• dünya'nın gördüğü en yıkıcı zaferin tarihidir.

    aslı zafer berlin'in düşmesi ile 2 mayıs'ta kazanılmıştır. 8 mayıs'ta kayıtsız şartsız teslim anlaşması imzalanmış bununla beraber sovyetler ile savaşın resmi bitiş tarihi 9 mayıs olarak tarihe geçmiştir.

    nazilerin tarih sahnesinden silinmesi adına güzel bir tarih olmakla beraber, kazanılan zaferin berlin'de yarattığı yıkım ve sonrasında haklın maruz kaldığı muamele yönünden ideolojik önyargılar bir kenara bırakılarak düşünülmesi tarihin değerlendirilmesi adına daha sağlıklıdır bence.

    burada işin çetrefilli tarafı başlıyor. söz konusu olayları almanların hak ettiğini belirterek aklamaya çalışmak ne kadar doğrudur mesela?
  • sovyet halkının 2 milyonu komünist partisi üyesi olmak üzere 21 ila 28 milyon şehidiyle dünyanın gördüğü en büyük faşist iktidarlar koalisyonunu yendiği gündür. bugün 79'uncu yıl dönümü, dünya halklarına kutlu olsun. pearl harbour filmleriyle başımızın etini yiyen abd savaşa ancak son yıl katılmıştı, bütün savaşta verdiği kayıp 4 yüz bin civarındadır. hitler'in ülkesi ise 7-9 milyon insanını kaybetti.

    bunlar insan ölümlerinin sayısı, -faşistler hariç- hepsi için ağıtlarımız 79 yıldır hazır ve nazır. ancak bugün stalin ve stalin dönemi sovyetlerini gelişigüzel eleştirenlerin, soğuk savaş propagandalarına ahmakça bir teslim olmuşlukla sosyalizmi faşizmle bir tutanların bu bilançoya iyi bakması ve bilmesi gerekir: bugün hitler'in egemenliği altında yaşamıyorlarsa bu sovyet sosyalist cumhuriyetleri birliği ve onun ordularının komutanı, kuşatma altında bile moskova'yı terk etmeyen josef visirianoviç stalin sayesindedir. ekmek yediği sofraya bıçak sokana nankör derler, hayatını borçlu olduğu milyonlarca hayatı unutana alçak...
  • hiç de öyle abd ve ingiltere değil; sovyetler, varını yoğunu ortaya koyarak savaşın kazanılması adına en büyük katkıyı yapmıştır. sscb'ye sempati duyan bir insan değilim ama abd, o çok övündükleri normandiya çıkarmasını yapmak için bile rusların almanları belli bir yere kadar püskürtmesini beklemiştir. öyle az bir süre de değil, zira stalin defalarca ikinci cepheyi açmaları konusunda çağrıda bulunmuştur. ayrıca nazilerin yaptığı kıyımlar bir yana; 9 mayısa giden süreçte müttefik askerlerinin almanlara yaptıklarının da neredeyse hiç konuşulmaması, tarihi kazananların yazdığı gerçeğini kanıtlar nitelikte.
  • çarşamba gününe denk gelen tarih.
  • 2. dünya savaşında 23 milyon insanını kaybetmiş bir milletin zafer bayramı olarak kutladığı gündür.

    böyle bir konuda bile yurdum insanı iki temel görüş etrafında kutuplaşmayı başarmıştır. bir tarafta alman hayranlığının zemin oluşturduğu, ''amerika ve avrupanın desteği olmasaydı..'' sanrısı, diğer tarafta ise ''yoldaş stalin, yaşasın devrim ve kominizm'' palavrası. iki görüşten birine sahipseniz ve daha insani gerçekleri öğrenmek istiyorsanız yazının devamını okumanızı tavsiye ederim.

    üç yıldan fazla bir süredir rus bir kadınla evliyim. evlenmeden önce, 2. dünya savaşı, komünizm, sovyetler birliği vb. konularda bildiklerim ortalama bir türk insanı kadardı. bakın burası önemlidir. 2. dünya savaşı denildiğinde, ortalama bir türk insanının aklına hitler ve yahudi soykırımı gelir. belki biraz da hiroşima ve nagazakiye atılan atom bombaları. (''hitlerin zekasına hayranım abi, adam tam bir deha''cılara da farklı laflar hazırladım lakin bu entryde onları mazur görüyor ve cahilliklerine veriyorum.)fakat kazın ayağı pek öyle değil.

    insan ölümünü rakam bazında tartışmak ne derece etik olur orası tartışılır. ama mevcut verileri incelemekte fayda görüyorum.

    2. dünya savaşında katledilen yahudi sayısı yaklaşık olarak 6
    milyon kadar. yine yukarıda bahsettiğim hiroşima ve nagazaki'ye atılan atom bombalarında hayatını kaybeden sivil sayısı ise 200 binden biraz fazla. bu rakamlar 2. dünya savaşındaki insan kaybının %10 luk kısmından daha azını oluşturuyor. yani demek istediğim bu savaş sadece yahudilerin katledildiği, sivil japonların buharlaştığı, hitlerin hasta beyninin yön verdiği ve amerikalıların kahramanlık öyküleri ile dolu bir savaş değil.

    aynı tabloda dönemin sovyetler birliğinin toplam 23 milyon civarı insanını savaşa kurban verdiğini görüyoruz. burada önemli nokta bu 23 milyonun yarısından fazlasının sivil olması. özellikle tüm bu çorabı dünyanın başına ören, birçok farklı cephede savaşan ''üstün'' nazi almanyasının bile 7 milyon (sivil+asker) insan kaybettiğini düşünürsek.

    çok defa rusyada bulundum. bir keresinde tam da 9 mayıs yani onların değimi ile ''den pobedy'' zafer bayramında oradaydım. halkın çoğunluğunun komünizm, stalin ve sovyetler birliği figürlerinden bağımsız olarak, kaybettikleri insanlar için döktükleri gözyaşlarına, onlara ne denli minnet duyduklarına ve savaşın son bulmasına duydukları sevince şahit oldum. hatta çocukluğumda kendi bayramlarımızda hissettiğimiz o güzel duyguları anımsadım. maalesef artık bu hissiyattan uzaklaştırılmaya çalışan bir millet olarak makus talihimiz ile baş başayız.

    eminim ki 2. dünya savaşını en yakından yaşamış diğer ülke halkları da benzer hikayeleri, benzer duygularla yaşıyorlar. ben sadece birebir şahit olduklarımı ve bildiklerimi paylaşmak istedim. yaşanan bunca savaş, zulüm ve acının ardından, her türlü ayrımcılık yaratan objeden bağımsız şekilde, ortak sevinçlerde buluşamıyor isek, insan olmanın ne anlamı var değil mi? tüm savaşlarda hayatını kaybeden insanlar için, insanlık adına şu şarkıyı
    açıp, bir sigara yakarak bu entryden ayrılıyorum. sizleri seviyorum.
  • ikinci dünya savaşı'nın sona ermesi için en büyük bedeli sovyetler birliği ödemiştir. sayısal olarak çok sayıda genç nüfus kaybının yanında, o dönem romanlarından ve sovyet savaş filmlerinden edindiğim izlenime göre esas olarak da, bir umutla başlayan cıvıl cıvıl komünist toplum hayalleri kırılma yaşamış, savaşın zalimliği nedeniyle insani yapıları ister istemez militarist hatta neredeyse maço bir dile evrilmiş. dolayısıyla genelde sovyetler birliği'nin uzun vadede savaşı kaybettiği bile söylenebilir bu bakımdan. demek ki sadece bir zafer kazanmak değil, bir de dokunuzu ve yapınızı tahrip edecek akla hayale gelmez şer güçlerden de kendinizi esirgemeniz, bağışık tutmanız gerekiyor. bakalım biz kendimiz bu sınavdan nasıl çıkacağız.
  • emekçi halkın ordusunun tekelci kapitalizmin yarattığı barbarlar sürüsünü alt edişinin tarihi. 72. yılını kutluyoruz.

    aralarında tepişiyor gibi gözükürken, üstü örtülü bir sınıf bilinci ve yönelimiyle her şey sovyetler birliği’ni haritadan silinmesi üzerine kurdular. bu nedenle almanya ve japonya’nın tepeden tırnağa silahlanmasına ve komşu ülkeleri ele geçirmelerine göz yumuldu. aynı nedenle almanya fransa’ya yönelince, fransız burjuvazisi hem alman ordusunu yıpratmamak hem de kendi işçi sınıfının devrim arayışından kurtulmak için savaşmadan ülkeden kaçmayı tercih etti.

    yine aynı nedenle alman faşizmi sovyetler birliği’nin üzerine çullandığında ikinci bir cephe açmadan sinsice beklediler, ancak naziler kızılordu’nun önünden kaçmaya başlayınca panik içinde ikinci cepheyi açtılar, ama nazilere karşı değil, aslında kızılordu’nun ilerleyişini durdurmak için avrupa’ya çıkartma yaptılar.

    ve yine aynı nedenle alman şehirleri müttefikler tarafından vahşice bombalandı, japonya kızılordu’nun kendisine yönelmesiyle teslim olmak üzereyken nükleer silah vahşetiyle karşılaştı.

    oysa kızılordu tarla tarla, sokak sokak savaşarak ve her metrekaresinde evlatlarını feda ederek kararlı bir şekilde savaşıyordu. 8 mayıs 1945’te alman ordusu bir çok yerde teslim olmuştu, ancak 9 mayıs’ta kızılordu, silezya’da son artıkları temizlerken 600 askerini daha kaybetti. ve o gün stalin radyo konuşması ile zaferi ilan etti.

    zafer sadece alman faşizmine karşı değil, bütün emperyalist sisteme karşı kazanılmıştı. bu yüzden bugünden nefret ediyorlar ve tarihi çarpıtmak için şaklabanlıklar yapıyorlar.

    72 yıl önce fransızların yüzde 57'si nazileri sscb'nin yendiğini düşünüyordu.
    "er ryan'ı kurtarmak" nesli bunun abd'nin zaferi olduğunu sanıyor. holywood etkisi...

    https://i.hizliresim.com/5go5dl.jpg

    ve zaferin 72 yıl sonrasında paris’te, roma’da, berlin’de, viyana’da, budapeşte’de, prag’da, amsterdam’da, brüksel’de savaşın sorumlusunun sovyetler olduğu, roosevelt’in stalin’le ittifakının tarihsel bir yanlış anlamına geldiği, dahası nazileri abd-ingiliz ittifakının yendiği yaygın bir şekilde konuşuluyor. avrupa’da “hitler de o kadar kötü değildi” denebiliyor artık özgürce.

    bugün rusya'da ise zafer rus ulusunun kesintisiz “büyük” tarihine aitmiş gibi rusya’nın egemen sınıfına hizmet eden bir milliyetçilik ile tüm sınıfsal bağından koparılarak bir propagandaya dönüştürülüyor. ikinci dünya savaşı’nda faşizme karşı zafer kazanan sovyetler birliği ile bugünün rusyası, kızıl ordu ile bugünün rus ordusu arasında süreklilik değil kopuş ve düşmanlık var oysa ki.

    https://www.youtube.com/watch?v=pulebpubcio
  • amerikalılar ve ingilizler tarafından donuna kadar donatılan, her türlü lojistik, taktik ve stratejik destek verilen (sırf bunun için iran'ı beraber işgal ediyorlar düşünün), yükü azaltılmak için almanya'nın her türlü tesisin bombalanması, avrupada iki ayrı cephe açılması (fransa ve italya) gibi destekler verilen sovyet ordusunun berline girerek, avrupadaki savaşa son verdiği tarih. tabii bu savaşı kazanmanın bedeli olarak her bir almana karşı beş sovyet vatandaşının öldüğünü de eklemek gerekir.

    genç komunistler üzülebilir ama ortada çok büyük bir kahramanlık destanı yok. üstün sayı avantajı ve üretim gücü sayesinde almanya'nın nefesi kesilmesi var. alman faşizminin yenilmesi tabii ki de iyi oldu ama ucuz ideolojik propogandalarla hiçbir şekilde inandırıcı olamazsınız. sevseniz de sevmeseniz de bu savaşın kazananı da kapitalizm olmuştur. sovyetlerin 30 milyon ölü ve milyarlarca dolar kaynak ve para akıttığı savaşta abd 300.000 ölü ve güçlü bir ekonomi ile çıkmış ve savaş sonrası nükleer tekele sahip dünyanın bir numaralı süper gücü olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap