ağaç
-
eğri ağaç yönetine.
"ağacı sev, doğayı koru, ayıyı öp."
"ağaç yaşken tecavüz edilir."
dehşet içindeyim, ağaç kesildim!
yol kıranında hepimizi gözetler çıplak, az yapraklı demir ağaçlar.
mutedil dalgalı trakya ovalarındaki, her biri kendine yeterli ve bütün; orman olmayı bilmeyen veya unutmuş, tarla bekleyicisi* tek tek ağaçlar...
ağmaktan geldiğine göre ağaç (göğe) yükselen, göğe tırmanan demektir. türkler için kutsal olan yaşam ağacı demek ki, dalları yaprakları sayesinde kendisi gibi şamanı da göğe, kutsala, anaç yaratıcıya ulaştırıyor.
söğmek, sövmek, söven/söğen, süvelmek, süymek, süygün, söğüt, söğseklik hepsi akraba, hatta ağmaktan gelen ağaçla anlam türdeşi. ayrıca kşz. siymek, sikmek, söz.
dut su sever, payam/badem ve ceviz çok su sevmezmiş.
"bir ağaçtan okluk ta çıkar bokluk ta." fethiye atasözü
"ağaca çıkan keçinin dağa bakan oğlağı olur." atasözü
ağaçlar tepeden sararırsa kış çok olur. yapraklar ortadan sararırsa orta halli geçer. aşağıdan sararırsa kış ılıman olacaktır. selvi, ceviz, elmalar ama en iyi selvi* ve ceviz gösterir. 2017 güzünde çukur çeylen'de ortadan sararmışlar... anlamlıdır. rumi ağustos on beşinde yerden bir taş kaldır, altına bak, ıslaksa kış ağır yani sert geçer. (bkz: işaretler/@ibisile)
2019 güzündeki kıbrıs ziyaretimde kıbrıs'ı daha çok bir ağaçlar adası, ağaç galerisi olarak deneyimledim. ilk olarak kendini anımsayıp adına kaynaktan bakmak zorunda kaldığım cümbezi anayım. kapalı maraş'ta orduevinden kuşbakışı baktık. görevli başçavuşun tanıttığı bir tek kauçuk ağacı yayıla yayıla bütün bahçeyi kaplamış. yukarıdan mahalle içinde görünüyor. zaten kapalı olunca o ufak bölge bile vahşi yaşam alanı, orman gibi kısmen. kauçuğun gövdesi yataymış. onu görmeyi çok istedim. önceden de orduevinin bahçesindeki kauçuk, bir de kapalı maraş'a girişte yerlere dal uzatan alev ağacı dikkatimi çekiyordu. bir de iskele'ye bağlı boğaz/boğaziçindeki ağaçlar, okaliptüsler eklendi. bir de girne'deki durrell'ın huzurağaç'ı ve maymun çıkmazları var. en güzel ağaçların en çok bulunduğu yer gazimağusa. yani sırf ağaçlar için bile bir kıbrıs gezisi yapılır..
kıbrıs'ta da bulunup, kıbrıs'taki adı "fitne ağacı" olan, eksantrik, çok güzel çiçekli, değişik ve iri yapraklı bir ağaç. bilimsel adı plumeria. gariptir fitne ağacı adı internette de biliniyor. bu kıbrıs beni gitgide özel ağaçları bakımından da çekmeye bağlamaya başladı. her gittiğimde alev ağacı görmek istiyorum. maymun çıkmaz ağacı ise kıbrıs'a geldiğimde hemen aklıma geliyor. normal, zeytin, narenciye, nar, palmiye varlıklarını saymaya gerek duymuyorum. lala mustafa paşa camii'nin esas çekiciliğini adeta cümbez ağacı sağlıyor. serdarlı köyünde hem fitne ağacı, hem pakistan geceleri dedikleri kolonya çiçeği (cestrum nocturnum) gördüm (o da ağaç).
eski ilk blues (mississippi blues/delta blues) müzisyenlerinden charley patton kısa ve net koymuş: "ağaç kökünün gölgesi olmaz."
belli başlı ağaçlar belli başlı gezegenlerle rezonans halindeymiş, onların titreşim ve hareketlerini yansıtırmış. meşe, karaağaç, huş, kayın böyle ağaçlarmış. ağaçların hangi mitolojik tanrılara/karakterlere ve ayrıca hangi gezegenlere ait/temsilci olduğunu araştırmak, bilmek isterseniz iyi bir gezginlik gerekecek. başlangıç azığı lawrence durrell'dan ve onun bizim türkiye'yle de ilgili kitabı bitter lemons of cyprus/kıbrıs'ın acı limonları kitabından:
"ağaçların sahipleri. meşe ağacı zeus'a aittir. "yediğiniz kozalaklar bilgiydi." palmiyenin sahibi hermes'ti, daha sonra apollon hem palmiyenin hem defnenin sahibi oldu. incir ağacı demeter'e aitti - bakhüs'ün** kutsal organı o ağaçtan yapılmaydı. firavuninciri* mısırlılar için hayat ağacıydı. çam ağacı kibele'ye aitti. karakavak ve söğüt özellikle kış gündönümüyle bağlantılıydı, bu yüzden de pluton ve persephone'yle, ama akkavak, kendisini yeraltı dünyasından alıp getiren herkül'ün* ağacı olduğu iddiasındaydı. dut ve mandalina ağaçları için bir şey bulamadım..."
"ağaçlarda laf var, bende laf yok." kemal tahir - esir şehrin insanları
(ilk giri tarihi: 18.6.2018)
(bkz: ağmak/@ibisile), ağan, yıgaç
(bkz: ağaçlar/@ibisile)
(bkz: yalnız ağaç/@ibisile)
(bkz: ah'lar ağacı/@ibisile)
(bkz: ağaç kesmek)
(bkz: ağaç olmak)
(bkz: ağaç yaşken eğilir/@ibisile)
(bkz: darağacı/@ibisile)
(bkz: meyve ağaçları)
(bkz: zeytin/@ibisile), zeytin ağacı, athena/@ibisile
(bkz: bella sombra), güzel gölge
(bkz: incir/@ibisile), incir ağacı
(bkz: ardıç/@ibisile)
(bkz: hayıt)
(bkz: sandal), kayın
(bkz: sancı ağacı)
(bkz: gopşan), zakkum
(bkz: pıynar)
(bkz: yalancı akasya)
(bkz: salkım söğüt/@ibisile), söğüt/@ibisile
(bkz: huzurağaç/@ibisile)
(bkz: pavlonya)
(bkz: manolya)
(bkz: bodi ağacı), bodhi ağacı
(bkz: selvi/@ibisile), servi
(bkz: sedir), katran ağacı
(bkz: porsuk ağacı)
(bkz: alev ağacı)
(bkz: hayat ağacı/@ibisile)
(bkz: karaağaç/@ibisile)
(bkz: cennet ağacı), kokar ağaç, aylandız
(bkz: garkad ağacı)
(bkz: gofer ağacı)
(bkz: osuruk ağacı)
(bkz: iğ ağacı)
(bkz: çam/@ibisile)
(bkz: arokarya)
(bkz: maymun çıkmaz ağacı/@ibisile)
(bkz: ahlat/@ibisile), alıç
(bkz: defne/@ibisile)
(bkz: pelesenk)
(bkz: durian)
(bkz: kadamba)
(bkz: katalpa)
(bkz: frangipani), plumeria
(bkz: melisa), cestrum nocturnum, kolonya çiçeği, gece kraliçesi çiçeği, gece yasemini
(bkz: kavak), akkavak, akçakavak, karakavak
(bkz: muz/@ibisile)
(bkz: cennet bambusu), nandina
(bkz: palmiye/@ibisile), hurma
(bkz: kauçuk/@ibisile)
(bkz: çıtlık/@ibisile)
(bkz: gül), gülibrişim
(bkz: ağmalamak)
(bkz: çarmıha germek)
(bkz: kür), koru, orman
(bkz: kıran/@ibisile)
(bkz: merdiven/@ibisile)
(bkz: ster), çeki
(bkz: odun/@ibisile)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap