• (bkz: aşık umer)
  • ordu kökenli bir ozandır. çok yer dolaştığı için nereli olduğuna dair farklı iddialara rastlanır. aşık ömer'in şiirlerine bakıldığında farsça bildiğini, divan şairlerinden ve divan şiirinin dilinden etkilendiği görülür. 17. yüzyıl ozanlarından olan aşık ömer anadolu'yu, rumeli'yi, kırım'ı dolaşmış ve iyi bir eğitim görmüştür. tasavvuftan da etkilenen bu ozan bektaşiliği benimsemiş ve bazı şiirlerinde bu tarikatın görüşlerine yer vermiştir. mevlana'nın mesnevi'sini okuyabilecek derecede farsça bilen aşık ömer divan şiirinin etkisiyle aruz ölçüsünü kullanarak beyitler halinde de şiirler yazmıştır. ancak asıl başarsını halk şiiri geleneğiyle yazdığı şiirlerinde gösterdiği için halk ozanı olarak tanınır.

    aşık ömer'in hece ölçüsüyle tasavvufi aşkı anlatan şiirleri bestelenerek tekkelerde okunmuştur.

    divan şiirinin şekil mükemmelliğini benimseyen bu ozanın bütün şiirlerinde bu mükemmelliği görmek mümkündür.
  • (bkz: yanık ömer)
  • en ünlü halk şairidir. kendinden sonra gelen şairler onu örnek almış onu üstadları olarak görmüşlerdir. hem aruz hem de hece vezniyle eserler vermiştir. hece vezniyle yazdığı eserler çok daha başarılıdır.
  • en ünlü halk şairi karacaoğlandan sonraki en ünlü halk şairidir. zaten karacaoğlan ile kendisi arasında uzun bir boşluk vardır.sonrası ise yine büyük ölçüde bir boşluk.

    kaldı deli gönül kaldı hep yasta
    mevla'm erdir beni murada kasda
    aşık ömer eydur sevgili dosta
    allah'a ısmarladık diyemedim ben
  • "hâr dibinde biten güle minnet eylemem
    arabî farisî bilmeyen dile minnet eylemem"
    dizelerinin sahibi olan 17. yüzyıl ozanı.
    söz konusu dizeler 14. asrın büyük ozanı nesimi'ye nazire gibidir...*
  • aşık ömer’in doğum ve ölüm tarihleri de kesin olarak bilinmemektedir. doğumu hususunda araştırmacıların ileri sürdüğü tarih 1619, 1621, 1651 yıllarıdır. ölüm tarihi üzerinde birleşilen nokta ise 1707’dir.

    şairin düzenli ve tam bir medrese eğitimi görmediği belirtiliyor. kendi kendini yetiştirerek asrının diğer şairleri arasında seçkin bir yer edinmiştir. yazdığı şiirlerden bir ordu (asker) şairi olduğunu anlaşılıyor. 17.yüzyılın bu büyük şairi bazı sınır kalelerinde hatta bazı savaşlarda bulunmuştur.

    şair ilk başlarda “adli” mahlasını kullanmış daha sonraları ise “ömer” mahlasını tercih etmiştir. şiirlerinden bağdat’tan tuna’ya kadar gezdiği anlaşılan aşık ömer 1707 hakkın rahmetine kavuşmuş, türbesinin de yemiş iskelesinde olduğu söyleniyor.

    aşık ömer’in iki binin üzerinde şiiri vardır. bu özelliğiyle türk edebiyatının en çok yazan şairlerinden biri olarak karşımıza çıkar. aşık ömer divanı’nın bilinen bütün nüshaları başta konya kütüphaneleri olmak üzere çeşitli kütüphanelerde bulunmaktadır.

    hemen hemen mevcut bütün cönklerde ve çeşitli şiir mecmualarında manzumelerine rastlanan şairin divanının belli başlı nüshaları şunlardır:

    1. istanbul yahya efendi dergahı nüshası:

    süleymaniye kütüphanesi hacı mahmut efendi bölüm no: 5097’de kayıtlı bulunan nüsha. 1728 tarihinde yazılan bu nüsha aşık ömer divanlarının elimizdeki en eski yazmasıdır. bu eserde 1136 manzume yer almaktadır.

    2. mevlana müzesi müzelik eserler bölümü nüshası:

    336 yapraktan oluşan ve 99 numarada kayıtlı olan bu nüshada 1242 manzume yer almaktadır. ayvansarayi nüshası da denen bu nüsha ayvansaray’ın tuğlu dede mahallesinden hacı ismail oğlu hafız hüseyin tarafından tertip edilmiş olup 1780 tarihinde yazılmaya başlanmış ve 1782’de tamamlanmıştır.

    3. konya bölge yazma eserler kütüphanesi nüshası:

    bu nüsha 1215/1800 tarihinde ibni el-hac muhammed emin mahmud el-raci be-kütahyevi tarafından istinsah edilmiştir. eser üzerinde varaklar numaralandırılmış olup 120 varak olarak görünmektedir. yazmada 112 varak vardır. eksik bir aşık ömer divanı olup sayfaları cetvelli ve yaldızlıdır. her sayfada 25 satır vardır, çift sütun üzerine yazılan eserin bazı sayfaları yer yer tek sütun olarak karşımıza çıkmaktadır.
  • bir yeniçeri şairi olan aşık ömer'in kelimelerinin pek çoğu eski anadolu türkçesi ile yakından ilgilidir; her ne kadar yaşadığı dönemde osmanlı türkçesi hüküm sürüyor olsa da, şiirlerinde genellikle arı bir dil kullanır; savaşa katılan her yeniçeri iyi derecede arapça ve farsça bilmediğinden, orduyu aşka ve şevke getirecek aşık ömer'in divan tarzında değil de aşık tarzında şiirler söylemesi doğaldır.
  • hem gezici halk şairi olması hem yeniçeri olması ile anadolu'nun birçok köy ve kasabasında üne kavuşmuş olan halk ozanımız tekke eğitimi görmesinden ötürü tasavvuf düşüncesine ve haliye divan edebiyatı biçimlerine yatkınlığı diğer halk ozanlarından ayıran en büyük özelliğidir. ağır bir dili vardır. en çok şiir söyleyen ozandır hatta kimi anonim eserler 1500 e yakın şiirden bahseder. halk ozanları arasında kalem şuarası (kalem ustası) olarak tanımlanmasından dolayı kendisinden sonra bir çok ozan divan edebiyatı ile yollarına devam etmiştir. aşık edebiyatında ilk şairname yazan kişidir ve 105' e yakın şairi tanıtmıştır. aşk,ölüm ve hz. muhammed'i öven şiirleri mevcuttur. şairnamesinden bir alıntı :

    "öksüz âşık deyişleri aseldir (bal) / karacaoğlan ise eski meseldir (söz) / ezgisi çığrılır keyfe keseldir (uyuşukluk) / biz şair saymayız öyle ozanı" (âşık ömer).
  • --- spoiler ---

    bugün ben bir güzel gördüm
    yeşiller giymiş ağ üzre
    aklımı başımdan aldı
    durabilmem ayağ üzre

    beni mest eden camıdır
    gonce gülün eyyamıdır
    herbiri bir haramidir
    kirpikleri kapağ üzre

    mah cemaline bakılır
    ben kulun yanıp yakılır
    söyledikçe bal dökülür
    leblerinden dudağ üzre

    cemali hüsnü alişan
    ol yusuf'dan almış nişan
    siyah zülüfler perişan
    dökülmüş al yanağ üzre

    aşık ömer geldi ise
    hak inayet kıldı ise
    ferhad dağı deldi ise
    ben koyam dağı dağ üzre
    --- spoiler ---
    şeklindeki koşmasıyla gönüllere dokunur. şimdinin popçuları gibi gül döktüm yollarına gel artık kollarıma demez, sevgili öylece çağırılacak, kolayca tasvir edilecek kişi değildir aşık için.
hesabın var mı? giriş yap