• alejandro zambra'nın türkçede yayımlanan üçüncü kitabı.

    http://notoskitap.com/…ambra-agaclarin-ozel-hayati/
  • "kitap o dönene ya da julian onun dönmeyeceğine emin olana dek sürüyor."

    bir zaman düşünün, bir olay üzerine neyle karşılaşacağını bilmediğiniz fakat yaşamanız gereken. bu zaman boyunca tüm belirsizliklere rağmen durumu idare etmeniz gerektiğini, kuyruğu dik tutmanız gerektiğini ve sahip çıkmakla yükümlü olduğunuz sevdiklerinize hiçbir şeyin eksikliğini hissettirmemeniz gerektiğini düşünün.

    işte bu o belirsizliğin, bekleyişin, baş etmenin, kabullenmenin kitabı.

    zamanın sanki hiç yokmuş, olmamış gibi her şeyi bir kenara koymanızı emrettiği halin kitabı.
  • farklı bir tat bıraktı biterken. bittikten sonra devam eden kitaplardan. anlattıkları yankılanıp çoğalıyor. tuhaf. bir yerde bahsettiği aynalı odada sanki, bir ayna mavi odayı, bir ayna geleceği, öteki ayna şu anı.. diye gidiyor. önüne düşen aynada gördüğünü anlatıyor sanki usulca dans ederken.
  • veronica'nın resim kursundan dönmeyişiyle başlıyor. julian'ın önce küçük daniela'yı uyutmak için anlattığı hikayeler olarak. bekleyiş uzadıkça julian hikayeleri kendi hayatlarına döndürüyor. anımsayışlarla, çağrışımlarla, gözlemlerle ve bunlardan yaratılmış bir gelecekle, daniela'nın geleceğiyle dolu özel hayatlar veronica'nın yokluğyla şekilleniyor.
  • gelip gelmeyeceğini düşünürken zambra ile sigara yakıp roman yazması gerektiğine ikna ettiğimiz anlatı.

    kitabın içinde sen de varsın. hem bekleyen hem dinleyen.
  • zambra'nın edebi yeteneğine hayran kaldığım kitap.

    suları coşkun akan mendereslerin oluşturduğu bir nehir gibi, farklı yollardan sonunda sizi sürüklemek istediği yere taşıyor kitap.

    edebiyatı sevenlere kesinlikle okumalarını öneririm.
  • karakterlerin ve hikayelerinin iç içe geçtiği, bir solukta biten alejandro zambra romanı. okuma hevesini ya da alışkanlığını kaybedenleri yeniden aşka getirebilecek bu kitap.
  • şilili yazar alejandro zambra'nın birbirinin devamı şeklinde olan üç kitabından ikincisidir. diğer kitapları sırasıyla "bonzai", "eve dönmenin yolları"dır.
    okumaya, ikinci kitap olan "ağaçların özel hayatı" romanından başlamış olsam da kendi üslubunu yaratan bir yazarın karşımızda olduğunu görüyoruz. eserleri roman türünde fakat hikaye ile roman arasında gidip gelen bir "novella" formuna sahip de diyebiliriz.
    okur olarak siz, anlatıcı olan kişinin - bu julian değil- deneysel bir tarzda şimdiki ile geçmiş zaman arasında gidip gelen bir şekilde olayları aktardığını görürsünüz.
    size romanın başında nelerin olup biteceği halihazırda anlatılmıştır. burada sizin dikkat etmeniz gereken unsur, olaylara julian ile birlikte bakmanız yani romana katılmanız veyahut sadece edilgen bir okur olarak romanı okumanızdır.
    etkin okur, romanın yaratılıştaki keyfini daha da özümseyerek yaşayacaktır diye düşünüyorum.
    şimdi yapılacak tek şey diğer romanlarını da okumak ve süreci tamamlamak.
  • henüz yeni başladığım, fakat yazım hatalarının olduğunu gördüğüm kitap. metin içinde trileçeyi tres leches diye yazıp aşağıda açıklamasını yazmalarının bir anlamının olmadığını, tatlının zaten türkçe karşılığında trileçe olduğunu bilmiyor olamazlar. hadi diyelim doğru yönlendirme bu şekilde, o halde "ağbi" diye bir kelimeyi nasıl kullanabiliyorlar? ağabey, abi gibi kullanımları varken, ağbi gibi bir doğru olduğuna inanılan yazım hatasını nasıl yapabilirler anlamış değilim. (syf. 21) henüz başındayım fakat umarım daha fazla kitaptan soğutacak hatayla karşılaşmam.
    tanım: notos kitap tarafından basılan bir alejandro zambra kitabı.
  • ilginç ve üzerine biraz kafa yorulması gereken bir konu.

    kitap hakkında, diğer yazarlar bilgiler vermişler; benim asıl değinmek istediğim tam anlamıyla 'ağaçların cinsel hayatı'.

    ağaçlar sevişir mi?

    hayır, sevişmezler. ağaçlar otuzbirci olarak tasnif edilebilecek canlı grubuna dahildir. sağa sola üreme sıvılarını (bu durumda polen) attırarak, (bkz: attırmak), üremeyi tercih ederler.

    ağaçlar orgazm olur mu, olursa nasıl?

    ağaçlar polenlerini, (bkz: polen), etrafa salmak için rüzgar, su ve güneş ile birlikte mastürbasyon yaparlar ve bunun sonucunda polen denen, (bkz: atmık) oluşur. zevk aldıklarını düşünmüyorum.

    ağaçlar cinsel ihtiyaçlarını giderirken, bizden rahatsız olurlar mı?

    olurlar. özellikle bahar aylarında dağda kırda bayırda fazla gezmememiz gerekir. ağaçlar bu aylarda polen denen atmık sıvılarını, mastürbasyon ile yayarlar. bu esnada etraflarında olmamız onları rahatsız eder. bu sebeple ağaç atmık içeriklerinde bazı maddeler bulunurlar ve bunlar da alerjiye sebep olurlar. (bkz: polen alerjisi)
hesabın var mı? giriş yap