• michael shannon ve andrew garfield'ı kadrosunda bulunduran drama. filmin yönetmeni ramin bahrani, aynı zamanda senaryoyu da yazan kişi.
  • if istanbul 2015'te izlenebilecek filmlerden.

    http://www.ifistanbul.com/tr/filmler/99-homes
  • uc noktada ozetlemek gerekirse;

    bir: hikayesi guzel,
    iki: ortalama uzeri oyunculuk ve yormayan bir yonetmen,
    uc: izledigine pisman etmeyen bir drama.
  • andrew garfield ile michael shannon'ı buluşturan ramin bahrani filmi. evinden atılan nash'in çalışıp çabalayıp evini alma çabalarını anlatırken insanlara hayatlarını dar eden amerikan ekonomisine, doymak bilmez bankalara ve vatandaşı önemsemeyen hukuk sistemine değiniyor. klasik bir olay örgüsüne ve karakter dönüşümlerine sahip. elemanımız nash bankaya borcu yüzünden evini kaybeder, sonra para kazanmak zorunda olduğu ve iş bulamadığı için kendisini evden atan carver'ın yanında işe girer ve giderek carver'laşır, yani carver'ın işini üstlenip insanları evlerinden atmaya başlar. klasik bir formüldür bu ve sıkça kullanılır: sistemin (burada, insanları evden tahliye etmek) dışında olan birisi (işçi nash) sistemin içine çekilir (carver'ın yanında işe girer) ve nelerin (banka, hükümet, yargı kanadında işlerin nasıl) döndüğü anlatılır. mafya filmlerinde de bu işleyiş kullanılır, bu tarz filmlerde de. yani bahrani yeni filminde formülleri sıkça kullanmış ama sonuç iyi. daha etkileyici olabilirdi. bu denli formüllere bağlı kalınması (bir süre sonra neler olacağını tahmin edebiliyorsunuz) etkileyiciliğini azaltıyor. bu arada the big short'la mukayese edildiğini gördüm ama iki film arasında dağlar kadar fark var. karşılaştırılabilir mi bilmiyorum. öte yandan iki oyuncunun, andrew'la michael'ın performansları iyiydi. kısacası izlenesi bir film.
  • 112 dakikalık, 2014 yapımı film.

    8 / 10.

    ramin bahrani o kadar gerçekçi ve yalın bir yönetim benimsemişki, film başladığı andan itibaren, kendinizi direkt olarak akışın içinde, bazen çaresiz, bazen umutlu, bazen de kızgın hissediyorsunuz. ama aklınızda da, düzeni, finansal sistemleri, kazananları ve kaybedenleri sürekli sorgulayacak koca bir "balon" oluşuyor.

    michael shannon bu tarz roller için zaten harika bir seçim ama, 1983 doğumlu oyuncu andrew garfield de üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmiş. tıpkı filmde az ama öz görülen iki adakedemi ödülü adaylığı da bulunan laura dern gibi.

    oldukça başarılı ses kurgu-miksajı, sağlam senaryosu, tam kıvamında kullanılmış başarılı müzikleri ve gerçekçi atmosferi ile kesinlikle kaçırılmaması gereken bir drama.

    her eve imdb
  • (bkz: takva)

    harika bir drama. bu kadar underrated kalmasına şaşırdım. andrew garfield eksiklerimi tamamlama kapsamında izleyip andrew'dan çok daha ileri çıkan filmlerden bir diğeri benim için.*

    keşke sinemada izleseymişim zamanında. zaten ileride parayı bulursam evime sağlam bir sinema salonu yaptıracağım ve bu kaçırdığım filmleri tek tek sinema atmosferinde izleyeceğim. o zamana kadar 49'' ile devam...
  • kaynak :
    görsel
    görsel
    (kısmi spoiler içerir)

    (bkz: 99 ev) 25 eylül 2015

    ramin bahrani'nin yönettiği senaryosu bahrani ve amir naderi tarafından yazılan 2014 yapımı amerikan gerilim filmi. filmde andrew garfield, michael shannon ve laura dern gibi yıldızlar oynamaktadır.

    71. venedik uluslararası film festivali'nde altın aslan için yarışan ve 2014 `toronto film festivali'nde de özel gösterimle sahnelen film ayrıca !f istanbul uluslararası bağımsız filmler festivali`'nde de 26 ocak 2015 tarihinde gösterildi. film 25 eylül 2015'te sınırlı yayınla gösterime girdi.

    film, yozlaşmış bir emlakçıyı ifşa eden bir babanın gerçek hikayesine dayanıyor.

    andrew garfield ilk kez bir film için ilk kez sakal bırakmış ve buna gönlü hiç razı olmamış.

    ramin bahrani filmi önemli sinema eleştirmeni roger ebert'e ithaf etmiş.

    yönetmen ramin bahrani, andrew garfield'ın yakın çekimleri için 24 mm'lik bir lens kullandı çünkü bu karakterin duygu derinliğini daha derin veriyormuş.

    film için arriflex kameralar ve angeniux optima lensler kullanılmış. derinlik için dijitalden kaçınılıp 35 mm film kullanılmış.

    8 milyon dolar bütçe ile çekilmiş film ödül kazanımları ile beraber 1,9 milyon dolar hasılat yapmış.
  • dram sevmeme rağmen sonlara doğru atlaya atlaya izlememi sağlamış film. ana karakterlerin oyunculuğu gerçekten iyi fakat filmdeki tek iyi şey bu olarak kalıyor. gereksiz melankoli yok evim de evim yuvam vs. kredi çekip ödiyemeyip sonra yok burası benim evim diye ağlayan insanlarla hiç mi hiç empati de kuramadım zaten.
  • .spoilers

    muazzam örümcek birey ve caner taslaman'ın başrollerini paylaştığı 2014 yapımı sinema filmi.

    ne yazık ki ikinci perdesinde senaryonun baştan savmalığından çekiyor. büyük ihtimalle de ihtiyaç duyduğundan daha fazla sahnesi kesilmiş bir biçimde gösterime girmiş. çünkü ikinci perdeye kadar iyi işlenmiş ana karakter dennis nash, ikinci perde itibariyle "sapıtma" dönemine giriyor, ancak bunu o kadar hızlı gerçekleştiriyor ve birbiriyle alakasız sahneler çerçevesinde yaşıyor ki seyirci ya inanmak istemiyor ya da olay örgüsünden kopmaya başlıyor.

    michael shannon'ın karakteri, film boyunca bir ihanette bulunacakmış gibi yükseltiliyor. elbette bu durum, kesinlikle böyle bir sonuca varması gerektiği anlamına gelmiyor. aksine, beklenmedik bir iyilik gösterisinde bulunması veya bir tür baba rolü üstlenmesi de muhtemel. ancak karakterin hikayesi bitmediği gibi, ne olacağının kestirilemediği bir anda hikayenin bütünü bitiyor. yani karakter için bir closure söz konusu değil.

    andrew garfield'ın karakteriyse gelişim sorunları yaşıyor, ikinci paragrafta anlattığım gibi. karakterle ne yapmak istediklerini bilmiyorlar. dolayısıyla oyunculuklar bu karakterleri filmin sonunda kurtaramıyor. örneğin, nash karakterinin annesi ve oğluyla ilişkisi kapatılmayan bir süreç. belirsiz. nash'in kendisiyle çelişmesiyse bir karaktere ve bir hikayeye bağlanmış vaziyette. o noktaya çıkan süreçte nash'in kendisiyle kavgası yeterince ön plana çıkarılamıyor. seyircinin, bu bilgiyi nash'in kendini kaybetmeye çalışmasından anlaması gerekiyor. ancak bu yaklaşım oldukça yetersiz kalıyor. aynı biçimde, nash'in carver ile ilişkisi de askıda bırakılıyor. carver'ın nasıl bir süreç geçirdiği de belirsiz bırakılıyor. dahası nash'in ulaşması beklenen noktaya ulaşım süreci tutarsızlaşmaya başlıyor. bir sahnede, evinden ettiği bir kimseyle kavga edip ailesine "kapıyı kapalı tutun" deyip çıkıp gidiyor, bir sonraki sahnede sabahın 5'ine kadar dans ediyor. yani ailesini mi korumak istiyor yoksa kendini kaybedip rahatlamak mı? çünkü ikisini bir arada yapıyor olması acayip. seyirciye kayıp sahneler var gibi geliyor bu nedenle.

    dolayısıyla seyirciyle ilişki kurabilen, ancak bu ilişkiyi ikinci perdede yıkan bir sinema filmi. izlenebilir mi? izlenir. sırf andrew garfield ve michael shannon için izlenir ama. daha önce de belirttiğim gibi bir closure söz konusu değil. bu da "bir closure var olmak zorunda" anlamı taşımıyor. açık uçlu bırakmak bir sorun olmasa da, açık uca çıkan yolun tutarsızlık ve belirsizliklerle dolu olması, bir filmin sonu gelmiş hissi yaratmıyor. bu yüzden kapanışta başarısız kalıyorlar.
  • az önce bitirdiğim film.açik sade bir hikayesi düz şekilde akan bir kurgusu olan film .film sizi hiç sıkmıyor direk soluksuz izleyebiliyorsunuz film kayip ettikleri evi alma ile ugraşıp bir işe girip ana karakterin kendisine yapilani baskasina yapma evlerini alma uzerinde ilerliyor iste.filme puanım 10/6
hesabın var mı? giriş yap