aç kapıyı bezirganbaşı
-
çocukluğumun muğla'sında oynadığımızın sözleri yaklaşık şöyle aklımda kalmış:
aç kapıyı, bezirganbaşı, bezirgan başı.
kapı hakkı ne verirse, ne verirse*.
birinci sıçan, ikinci sıçan, üçüncüde kapan (birde sıçan, ikide sıçan, üçte kapan). aaa, bereket eskileri canlandırmaya çalışanlar yayınlar bile yüklemiş, aralarında güncel muğla bezirganbaşı oyunu da var.
"birinci sıçan... ikinci sıçan... üçüncüde kapan!"
birden kapanıp, yakalanıp, yakalanıncaya kadar kaçan. erkek veya insan özgürlüğünü ve kısıtlanışını betimliyor sanki. belki tüm olumlu ve olumsuz maceralarımıza sandığımızdan daha hazırlıklıyız. o kadar çocuk oyunu oynadık, o kadar tekerleme (feleğin çarkı) tekerledik.
bu oyun, belki her oyun potansiyel olarak çok sert anlamlara gebe. sonradan anımsamayla genellikle dehşet yaratıyor. çocukkenki dehşete düşmeden oynama sonraki cesaret ve girişkenliklerimize kalıp oluyor veya olmaya çalışıyor. baksanıza rus ruleti gibi:
- birincide sıçan aldı, yani kaçtı.
- ikincide sıçan aldı, yani kaçtı. aldıkaçtı*. rulette siyah köşe kazanır.
- üçüncüde kırmızı köşe aldı, kapan aldı, sıçanı kaptı. geçmiş olsun, güle güle sıçan. az sonra sana 'kırk katır mı kırk satır mı?' sorulacak.
aç kapıyı bezirganbaşı oyunu sayesinde hala osmanlıyız belki. karagöz hacivat sayesinde de öyle. müttefiğimizle düşmancasına vuruşuruz, iç çatışmaya gireriz ya. yedi kiremit veya misket oyununda söylediğimiz 'ortada kuyu var, yandan geç'. karadelik, kadınsı güç kolektif bilinci. ana sahibe, karanlığa ve ondan medet ummaya* işaret ediyor.
düzelti: baştan yapılacak şeyi sondan yaptım. çocukluk arkadaşlarıma danıştım. çoğu "birinci sıçan, ikinci sıçan, üçte kapan!" diye anımsıyorlar.
(bkz: çocuk oyunu/@ibisile)
(bkz: muslihittin/@ibisile)
(bkz: üç tekerlekli bisiklet/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap