*

  • terör ortamı, sağ - sol kavgası, yokluk, chevrolet, impala, darbe, independent tankeri, sorunlu bir mayıslar, yerli malı haftası, kuru$larla alı$veri$ vb. gibi pek çok $eye tanıklık etme imkânı sağlayan hâl ve durum.
  • milliyet çocuk'un, doğan kardeş'in, kumbara'nın en güzel sayılarını okumuş olmak demek, arkadaş kitaplar demek, evinizde saklanan genç siyasi abi ablalardan öğrenilen oyunlar, şarkılar, polisin sobanızda kitap yakması, babanızı karakolda, teyzenizi hapishanede ziyarete gitmeler, sürgünler, ama tüm yokluklara, sıkıntılara, dertlere rağmen tüm bu insanların sizi çok sevmesi, adam yerine koyması demek.
    ağaç tepelerinden miting meydanlarına, tertemiz plajlardan şehrin sloganlarla sağa-sola ayrılmış sınırlarına, bugün tahayyül bile edilemeyecek, markaların, ithal malların, renkli televizyonların, bilgisayarların, her sokakta bir trilyonerlerin olmadığı bambaşka bir dünya demek.
    bugün mutsuzsanız, umutsuzsanız, uyumsuzsanız, alışamıyorsanız bu bambaşka güzellikteki dünyayı görmüş ve yaşamış olduğunuz içindir demek.
  • milliyetin küçük mavi kitaplarını okumuş olmak demek, arkadaşlarına "hangi takımı tutuyorsun ? " der gibi "hangi partiyi tutuyorsun ? " diye sormak, birkaç yaş büyük abi - ablalardan sağ - sol kavgası öykülerini* dinlemek, yahya demirel'den başka "ultra sahtekâr" tanıma şansı elde edememiş (!) olmak, türkiye cumhuriyeti' nüfusunun 40 milyon olduğunu, tipitip'in 25 kuruş olduğunu hatırlamak, istanbul'da denize girebilmenin* ve 2000'li yılların keşmekeşi ile mukayese edilmeyecek bir istanbul'da bisikletle gezmenin, sokak aralarında raf ve panter marka spor ayakkabılarla plastik topun peşinde koşma keyfini yaşamış olmak, "galatasaray bir gün futbolda avrupa kupasını alabilir mi ki..." diye hayaller kurmuş olmak, legosu olan yaşıtlarına imrenerek bakmak, "öğleden sonraları da televizyon yayını olsa keşke" demiş olmak; tüm bunlar bugüne göre son derece basit ve sade yıllarda çocuk olmak denince akla gelenlerin yalnızca küçük bir bölümü...
  • 2000lerde 30 yasina dogru gelindiginin göstergesidir
  • 70li yıllarda çocuksanız aileniz ya devrimcidir* ya ülkücü. annenin elinden tutup tip in kongre ve toplantılarına katılıp, bildiri dağıtmak, behice boranın kucağına oturup şarkılar söylemek, teyzelerin duvarlara suluboya ile yazdığı nazım hikmet şiirlerinin altına resimler yapmak, cem karaca dinleyip ağlamak*, polislere fruko işareti çekip teyzelerin başını belaya sokmak, kapıya polis dayanınca pişkin pişkin onlar yandaki apartmanda oturuyo demek, işçi memur elele genel greve sloganını şarkı gibi olur olmaz yerde söylemek, grevde halaya katılıp büyüklerin arasında ezilmek, akbank çocuk sinemasında* bıcır ile gıcırı izlemek, bilimum gülşah filmlerini izleyip kendini gülşah sanıp kızılay meydanında koşarak kaçmak ve ahaliyi peşinden sürüklemek, daha birinci sınıfta millete kafa tutmayı, yeri gelirse öğretmene kafa atmayı bilmek demek...ve her daim anneyi özlemek demek..
  • ulkemizde pek yaygın görülmese de, batı ülkelerinde bir freelove ürünü* olunma ihtimalinin çok yüksek olması demek.
  • sabahları ilk okul kapısında nöbet tutan polisleri görülen, akşamları silah seslerini duyarak uykuya dalınan ama yine de okuldan dönünce bahçede arkadaşlarla oynamanın tadı doya doya çıkarılan, istanbul'da hala yeşil alan, ağaç bulunabildiği, tek kanallı siyah beyaz televizyonun karşısında biraz daha oturabilmek için anne babaya direnilen, şimdi düşündükçe insanın içini sızlatan güzel dönemi yaşamış olmak demek.
  • dengeli bir fakirlik, inançlı insanlar, çocuk aklıyla anlaşılmaya çalışılan idealler, samimi sosyalleşmeler, bir çok oyun arkadaşı, ev gezmeleri, radyo haberleri, tek tip tv, yerel gazozlar, limonata, yumurta ile barter yapıp alınan leblebi tozları, tv regulatörü, elektrik kesintileri, büyülü kokulu-tahta tabanlı bakkallar, bulunması zor gazoz kapakları, şıveps ve promosyonu yoyo ve firizbiiiler, arabesk, pazar günleri boyu eğlence programları, eski minibüsler, soluk okul siyahları, sümük, bit, eski kıyafetler, küçülen ayakkabılar, büyüklerden kalan giysiler...

    sol tandanslı aile çocukları için... karakol camlarında asılı arananlar listesinde tanıdık/akraba görmek, polis saati sorsa dilsiz numarası yapmak, ev gezmelerinde diğer çocuklarla devrimcilik oynamak (bkz: zazie), sovyetler birliği'nden gelen hediyeler, kucukken sovyet sporculari desteklemek, 'kutu kutu pasta / demirel hasta / bırakın ölsün / ecevit başta' diye tekerlemeler, yazlık mekanlarda sazlı-sözlü eğlenceler, birbirini seven insanlar, heyecanlar, sloganlar, duvarlarda kızıl yızdızlar, oraklar,çekiçler, 1 mayıs'a giden ebeveyn ve her nevi aile efradının ardından ağlamalar, olaylı 1 mayıslar sonrasında korkulu bekleyişler, sürgünler, tehditler, faşist baskınlar, cinayet haberleri, cenazeler, işkence izleri, askerler, tvde bir asker, bacadan alev çıkartacak kadar çok yakılan kitaplar, kitaplar, kitaplar...
    sonrasında işkence izleri, ten üzerinde sigara yanıkları, sürgünler...
  • pencerede anneyle birlikte, her hafta o saatte geçen yoğurtçuyu bekleyip ondan kaymaklı kaymaklı, kabından keserek aldığı, sizin verdiğiniz bir kaba koyduğu ve el tartısıyla tarttığı yoğurdu satın alabilme eylemine şahit olma ihtimalinizi güçlendiren hâl ve durum...
hesabın var mı? giriş yap