler (yön: azra deniz okyay)
    insanlar ikiye ayrılır (yön: tunç şahin)
    kar kırmızı (yön: atalay taşdiken)
    koku (yön: barış gördağ & yasin çetin)
    kumbara (yön: ferit karol)
    ölü ekmeği (yön: reis çelik)

    yarışmaya seçilen 12 filmin hepsi türkiye'de ilk kez seyirciyle buluşurken, dokuz film ise (çatlak, dersaadet apartmanı, dirlik düzenlik, flaşbellek, gelincik, insanlar ikiye ayrılır, kar kırmızı, koku ve kumbara) aynı zamanda dünya prömiyerlerini antalya altın portakal film festivali'nde yapacaklar.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    edit 2: festivalde ödüller sahibini bulmuştur:

    ulusal uzun metraj film yarışması:

    en iyi film: hayaletler
    jüri özel ödülü: çatlakfikret reyhan, nizam reyhan
    behlül dal en iyi ilk film: kumbaraferit karol
    en iyi yönetmen: azra deniz okyayhayaletler
    en iyi kadın oyuncu: tuğçe yolcu, süreyya kilimci, elif ürse, gülçin kültür şahin, canan atalayçatlak
    en iyi erkek oyuncu: ahmet mümtaz taylangelincik
    en iyi yardımcı kadın oyuncu: nalan kuruçimhayaletler / nezaket erdeninsanlar ikiye ayrılır
    en iyi yardımcı erkek oyuncu: emrah özdemirhayaletler
    en iyi senaryo: tunç şahininsanlar ikiye ayrılır
    cahide sonku ödülü: asiye dinçsoy, betül esener, dudu yetikdirlik düzenlik
    en iyi görüntü yönetmeni: hayk kirakosyangölgeler içinde
    en iyi kurgu: ayris alptekinhayaletler
    en iyi sanat yönetmeni: armen ghazaryangölgeler içinde
    en iyi müzik: greg dombrowskigölgeler içinde
    film-yön (film yönetmenleri derneği) en iyi yönetmen: erdem tepegözgölgeler içinde
    siyad (sinema yazarları derneği) en iyi film: gölgeler içindeerdem tepegöz

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    uluslararası uzun metraj film yarışması:

    en iyi film: quo vadis aida
    en iyi yönetmen: massoud bakhshiyalda
    en iyi kadın oyuncu: natasa stork – felkészülés meghatározatlan ideig tartó együttlétre
    en iyi erkek oyuncu: ali suliman200 meters

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    ulusal belgesel film yarışması:

    en iyi belgesel: maddenin hallerideniz tortum
    jüri özel ödülü: mimaroğluserdar kökçeoğlu

    ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    ulusal kısa metraj film yarışması:

    en iyi kısa film: mamavilleırmak karasu
    jüri özel ödülü: binbir gece masallarımahsum taşkın
  • jürilerinin de belli olduğu ulusal yarışma.

    link

    "yazar, oyuncu ve senarist kimliğinden sonra fındıktan sonra belgeseli ve nasipse adayız uyarlamasıyla yönetmenliğe de adım atan ercan kesal'ın başkanlığını yapacağı ulusal uzun metraj film jürisinde, senarist-gazeteci-yazar-oyuncu gülse birsel, senarist ve yönetmen kıvanç sezer, oyuncu ve seslendirme sanatçısı taner birsel ile gazeteci-yazar-tiyatro eleştirmeni zeynep oral gibi isimler yer alıyor.

    bu yıl gelen 46 başvuru arasından seçilen 10 filmin yarışacağı ulusal belgesel film yarışması jürisi; pek çok başarılı belgesele imza atan yönetmen, yazar bingöl elmas, kısa film, belgesel ve video işleriyle uluslararası platformlarda ses getirmiş köken ergun ile ödüllü belgesellerin yönetmen ve yapımcısı, akademisyen kurtuluş özgen'den oluşuyor. festivalin ulusal kısa metraj film yarışması'na gelen 206 başvuru arasından seçici kurul tarafından belirlenen 12 filmi ise oyuncu cemre ebuzziya, istanbul modern sanat müzesi'nin film küratörü ve sinema yazarı müge turan ile yönetmen ömür atay'dan oluşan jüri üyeleri değerlendirecek.

    ulusal uzun metraj film yarışması'nda çiğdem vitrinel, mustafa kara ve tunç davut'tan oluşan film yönetmenleri derneği jürisi film-yön en iyi yönetmen ödülü'nün, sinema yazarları coşkun çokyiğit, gül yaşartürk ve murat tırpan'dan oluşan jüri de sinema yazarları derneği (siyad) en iyi film ödülü'nün bu yılki sahibini belirleyecekler. ödüller 10 ekim akşamı düzenlenecek kapanış ve ödül töreni'nde sahiplerini bulacak."
  • az önce biletlerimi aldığım festival organizasyonu. açık havada altın portakal filmlerini izlemek ilginç bir tecrübe olacak. yıllar sonra torunlarımıza anlatırız artık.
  • (bkz: derviş zaim) 'in flashbellek ve mommo kız kardeşim'in yönetmeni (bkz: atalay taşdiken) 'in kar kırmızı filmlerini merakla beklediğim festival. bu sene filmler cam piramit (yerli uzun metraj) , akm (kısa filmler ) ve konyaaltında (yabancı filmler) açık hava sineması şeklinde seyircileriyle buluşacak. daha öncesinde konyaaltı belediyesi beachpark'ta sinema etkinliği düzenlemişti sosyal mesafeye uygun girişte ateşin ölçüldüğü oldukça sağlıklı bir ortam gibi gelmişti, bir de hes kodu sorgusu yapılırsa tamamdır .

    covid korkusundan sinemaya gidip (bkz: tenet) 'i bile izleyemeyen bünyelere altın portakal ilaç gibi geldi . birçok festival online gerçekleşirken festivalin fiziken gerçekleşmesi biraz riskli gibi gözükebilir ancak adliyeler hastaneler fabrikalar vs. açıkken , açık havada film izlemek çok da tehlikeli değil diye düşünüyorum kaldı ki festivalin geçen seneler kadar da çoşkulu bir ortamda gerçekleşmediği kesin ama yine de bu güzel filmleri tavsiye ederim *
  • film gösteriyoruz, kokteyl veriyoruz, klasik amerikan arabalarıyla dişe dokunur bir yapımda yer almamış oyuncu ve ünlü eskileriyle halkı selamlıyoruz, festival ekibine yakın 200 kişiyle otelde happy hour yapıyoruz ve ertesi gün de özel güvenlik görevlileriyle donattığımız bir spor salonunda ödül veriyoruz şeklinde gerçekleşen sözde film festivali.

    geçmişe saygı adı altında yalıkavak'da denize nazır demlenirken iki kolundan tutup zorla getirdiğiniz yeşilçam figuranları, sabah programı yapan balyalı dedikoducu magazin figürü, üniversite hazırlık sınıfından bu yana bela tarr izleyerek 10 dakikalık yürüyüş sekansı çekerek büyük yönetmen olduğunu düşünen ülke yönetmeni ve otelde happy hour yapıp prezervatif faturasını bile belediyeye kitleyen festival organizatörü ve ve ve dünyanın anlamını çözmüş gibi sağda solda takılan aşırı kültürlü festival direktör ekibi... evet, bunların tamamını tek bir festivalde görebilirsiniz. o festival de altın portakal. sitcom dizine koysan sırıtmayacak bir cast var yani burada. güzel bir senaryoyla bu ortamı filme çevirmeyi çok arzuluyorum. üstüne de altın portakal'a başvurursam ödül alamam belki ama güzel olur yani.

    dişe dokunan tek bir yapımda yer almamış jüri başkanlarından, gazetede köşe yazarlığı yaptığı için jüriye dahil edilen yazarlardan, niteliğe değil niceliğe önem veren festival ekibi seçimlerinden, eşe dosta ödül verelim şiarıyla hareket eden koca bir organizasyondan fazlası değil burası. çünkü kültürel bir kodu yok. geleneği yok. yapay bir tarih-nostalji fanatizminden ibaret. dünyadaki karşılığı saraybosna film festivali bile değil. buraya başvuran kısa metrajlar krakow'da ön incelemeye bile alınmazlar. hiçbir yönetmen buraya film sokmak için çabalamaz. öyle bir motivasyonla film çekmez. televizyonda söyleşi için film gönderen yönetmen bile var aralarında. verilen ödüller, gösterimle hep şaibelidir. film foruma kabul edilen projeler hep iki yapım şirketinin güdümündedir. fondan ayrılan para direkt olarak direktörün yapım şirketine gittiği yıl var. film okuluna başvuran bir öğrencinin ortaya koyduğu bir iş yok. belediyede dayısı amcası olup sinema öğrencisi olmadığı halde film okuluna giren öğrenci var. biletler protokol mantığıyla el altından eşe dosta dağıtılır. geri zekalılar ön 10 koltukta daha iyi film izleneceğini düşünüp o koltukları kaparlar bir de. yine biletler her sene açıklanan satış tarihinden belli bir süre önce satışa sunulur ki sıradan halk alamasın. yoksa 1 ekim'de başlayacak satışın 28. eylül gecesinden itibaren alınmaya başlamasının başka bir açıklaması yok. özetle kısa bir türkiye simülasyonu bu festival.

    ve buna rağmen her sene 25-30 milyon lira buraya dökülür. başkan kırmızı halının üzerine makam arabasına gelip fotoğraf verir. kokteyller, happy hourlar gırla. ödül töreni spor salonunda yapılır. özel güvenlik görevlileriyle donatırlar bir de o salonları.

    şu festivalin başına işinde gücünde olan asosyal bir adamı koy, 3 sene sonraki farkı gör. simbiyotik ilişki bağımlısı boş beleş insanlar adımını dahi atamazlar buraya. kapıda karşılayıp hoş geldiniz diyecek bir eleman göndermez çünkü o direktör oraya. yapım şirketiyle ilişkisi olan tek bir görevli cam piramite, müzeye giremez.

    hatta getir sözlükte sinema üzerine yazan çizen rastgele 10 insandan birini koy üç sene sonra dünyanın her yerinden başvuru alacağını garanti ediyorum. en azından japon yönetmeninin film söyleşisi sırasında oraya bir japonca tercüman koyacak kadar algısı açık olacağını garanti ediyorum.

    neyse aldık 12 bilet, en azından 3 sene sonra izleyeceğimiz yabancı filmleri konyaaltı sahilinde cafe projeksiyonu ile izleyebileceğiz. buna şükür.

    edit: bu sene güzeldi. cinemaximum'a falan tıkılmadan, yıldızlar altında adam akıllı film izledik. öz eleştirimi yapayım; perde ve sistem güzeldi. etraftaki ışıklar seyir zevkini bir tık azalttı ama beklentimden çok fazlasını aldım. emin alper kesin bağlar bağcıkları seçer. nereye gidiyorsun aida da benim favorim. savrseni krug'dan bu yana izlediğim en güzel bosna katliamı filmi. belirsiz bir süre için birlikteliğe hazırlık da piştikçe güzelleşmiş. organizasyon da hala sıkıntılar var. ama bu sene o balyalı ablalar yoktu ortalıkta. gösterimlerde kahkaha atan izleyiciye ayrı bir parantez açmak lazım. bebek, kedi, yaşlı kadın çılgınlığı falan görünce kahkaha atmak nedir babacığım ya? yerli filmlerin tamamı gömülüyor. ama bence derviş zaim'i kırmazlar. filmi izlemeden söylüyorum bunu. şu gürcistan'da çekilen distopyavari film de ercan kesal'ın şiirsel sinema aşkına bir şansını deneyeceği film bence. forum'dan da haberler gelmedi. çevrimiçi olduğundan orada da bir sıkıntı olmamıştır. devam böyle.

    edit: ödül töreni üç aşağı beş yukarı beklediğimiz gibi geçti. hakkaniyetli seçimler olmuş. kadınların ön planda olması, seçimlerde eyyam olmaması sevindirici. titre ve isme ödül verme alışkanlığı yavaş yavaş ortadan kayboluyor. gölgeler içinde ve hayaletler'i ıskaladım ama izlenecek yapımlar arasında yerini alması güzel. 200 meters ve gaza mon amour'un en iyi erkek oyuncu ödülleri alması güzel. hiam abbas ve ali suliman adına sevindim. quo vadis aida'ya da en iyi filmin gitmesi beni çok mutlu etti. keşke nowhere special de özgünlük sebebiyle eli boş döndü diyebiliriz herhalde. emin alper'i bir kez daha neden sevdiğimi anladım. kamu kaynaklarıyla milyonluk film yapıp "ben az bütçeyle de çalıştım" diyerek şov yapan yönetmenlerimizin de eli boş dönmesi ayrıca dikkati hak ediyor. darısı bakanlık desteklerini sömürüp cannes'a film çekenlerin başına. *

    kendi adıma tüm festival ekibine teşekkür ediyorum. özellikle salona gitar sokma teşebbüsümü bile mazur gören güvenlik görevlisi ablaya ve fotoğraf makinemi her gördüğünde "görüntü almak yok ha" uyarısıyla beni triggerlıyan iyi niyetli güvenlik şefine. ve tabii ki yıldızların uzaklığına övgü. yıldızların altında değil yıldızların yanı başında izledim o filmleri çünkü. o başka entrynin konusuydu pardon...

    seneye görüşürüz. (diye umuyorum)
  • dün akşam bir filme gitme fırsatı buldum. pandemiden dolayı bu kadar zor şartlar altında yine de bence çok iyi organizasyon yapılmış. şu organizasyonu yapabilmek için muhtemelen yüzlerce kişi kendi sağlık güvenliğini göz önüne almadan çalışıp emek veriyor. en başta bunun için hepsi tebrik edilmeli. gösterim açık alanda olmasına rağmen görüntü kalitesi ve ses oldukça iyiydi. açılış töreninin yapıldığı alana denk geldiğimiz için tahta sandalyeler rahatsızdı. gösterimler açık alanda olduğu için sadece akşam saatlerinde film izlenebiliyor ama gündüzler de boş değil. film ekipleri izleyici ile forum ortamlarında buluşuyor. güzel festival. her şeyin daha güzel olduğu günlerde daha çok keyif alacağımıza eminim.
  • 9 ekim cam piramitteki 19h30 filmine fazla bileti olan var mı? bir tek ona bulamadım. lütfen yardımcı olun. :(
  • son gününe girdiğimiz festival. şu ana kadar güzel diyebileceğim beni etkileyen ne kısa ne de uzun metraj bir film çıkmadı. türk sineması daha da kötüye gidiyor her gün. bir tek hayaletler ve görüntü açısından da gölgeler içinde umut vadediyor. bugün de derviş zaim'in filmiyle son noktayı koyacağız. son filmi hayal kırıklığı olsa da bundan umutluyum.

    festivalde kullanılan sandalyeleri a-101'den almışlar sanirim. film izlemek eziyet. beliniz kopuyor. kaç milyon liralık bütçeli festival müşterileri için bu ucuz dandik sandalyeleri reva görüyor, rezaletsiniz.
  • körler sağırlar birbirini ağırlar, aptallar da alkışlar niteliğinde bir festival olmuştur.
    türk sineması her gün biraz daha çöküyor.
    şahsen bu festivale film milm göndermem bir daha.
  • ödüllerin sahipleri gece itibarıyla duyurulmuş festival:

    en iyi film: hayaletler (azra deniz okyay, dilek aydın)
    behül dal en iyi ilk film: kumbara (ferit karol)
    dr. avni tolunay jüri özel ödülü: çatlak (fikret reyhan – nizam reyhan)
    en iyi yönetmen: azra deniz okyay (hayaletler)
    en iyi yardımcı erkek oyuncu: emrah özdemir (hayaletler)
    en iyi yardımcı kadın oyuncu: nalan kuruçim (hayaletler) – nezaket erden (insanlar ikiye ayrılır)
    en iyi görüntü yönetmeni: hayk kirakosyan (gölgeler içinde)
    en iyi erkek oyuncu: ahmet mümtaz taylan (gelincik)
    en iyi kadın oyuncu: tuğçe yolcu, süreyya kilimci, elif ürse, gülçin kültür şahin, canan atalay (çatlak)
    cahide sonku ödülü: asiye dinçsoy, betül esener, dudu yetik (dirlik düzenlik)
    en iyi senaryo: tunç şahin (insanlar ikiye ayrılır)
    en iyi sanat yönetmeni: armen ghazaryan (gölgeler içinde)
    en iyi kurgu: ayris alptekin (hayaletler)
    en iyi müzik: greg dombrowski (gölgeler içinde)
    en iyi kısa film: ırmak karasu (mamaville)
    en iyi belgesel jüri özel ödülü: mimaroğlu (serdar kökçeoğlu)
    en iyi belgesel: maddenin halleri (deniz tortum)
    siyad en iyi film: gölgeler içinde (erdem tepegöz)
    film-yön (film yönetmenleri derneği) en iyi yönetmen ödülü: erdem tepegöz – gölgeler içinde

    uluslararası uzun metraj film yarışması:
    en iyi film: quo vadis, aida? (jasmila zbanic)
    en iyi yönetmen: massoud bakhshi (yelda)
    en iyi erkek oyuncu: ali suliman (200 meters), salim dau (gaza mon amour)
    en iyi kadın oyuncu: natasa stork (belirsiz bir süre için birlikteliğe hazırlık/felkészülés meghatározatlan ideig tartó együttlétre)
hesabın var mı? giriş yap