• galatasaraylı futbolcuların mac donusu sampiyonlar ligi oncesi pamukkaleye ugrayip kaplıcalarda guzelce bir yıkanmalarının gerektigini gosteren futbol maci
  • iliç'in penaltı kaçırdığı maç
  • ümit karan ve marcelo carrusca'nın neden kadroda olmadığını , haşmetlü cihan haspolatlı hazretlerinin hala daha o kadroda ne işe yaradığını merak ettiğimiz karşılaşmadır. bu arada gerets'e bir adem oğlunun bu takımda galiba bazı şeyler ters gidiyor diye sorması lazım diye düşünüyorum .

    sezon sonunda kaçan bu penaltıları mum'la arayacağımızı gösteren bir karşılaşma olmuştur ayrıca.
  • parmak ısırtan oyunlarıyla mehmet topal ve ferhat oztorun u izledigimiz mac olmustur. aynı zamanda ugur ucar niye kiralandi sorularını akıllara tekrar getirmistir.
  • bu maçta iliç'in penaltı vuruşu taça çıkmıştır. vallahi.

    (bkz: penaltıyı taça atmak)
  • macin hakki beraberlik idi.

    galatasaray her ne kadar baskin oynamis gibi görünse de pozisyon üretmekte ciddi zorluklari oldugu mac. hasan sas'in bir kac kisiyi gecerek attigi gol, aslinda hem galatsarayin hem de hasan sas'in en azindan denizlinin doksan dakikasinda sonu oldu. zira pek cok pozisyonu, hasan sasin oynamadigi zamanlarda üst üste yapilan hizli ve yerinde kisa paslar ile üreten galasataray bu noktada ciddi bunalim yasadi. isin bir baska yönü de o calimlari atarken kazandigimiz penaltiyi gole cevirebilseydik, cok baska bir sonuc ortaya cikabilir olusuydu. denizli doksan dakiasi, yeni transfer inamato'nun ve mehmet topalin doksan dakika oynadigi mac olarak da tanimlasabilir. ben burasini anlamiyorum aslinda. libero ve orta saha defans karisimi mevkilerde oynayan oyuncularin iki görevi vardir. gelen ataklari durdurmak oldugu gibi, bence bundan da önemlisi -bu özellige sahip pek cok oyuncu bulabiliriz, fizige dayalidir, yetenege degil- topu oyuna sokmak, geriden oyun kurmak gibi yetenek ve teknigin yani sira, takimi tanimak, oyun sistemini anlamis olmak, oyuncularin mac esnasinda olasi kombinasyonlarina asina olmasi gibi deneyimlere sahip olmus olmasidir. bu mevkide iki yeni adami oyuna sokmak, özellikle takim ile bir veya iki gün calismis olan oyunculari buraya ayni anda monte etmek, dogru bir davranis gibi gelmedi. zira denizli macinin buyuk bir bolumu galatasaray orta sahasi ile denizli ceza alani arasindaki bölümde gecmistir. bu mevkide dunyanin sayili futbolcularinin arasinda olan "popescu" dahi bir dönem bocalamis, özellikle ilk dönem "ne var abi bu adamda yaa" serzenislerine itmistir futbolseverleri. zira onun takima olan faydasi, defansiv yönünden ziyade oyunu kurmak, ileriye dogru takimi hazirlamak, burada vakitten ciddi anlamda bir tasarruf saglamakti. iste bu yuzden geretsin dmc sevdasini anlayabiliyor iken, bu noktaya ayni anda iki günlük iki adami monte etmesini pek anlamadim. mehmet topal yetenekli bir futbolcu. ama bugün ayhan cok daha iyi bir performans sergileyebilirdi gibi geliyor.

    macin berabere bitmesinin bir iki nedenlerinin arasinda "penalti kacirmayi da ekleyebliriz. bugün kaybettigi dört puanin arkasinda yatan bu penaltilara gerets, veya herhangi bir teknik adam nasil care bulabilir, bilemiyorum. biraz da "kisfmet" diyoruz.

    hakan sükür, su an icin formda ve özellikle sampiyonlar ligi icin gerekli bir adamdir. yalniz 35 yasindadir. carsamba günü doksan dakikaya yakin bir süre oyunda kalmis, ve bugün oynamasi bir yana, bu carsamba tekrar buyuk ihtimal forma giyecektir. ümit karan, soylendigine göre arkadaslarina yetismek icin gereginden fazla efor sarfedip yorgun düstügü icin oyuna alinmamis, peki "hasan kabze" ne günler icindir? belki penalti atilsa, fark gelse, ikinci yari boyle bir degisiklige gidilecekti, bilinmez ama bu carsamba hakan sükür'den üstün bir performans beklenilmesi büyük hata olur, gerci bu adam üzerine tahminlerimiz ne zaman tuttu ki bugün yanilmayalim ?

    bir baska sorun, defans blogundaydi. burasinin herkesin cok iyi bir sekilde kavradigi gibi, en önemli özelligi birbirlerini taniyan insanlarin sürekli oynamasi ve bu noktada degisimin mümkün mertebe cok az olmasidir. bugün galatasaray hazir degil ve oturmamis bir kadrosu var, bunun da en önemli nedeni; sakatliklar, sürekli degisen bir defans blogu, tolga seyhan'in oynamamasi, orhan ak'in sakatlanmasi, ergün'ün keza yine sakatlanmasi, önlerine takim ile calismis iki oyucunun monte edilmesi.. bunlarin üzerine bir kac mactir takimi tek basina götüren arda'nin da gününde olmamasi boyle bir maci bize sundu.

    elbette denizli'nin doksan dakika pres yapmasi ve cok iyi kontrataga cikmasi bir baska etken idi. 85.dakika da orta sahadaki her adama iki kisi düsecek sekilde pres yapiyordu denizli.

    bu mac bitmistir, gözler artik bordeaux macindadir.. bakalim..
hesabın var mı? giriş yap